Kalp Atışı (oğbah)

28. Bölüm

Oğuz'un saçlarımı okşamasıyla uyandım ve Oğuz'u gördüğümde gülümsedim.

"Hadi kalk sevgilim bir şeyler yemen lazım."

"Acıkmadım ki."

"Ama bebeğimiz aç kalmamalı." Başımla onaylayıp mutfağa ilerledim.

"Oğuz sen yemek mi yaptın?"

"Evet."

"Sen yemek yapmayı biliyor muydun ya?"

"Bilmiyordum sevgilim ama bebeğimiz ve senin için yaptım." Gülümsedim ve teşekkür edip yemeğimi yedim. Yemeğimi yedikten sonra midem bulanmaya başladı.

"Bahar iyi misin?"

"İyiyim midem bulandı sadece."

"Kötü görünüyorsun istersen hastaneye gidelim."

"Gerek yok." Aniden gelen kusma isteğiyle kendimi tuvalete attım. Oğuz koşarak yanıma geldi. Kusmaktan nefret ederdim ve kusarken nedenini bilmediğim bir şekilde panik olurdum. Oğuz saçlarımı önümden çekti ve beni sakinleştirmeye çalıştı. İşim bittikten sonra yavaş bir şekilde yerden kalkmaya çalıştım ama çok zorlandım. Oğuz zorlandığımı fark edip beni kucağına aldı ve odama götürüp yatağıma yatırdı.

"Şimdi nasılsın sevgilim?"

"Iyiyim ama kendimi halsiz hissediyorum." Oğuz beni kendine çekti ve saçlarıma küçük öpücükler kondurdu.

"Umarım hamileliğim bu şekilde geçmez ben sürekli kusup halsiz kalmak istemiyorum. Ben çalışmak istiyorum evde canım sıkılır benim."

"Gerçekten çalışmana izin vereceğimi mi sanıyorsun?"

"İzin istemiyorum ki. Çalışmakta kararlıyım Oğuz."

"Bahar hamileyken çalışma. Lütfen."

"Oğuz bu konuda tartışmayalım. Çalışacağım tamam mı? Bu konu burada bitsin lütfen."

"Bende tartışmak istemiyorum Bahar ama çalışmana da onay vermiyorum."

"Bu konuyu kapatabilir miyiz?"

"Peki." Kendimi Oğuz'un göğsüne yasladım.

"Oğuz."

"Efendim sevgilim."

"Acaba nasıl bir ebeveyn olacağız?"

"Çok iyi birer ebeveyn olacağız bundan emin olabilirsin."

"Sen çok iyi bir baba olacaksın bundan eminim ama ben korkuyorum. İyi bir anne olamamaktan korkuyorum."

"Bence sen Dünya'nın en iyi annesi olacaksın."

"Ben o kadar emin değilim Oğuz. Ya iyi bir anne olamazsam? Ya bebeğimiz beni sevmezse?"

"O nasıl söz öyle? Sen bebeğimizin annesisin tabii ki de sevecek seni." Oğuz'a sarıldım.

"Umarım dediğin gibi olur sevgilim." Oğuz kollarıyla beni sardı.

"Olacak sevgilim." Yüzümdeki tebessümle kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Düğün günü
Gelin odasında makyajımın son rütuşları yapılıyordu.

"Harika gözüküyorsun Bahar." Esma'ya gülümseyip teşekkür ettikten sonra ayağa kalktım ve aynada kendime baktım. Makyajım çok koyu olmuştu ve bu yüzden kendimi rahatsız hissettim.

"Makyajım çok koyu olmuş."

"Normal değil mi Bahar? Gelin makyajı sonuçta."

"Değil Eylül. Çok koyu olmuş görmüyor musun?"