hiç kimseye güvenme…BEYAZ bir gülün bile , SİYAH gölgesi vardır.Multimedya'da Tolga'nın resmi var.
Bölüm şarkısı: Cem Adrian'Masal'
Sınıfa girdiğim anda herkes bana bakmaya başlamıştı.Aşırı derecede rahatsız olmuştum.Kafamı eğidim ve boş sıralardan birine oturdum.Dersin başlamasına daha yarım saat vardı.Kafamı gömüp tam uyuyacakken telefonum çalmaya başladı arayan dilan'dı.
Telefonu elime alıp koridora geçtim ve telefonu açıp"Dilan"dediğim anda karşı taraftan "Ahu,neler olmuş öyle.Hiç birinden arayıp bahsetmedin.Sabah size gittiğimde babandan öğrendim." dediğinde sessizce "Bak dilan.Sana olanları akşam anlatırım.Ama Şundan emin ol ki bugün okuldan kaçıcam." dediğimde dilan "Ne !Ne diyosun sen ne kaçması?" dediğinde "sonra anlatırım şimdi kapatmam lazım." dilan tam konuşacakken yüzüne kapattım.
Tam arkamı dönüp sınıfa girecekken birine çarptım ve bir anda dengemi kaybedip tam düşüyordum ki kolumu kavrayıp beni tuttu.Tabi telefonum yere düşmüş ve ekranı çatlamıştı.Beni tutan çocuğun göz rengi kahve siyah karışımıydı.Zayıf ama güçlüydü.Siyah saçlıydı.Ben tam çocuğu incelerken çocuk bana bakarak"Umarım bugün kolumu bırakırsın "dediğinde kendime geldim ve düzelerek yerdeki telefonu alıp gözümün üstüne düşen perçemi elimle kulağımın arkasına itip yanından geçip gittim.
Telefonuma bakıp kendi kendime konuşuyordum.Hoca geldiği anda ayağa kalktık ve saçma selamlaşmadan sonra yerimize oturduk.Bir kaç dakika sonra kapı çaldı ve önde az önceki çocuğun olduğu küçük bir erkek grubu sınıfa girdi.Hoca hiçbirşey söylemezken onlarda çoktan yerlerine geçmişlerdi.
Bir anda içeriye elinde kitaplarla kızıl saçlı bir kız girdi ve hocadan özür dileyip yanıma geldi ve" Oturabilirmiyim"diyince gülümseyi çantamı çektim ve "Tabiki de" dediğimde oda gülümsedi ve oturdu.
Dersin bitmesine son 5 dakika kalmıştı ve ders biter bitmez kaçmanın yolunu arıyacaktım.Sonunda ders bitiş zili çalmıştı herkesten önce çantamı alıp sınıftan çıktım ve koşar adımlarla bahçeye indim.Her tarafı gözden geçirdikten sonra arka bahçede bulunan demirlere tırmanmaya başladım.Sonunda en üste tırmanmıştım da nasıl inecektim.
Evet Ahu Soydan bu senin kaçmak için son şansın şimdi gözünü kapat ve üçe kadar say.Gözümü kapatıp derin bir nefes aldım ve içimden üç,iki,bir dedikten sonra kendimi serbest bıraktım.Bir anda yumuşak birşey beni tutunca gözümün birini açıp tutana bakınca bunun az önceki çocuk olduğunu görünce "Yine mi sen!" dediğimde yüzüme'Gerçektenmi' der gibi baktı.
Hızlıca kucağından indiğimde "Sen manyakmısın?yoksa deli felanmı" dediğinde "düzgün konuş benimle.Deli felan hayırdır!" dediğimde üstüme doğru yürümeye başladı.Yaklaştıkça yaklaşıyordu ve birden sırtım soğuk taş duvara değince bir elini duvara koydu ve "Ne yani senin buradan intihar etmen sorun değilde benim sana deli dememmi suç!" dediğinde "İlk olarak ben intihar felan etmiyordum.Okuldan kaçıyordum.İkincisi ben deli felan değilim" dediğimde "hmm demek ki telefonla konuşurken duyduğum şeyler doğruymuş" dediğinde gözlerimi pörtleterek "Sen beni mi dinledin"dedim ve " Adi,pislik,telefon dinleme sapığı"diye bağırdım ve göğüsüne yumruk geçirince iki bileğimdende tutup beni duvara geri yapıştırdı ve "Bana eğer bir daha vurursan senin o parmaklarını teker teker kırarım" dedi ve bileklerini sertçe bırakıp ceketini düzelterek yürümeye başladı...
Kitabını okumaya devan edin....Her gün yeni bölüm paylaşıcam.....yorum yapmayı ve vold vermeyi unutmayın....Ne kadar vold o kadar bölüm....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyamet Öncesi Sessizlik : A.R.A.F
Jugendliteratur"Dokunma bana!" kadın bağırarak söylemişti adama bu hiç samimi olmayan sözleri.Adam kadına yaklaştı ve "dokunduğumda yanarsan eğer o zaman yak beni kendi ateşinde." dedi.Kadın ise adamı ittirerek"Eğer yanmaktan korksaydım seninle bu cehennemde olmaz...