19. Bölüm

364 28 16
                                    

Aynanın kırılma sesini ve benim bağırarak ağlamamı duyan Eylül odama geldi.

"Bahar iyi misin eline ne oldu?"

"Yok bir şey biraz sinirlendim sadece."

"Hemen müdahale etmem lazım hadi acile gidelim." Gözyaşlarımı sildim. Odadan çıktık ve acile gittik. Eylül elime dikiş attı.

"Teşekkür ederim."

"Bir şey değil de niye kendine zarar veriyorsun Bahar?"

"Kendimde değildim ne yaptığımı bile bilmiyordum."

"Eve git istersen dinlenmeye ihtiyacın var?"

"Tamam görüşürüz." Hastaneden çıkarken Oğuz'la karşılaştım. Yüzüne bakmamaya çalışarak yoluma devam ettim. Kolumu tutan elle arkamı döndüm ve Oğuz'la karşılaştım.

"Eline ne oldu?"

"Yok bir şey."

"Buradan hiç öyle görünmüyor ama nasıl oldu bu?"

"Kazara oldu."

"Canın acıyor mu?"

"Sen beni bıraktıktan sonra daha fazla canım yanmıştı bu ne ki?"

"Bahar söyleme böyle şeyler."

"Yalan mı?"

"Değil. Seni bıraktım ama isteyerek değil seni ne kadar sevdiğimi görmüyor musun?"

"Görüyorum ama sen isteyerek bırakmasan da sonuç olarak bıraktın beni. Her gün aramanı bekledim sesini özledim,kokunu özledim,okyanus mavisi gözlerini özledim. 2 yıl boyunca bu özlemle yaşadım ben sen bilmiyorsun tabi."

"Biliyorum. Çünkü bende senin özleminle yaşadım. 2 yıl boyunca beni unutmuş mudur acaba? Beni aklından silip başka biriyle olmuş mudur acaba? Diye düşündüm. İkimizde birbirimizi 2 yıl boyunca göremedik birbirimizi çok özledik ama şu an birbirimizi görüyoruz ve sarılamıyoruz. Çünkü sen izin vermiyorsun İkimize de yazık değil mi?"

Haklıydı aslında bende onu çok özledim ve şu an karşımdayken ona sarılamamak kokusunu içime çekememek bir ızdırap ama ben çok kırgınım. Bana söyleyebilirdi ama söylemedi hiçbir şey demeden beni öylece bırakıp gitti. İçimde bir yara var ve bu yaranın iyileşmesi için zamana ihtiyaç var ama kalbimin sesi bana şu an Oğuz'a sımsıkı sarılmamı söylüyor. Kalbimin sesini dinlemeyi tercih ediyorum.

Oğuz'a sımsıkı sarıldım. Bu hareketim onu şaşırmıştı birkaç saniye tepkisiz kaldıktan sonra o da bana sarıldı. İçimde tuttuğum hıçkırıklarımı bıraktım. Oğuz'a sarıldığım an zaman durdu sanki içim huzurla doldu. Sarılmaya devam ederken Oğuz fısıldayarak

"Özür dilerim seni bıraktığım için bize bunu yaptığım için çok özür dilerim affet beni." Dedi. Bende Oğuz'a fısıldayarak

"Özür dilerim yapamam." Dedim ve Oğuz'u orada öylece bırakıp evime gittim. Bunu neden yaptım bilmiyorum ama böyle olması gerekiyordu. 2 yıl sonra hiçbir şey olmamış gibi onu affedemem. Yatağıma uzanmış düşüncelerimle boğuşurken kapı çaldı. Kapıyı açtım. Gelenler Eylül ve Esma'ydı.

"Hoşgeldiniz kızlar."

"Hiç hoşbulmadık Bahar."

"Niye ki ne oldu Esma bir şey söylesenize?" Eylül bir anda ağlamaya başladı.

"Eylül ne oldu neden ağlıyorsun?"

"Kardeşim İpek bizim hastanede çalışmaya başlamış." Kelimeler hıçkırıklarına karıştı.

Kalp Atışı (oğbah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin