0.4

146 19 8
                                    

Sabah gözüme dolan ışıkla kalktım,gece uyandığım için iyi bir uyku çekememiştim. Yere uzanıp kollarımı iki yana açtım 30 tane şınav 30 tane mekik çektikten sonra kalkıp tuvalete gidip işimi hallettikten sonra kahvaltımı hazırladım üzerimi giyinip evden çıktım. Sigaramı köşede içmeye başladım, gelen geçeni izliyordum.

Yüzler teker teker etrafımda geçip bulanıklaşıyordu.Gözlerimi kapattım, gözlerimi her kapattığımda aynı görüntü gözümün önüne geliyordu ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Kafamı iki yana sallayarak yürümeye başlamıştım.

Otobüse binip tutunacak bir yer aradım.Kulağıma dolan Tom Waits-Hold on ile gülümsedim. The Walking Dead izlerken karşılaşmıştım ve şarkının mükemmel çevirisine aşık olmuştum.

***********

tutun
bizim kasabaya bir tabela astılar
" gününü gün edersen,
yaşadıklarını unutmazsın"
Bu yüzden terketti o Monte Rio'yu
tam da bir kurşun silahı terk eder gibi
kara gözleri ve Monroe kalçalarıyla
gitti ve California gezisine katıldı
ay sarıydı, onun
saçı rüzgar gibiydi
arkana bakma sadece
gel Jim, dedi
ooo tutun bana
tutun, tutun
tutunmalısın bana
elimi al, bak buradayım
tutunmalısın bana
ve adam ona ucuz bir saat verdi
ve kaşıktan yapılmış bir yüzük
herkes suçlayacak birini arıyor
ama sen benim yatağımı, sen benim adımı paylaşıyorsun
iyi öyleyse git polisleri çağır
kahvehanelerde güzel kızlarla karşılaşmazsın
bebeğim dedi kız, seni seviyorum
bazen yapacak hiçbir şey kalmaz insana
ooo tutun bana
tutun, tutun
tutunmalısın bana
elimi al, bak buradayım
tutunmalısın bana
evet, tanrı senin küçük kırık kalbini korusun
senin kırık çinli sesini özlüyorum
ne kadar isterdim şimdi yanımda olmanı
evet sen büyüttün sen yıkıyorsun
evimizi yakıp kül ediyorsun
seni burada tutacak bir şey olmadığı zaman
bu büyük mavi dünyanın peşine düşüyorsun
ooo tutun bana
tutun, tutun
tutunmalısın bana
elimi al, bak buradayım
tutunmalısın bana
Riverside otelin aşağısında
hava eksi 10 derece ve daha da soğuyor
"herşey 99 sent" mağazasının yanında gözlerini kapadı
ve salınmaya başladı
ama böyle dans etmek zor
hava soğukken ve müzik yokken
ve senin evin o kadar uzakken
ama kafanın içinde bir kaset var
o çalıyor, şu şarkıyı
tutun, tutun
gerçekten tutunmalısın bana
elimi al, bak buradayım
ve sadece tutun

Okula gireceğim sırada sümsük çocuğu gördüm, evet adına sümsük diyordum çünkü tam bir sümsüktü. Eğer daha güzel önerileriniz varsa bekliyorum,onu görünce mesaj atmadığı aklıma geldi önünden yürümeye başladım. Görmemiş gibi davranıyordum,arkamdan yürüdüğünü görmesem de hissediyordum.

Sınıfa girdiğimde sırama çantamı sıranın üzerine attım,daha sınıfta 5 işi vardı. Betül ve Arda gelmemişti.Sıramdan kalkıp dışarı çıkarken sümsüğe baktım,gözlerime bakmaya neredeyse korkuyor gibiydi kafamla beni takip etmesini söyledim.

Bigisayar odasının yanında ki depoya girdim.Etraf tozlu ve deterjanlarla doluydu sadece iki kişilik dar bir alan vardı. Genellikle kapalı oluyordu,ama temizlikçi abla bana bir anahtar vermişti.Küçük kızına biraz dövüş dersi vermiştim,durumları pek iyi değildi geçen sene bende ders karşılığı anahtarı kapmıştım.Tuvalette sigara içmediğim için sigara içmeye nadiren de olsa geliyordum,daha çok insanların gürültüsünden saklanmak ve kafamı dinlemek için geliyordum.

İçeri girdiğinde içerinin dar olması sebebiyle birbirimize çok yakındık,geri gitmeye çalışsa da gidemiyordu. Gözlerini utançla çeviriyordu,genellikle böyle bir durumda başka kız ve erkek olsaydı. Kesinlikle kızın utanması gerekirdi.Ama bizde durum farklıydı işte aslında bende de biraz heyecan olsa da duygularımı belli etmemede iyiydim,ama o değildi.

SIRADANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin