Bir Katilin Notları 2

14-BKN

''Vedalar da böyledir değil mi? Soğuk. Hüzünlü. Tıpkı ölüm gibi... Hoşçakal demeye geldim. Son perde. Hoşçakalın!''

Elindeki kağıdı cebine koydu Gökhan. Gayet sakindi. Ahırdan çıkarak arabaya bindi. Yanındaki uzun zamandır beklediği dosyayı aldı kucağına nihayet gelmişti ama ona şu ana kadar bakmaya cesaret edememişti. İlk Eylül'ü düşündü. Sonra yaptıklarını. Ne yapmıştı ki? Bunca cinayeti işlemişti. Hayır. Bu bir şizofren hikayesi değildi. Katil başkasıydı ve artık biliyordu. Katilin kendisinin olmasını dilemişti o an. O olmasaydı da ben olsaydım ben yapsaydım diye düşünüyordu. Nasıl düşünememişti? Bunu düşündürecek bir şey yapmamıştı çünkü. Dosyadaki o yazıyı okudu. Kapattı ve yaktı dosyayı. Yok etmesi gerekiyordu. Arabaya atladı ve sevdiği kadının kollarında bulmayı diledi kendini. Soğuk bir gecede tüm araba camları sonuna kadar açıktı. Evin önüne geldi ve Eylül'ün içeride olduğunu biliyordu. Koşar adımlarla yanına gitti. Kapıyı çaldı ve evet yanılmamıştı. Kendini kadınının kollarına attı ve beraber içeri geçtiler. O büyük meşhur camın önündeki koltuğa oturdular daha sonra. Eylül saflık ve aşk dolu gözlerle bakıyordu Gökhan'a. Gökhan'ın gözlerinde hem aşk hem de hüzün vardı :

-Neyin var Gökhan? Derken Eylül'ün parmakları Gökhan'ın saçında dolanmaya başlamıştı.

-Katil, dedi. Katilin çok yakınından biri olduğunu öğrensen ne yapardın Eylül?

Eylül irkilerek parmaklarını çekti. Kalbi saatte 70 km hız yapan bir çita gibi atıyordu :

-Yoksa sen? Diyebildi.

Gökhan bunu duyduğuna üzülmüştü ve tamamen yıkılmıştı.

-Hayır, hayır.

-Peki kim?

Gökhan cevap vermedi. Sustular uzunca bir süre.

-Sadece bana yaslan ve öyle kal Eylül. Biraz zaman...

Eylül Gökhan'ın dediğini yaptı. Gökhan'ın aklında ise onca kurban dolanıyordu. Sanki hepsi yeniden canlanmıştı ve hepsi Gökhan'ın boğazına sarılmıştı.

Kanı tamamen çekilip parçalara ayrılan kız:

-Bunu bize yapamazsın, Gökhan, dedi.

Gökhan gözlerini kapattı. Elleri gözlerine verilmiş adam, dili boğazına dikilen kadın , organları etrafa saçılmış adam ve sonunda melek kanatları sırt derisinde yapılmış bir adam daha. Tamı tamına 5 vahşice cinayet. Bir insanı seri katil diye adlandırabileceğiniz kadar çok gelmiyor belki de ama öyle işte. Bir seri katil... Gökhan'ın aklından çok düşünce geçiyordu. Eylül ise gözlerini kapatmış sevdiği adamın kolları altında kendini huzurlu hissediyordu, hayatının hiçbir yerinde hissetmediği bir huzurdu bu :

-Son bir film ne dersin? Dedi, Gökhan.

Eylül'ün gözleri sonuna kadar açıldı yine. Gökhan'ın elinde Eylül'ün sürekli çantasında taşıdığı ama kimseni bilmediği ikinci telefonu vardı. Gökhan telefonu kabloyla televizyona bağladı ve eski yerine geri dönerek açılan videoyu seyretmeye koyuldular.

Bir adam elleri bağlı, gözleri bağlı... Bir ahır, yan tarafta bir sürü bıçak... Ve 2 el silah sesi.