26. Bölüm

284 22 6
                                    

Ertesi sabah uyandım ve Kahvaltımı yaptım. Bugün izin günümdü. Evde takılmayı planlıyordum. Çalan kapı ile kapıya yöneldim.

"Oğuz."

"Günaydın sevgilim. Hani evlenelim artık diyordun ya evlenme günümüzü almaya gidelim mi?" Şaşırmıştım çünkü hep sonra konuşalım diyen adam şimdi bana gün almaya gidelim diyor.

"Gidelim de hayırdır? Yani sen sonra konuşalım diyordun ya şimdi ne oldu? Ne değişti?"

"Dün gece uyumadan aklıma tümör yüzünden ölebileceğim geldi. Hiç beklemediğim bir anda Beynimde tümör olduğunu öğrendim. Yani hayatın ne getireceği belli değil. Bugün varız yarın yokuz. Bu yüzden beklemenin bir anlamı yok evlenelim artık." Oğuz'a sarıldım.

"Ben zaten dünden razıyım. Sen burada bekle ben hemen hazırlanıp geliyorum." Oğuz kafasını salladı. Bende hazırlanmak için odama gittim. Kıyafetlerimi giydikten sonra çantamı da alıp odamdan çıktım.

Arabaya bindik ve gün almak için yola düştük. Gittiğimizde önümüzdeki haftaya gün aldık. Mutluydum ama korkuyordum ya bir engel daha çıkarsa? O zaman ne olacak? Bunları düşünürken yüz ifadem değişmişti.

"Bahar iyi misin sen?"

"E-evet yok bir şey."

"Kekelemenden belli var bir şey işte."

"Neden ben bir şey yok deyince bir şey varmış gibi davranıyorsun? Yok bir şey işte."

"Bahar çocuk değilim ben farkındasın değil mi? Söyle işte."

"Ben... korkuyorum sadece. Yine bir engel çıkar da en güzel günümüz mahvolur mu diye?"

"Merak etme hiçbir şey olmayacak ve biz evleneceğiz."

"İnşallah evlenebiliriz. Neyse beni eve bırakabilir misin?"

"Ne yani izin gününde eve mi tıkılacaksın?"

"Evet PTT yapacağım çünkü."

"PTT ne?"

"Pijama, terlik, televizyon. Artık soruların bittiyse beni eve götürebilir misin?"

"Hayır."

"Neden?"

"Çünkü ben seninle vakit geçirmek istiyorum."

"Peki tamam beraber vakit geçirelim ama nereye gideceğiz."

"Bilmem neresi olursa olsun." Sinsice sırıtarak Oğuz'un en nefret ettiği şeyi yapmak istedim.

"Alışveriş yapalım."

"Öf Bahar ciddi misin?"

"Oradan dalga geçer gibi mi görünüyorum? İstemiyorsan beni eve bırakabilirsin Oğuz."

"Tamam tamam gidelim." Başarmıştım işte. Oğuz'a en nefret ettiği şeyi yaptırmıştım.

Bir mağazaya girdik ve ben elbiselere bakmaya başladım. Bordo straplez mini bir elbise gördüm ve hemen elime alıp kabine gidiyordum ama Oğuz sağolsun izin vermedi.

"Bahar bu elbise ne?"

"Elbise işte nasıl açıklayım?"

"Elbise olduğunu görüyorum da almayı düşünmüyorsun herhalde değil mi?"

"Yoo düşünüyorum."

"Alamazsın bu elbise çok kısa."

"Hayatım ben senden izin istemedim zaten alacağım dedim o kadar."

Kalp Atışı (oğbah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin