EPISODE 2

27.6K 99 59
                                    

Bölüm medyası :
Tuğkan Geber
Charlie Puth Attention

İlk bölümümü sevmiş olduğunuzu umarak ikinci bölümümü yazmaya başlıyorum. Bu yazdığım duygularda sizinde bir parça kendinizden birşeyler bulmuş olduğunuzu düşünmek beni daha çok mutlu edecek şimdi sizi bölümle başbaşa bırakıyorum😊

Günler günleri kovalıyordu.

Ben kendimi yolda yürürken, yemek yerken, insanlara gülerken bile Ali'yi ve yaşadıklarımı düşünerek buluyordum.
Beynimdeki hücreler akreple yelkovan gibi birbirini takip ederek çalışıyordu sanki.

Bazı insanlar stresliyken zayıflar.
Ben yedikçe yiyordum çünkü yemek yerken o an karnımın doyup doymama hissini hiç hatırlamıyordum. Biz kadınlar zayıflayınca mutlu oluruz mesela biride bunu fark edip

-Ne kadar güzelleşmişsin
-Aaa ne kadar zayıflamışsın sen

gibi konustuğunda daha da mutlu olabiliriz aslında derdimiz duymaktır(!)
Bu arada yanlış anlaşılmak istemem mesela bir erkeğin ne kadar güzel olduğumuzu söylemesi değil.
Kadın kendinin farkındadır zaten sadece bir insanın kendinde ki değişikliği fark etmesini ister.

Bunun kökeninde ise "ilgi" yatar.

Benim sorunum da burdaydı işte kilo alışımı yahut kilo verişimi hiç kimse fark etmiyordu etrafımda ilgi gördüğüm kimse yoktu.

Madem bu o kadar da önemli bir konu değildiyse ben de hep kilolu kalarak hayatıma devam etmeyi seçtim.

Sonra ki günlerde telefonlarımı kapattım.

Numaramı degiştirmiştim.
Birkaç ay çok rahat ve huzurluydum.

Gizli saklı birşey kalmamıştı sanki.

Taa ki Ebru'yla birlikte kursa yazılmaya karar verene kadar.

Gittiğimiz kurs merkezinin onun kurs merkezi oluşu ve benim hiç ses çıkarmadan oraya yazılmamı salaklığıma verin.

Kurtulamıyordum.

Sanki her yol ona çıkıyordu. Kursa gidip gelmeye devam ederken birgün Ebru'yla kurs saatlerimizi ayırdık.

Çok yakın arkadaşım olmasına rağmen Ebru'nun bu durumların hiçbirinden haberi yoktu.
İnsanlar en yakın arkadaşlarından bu kadar şey saklıyorsa neden yakın arkadaştı ki?buna cevap olarak verebildiğim sadece ayrılamıyorduk oluyordu.

Birgün kurs bitti ve tam çıkmak üzereydim ki Ali kursun bir odasında beni sıkıştırdı kelimenin tam anlamıyla buna sıkıştırmak deniyordu.

Onu içgüdüsel olarak istiyor olabilirdim ama gururum ve onurum istemiyordu.

Koltuklardan birine uzandırdı beni öpüyordu dudaklarımdan. Tüm bedenim onundu. Dokunuyor, tüm ağırlığını, sertliğini üzerimde hissediyordum.
Yine tarifi imkansız bir haz bedenimde kol gezinirken o ise ekekliğini vücudumun her köşesinde her şekilde görmek istiyordu. Bir eliyle kafamdan tuttu. Diğer elini ise kalçamla belim arasındaki bel çukurumda oradaki kemikleri kıracak kadar sertçe sabitlenmişti.

Hep daha çok istiyordu.

Kalçamın derinliklerinde sonuna kadar hissediyordum artık onu.
Acı fazlalaştığında bedenimi çekmeye çalışıyordum fakat ben istemedikçe hep daha sertti.

Bir defa, iki defa derken işi bitmiş rahatlamıştı ve arkasında yine yarım bırakılmış bir kadın kalmıştı.

Onun yarım bıraktığını ben evde tamamlama ihtiyacı hissediyordum.

DANTELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin