11. Bölüm

588 33 15
                                    

Yardım etmeye çalıştığım kişiyi görünce olduğum yerde kalakaldım. Bu Oğuz'du. Durumu kötüydü. Gözlerim doldu ve gözyaşlarımın özgürlüklüklerine kavuşmamaları için olağanüstü çaba harcadım. Daha fazla dayanamayıp onları özgürlüklerine bıraktım. Oğuzu öyle görünce canım yandı.
Bu: Bahar ne duruyorsun ambulansı arasana
Burağın sesiyle kendime geldim.
B: Durumu çok kötü ambulans gelene kadar ölebilir. Biz götürelim hastaneye.
Burak Oğuzu kaldırıp arabaya yerleştirdi. Bende arabanın arkasında Oğuzun başını kucağıma koyup ağlamaya başladım. Sevdiğim adamın gözlerimin önünde ölmesine izin vermeyeceğim. Hastaneye geldik.
B: Çabuk Sedye getirin
Asistan: Tamam hocam
Sedye geldi ve Oğuzu içeri götürdük
B: Çabuk ameliyathaneyi hazırlayın
Asistan: Tamam hocam ameliyata siz mi gireceksiniz?
B: Evet beğenemedin mi?
Asistan: Yok ondan değil çok kötü görünüyorsunuz ameliyatı yapabileceğinize emin misiniz
B: Emin ben ama biraz daha konuşmaya devam edersen Oğuz ölecek
Asistan: Tamam hocam hemen gidiyorum

Oğuz'u ameliyata aldık. Ameliyata Eylül de girdi. Her şey yolunda gidiyordu.
B: Çok az kaldı
E: Evet başaracaksın
B: Başaracağız
Bir anda nabzı düşmeye başladı.
B: Eylül ne oluyor
E: Bilmiyorum her şey yolunda gidiyordu.
B: Eylül ölmek üzere
Ağlamaya başladım
E: Tamam bahar sakin ol. 200 verin
Asistan: 200 hazır hocam
E: Tamam 1,2,3 olmadı bidaha 200
Asistan: 200 hazır hocam
E: Tamam 1,2,3 olmadı
B: Eylül nabzı düşmeye devam ediyor
E: Sakin ol Bahar. Kalp masajına başlıyorum
B: Eylül kalp masajını ben yapabilir miyim?
E: Emin misin?
B: Evet eminim
E: Peki
Kalp masajına başladım. Ama olmuyordu. Ağlamaya başladım.
B: Ölmene izin vermeyeceğim
E: Bahar bana bırak
B: Hayır! Bırakmayacağım
Asistan: Hocam hastanın kalbi durmak üzere
E: Bahar sen dışarı çık
B: Ama ben...
E: Bahar uzatma Oğuzun yaşamasını istiyorsan dışarı çık!
Dışarı çıktım ve hıçkırıklara boğularak ağladım.

Eylül ameliyattan çıktı. Onu görür görmez yanına gittim
B: Yaşıyor mu? Durumu nasıl
E: Yaşıyor şu anda durumu iyi odaya aldık.
Derin bir nefes aldım
B: Şükürler olsun. İyi ki varsın eylül sen olmasan ne yapardım.
Eylül bana sarıldı.
E: Arkadaşlar bugünler için vardır.
B: Çok teşekkür ederim
E: Bu arada yanına gidebilirsin
Gülümsedim ve hızla Oğuzun yanına gittim.

Odaya girdim. Uyuyordu. Yanındaki koltuğa oturdum ve onu izlemeye başladım. Hazır uyuyorken içimdekileri dökmek istedim.
B: Çok korkuttun. Bir an umudum kalmadı öleceksin sandım ama şükürler olsun ki yaşıyorsun. Her ne kadar sana karşı koymaya çalışsamda yapamadım sana karşı koyamadım ve aşık oldum. Sana bunları sen uyurken söylüyorum çünkü bunları gözlerinin içine baka baka söylemeye cesaretim yok.
Saçlarını okşadım. Yumuşacıktı ve çok güzel kokuyordu. Büyülenmiştim. Sonra kapı açıldı ve büyü bozuldu. Çünkü içeri Burak girdi.
Bu: Ne yapıyorsun sen burada?
B: Hiç
Oğuzun saçlarında olan elimi geç olsada fark ettim ve elimi çektim.
Bu: Sevdiceğin yaşıyor işte hadi gidelim artık
Hayır deme gibi bir lüksüm yoktu.
B: Tamam gidelim

Tam kapıdan çıkacakken Oğuz uyandı.
O: Bahar
Arkamı döndüm
B: Efendim hocam
Sonuçta sevgilisi vardı o yüzden hocam demek daha mantıklıydı
O: Ne oldu bana?
B: Araba çarptı
O: Çarpan kim?
Burak bir bakış attı ve söyleyemedim
B: Bilmiyorum hocam görüşmek üzere
O: Biraz daha yanımda kalır mısın?
Bu: Kalamaz.
O: Sana değil Bahara sordum
Bu: Bahara sordun ama ben izin vermiyorum
O: Senden izin almasına gerek yok zaten
Yanında kalamazdım. Burağın tehditkar bakışlarıyla verdiğim kararın doğru olduğunu anladım.
B: Bakmam gereken hastalar var gitmem gerek
O: Peki görüşürüz
B: Görüşürüz
Söylerken sesim titredi çünkü o sırada ağlamamak için cebelleşiyordum

Kalp Atışı (oğbah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin