14. Bölüm

452 40 15
                                    

Merhaba arkadaşlar geri geldim. Gelen bir mesaj üzerine fikrimi değiştirdim ve tekrar yazmaya karar verdim. Gelen mesaj beni çok etkiledi ve görüpte yazmamak olmazdı. Derslerim ağır yetişmekte zorlanabilirm ama haftada 1 bölüm, çok yoğun olduğum zamanlarda 2 haftada 1 bölüm atsam üstesinden gelirim diye düşündüm neyse çok uzattım sonuç olarak geri döndüm ve hepinizi çok seviyorum💞❤

Oğuz'un evine gittik ve Oğuz yemek yapmaya başladı. Hayranlıkla onu izliyordum çünkü çok profesyonel bir şekilde yemek yapıyordu. Onu izlemeye devam ederken telefonuma gelen mesajla irkildim. Mesajı atan kişi Fatih'ti. Ve mesajda "seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum" yazıyordu. Anlam veremedim. "Tamam konuşalım şimdi mi?" Fatih'in böyle bir mesaj atmasına şaşırmıştım. Gelen mesajla şaşkınlığıma son verip mesajı okudum. "Evet şimdi ve Oğuz hoca hakkında evinin önündeyim aşağıya in" Oğuz mu? Oğuz ne alaka ya? Oğuz Yüzümdeki şaşkın ifadeyi fark etti. "Bahar bir sorun mu var?" Ne diyeceğimi bilmiyordum ve "Evde bir şey unutmuşum da ben bir eve gideyim 5 dakikaya gelirim" Yalan söylediğim için gerilmiştim. "Tamam git bakalım" dedi Oğuz sesindeki ima yalan söylediğini biliyorum der gibiydi ya da ben kendimi suçlu hissettiğim için böyle düşünüyordum.

Aşağı indim. Fatih direk konuya girdi. "Fazla uzatmayacağım Bahar Oğuz hocayla sevgili misin?" Fatih nerden öğrenmişti ki? "S-sen ner..." "Bahar bir soru sordum sadece cevap istiyorum"

"Evet sevgiliyiz"

"Bunu bana neden ben sorduktan sonra söylüyorsun ben senin arkadaşın değil miyim?"

"Arkadaşımsın ama her şey çok ani oldu söylemeye fırsat bulamadım"

"Neyse bir önemi kalmadı zaten çünkü az önce hastaneye Oğuz hocanın eski eşi geldi" Duyduklarımla beynimden vurulmuşa döndüm. Oğuz ve eski eş. Eş. Eski. Oğuz. Tüm kelimeler kafamda yankılanırken Fatih'in beni sarsmasıyla kendime geldim.

"Ne diyorsun sen Fatih? Ne eski eşi? Oğuz evli miydi ki? Bana hiç bahsetmedi. Gerçi bende hiç sormadım ama söylemesi gerekirdi nasıl böyle bir şeyi bana anlatmaz!" Gözlerim dolmaya başladı ve çok geçmeden gözlerimden yanaklarıma doğru süzülmeye başladı gözyaşlarım.

"Böyle olacağını biliyordum Bahar. Oğuz hoca sana uygun biri değil."

"Neyse b-ben eve gideyim artık görüşürüz. Haber verdiğin için teşekkürler.

"Rica ederim görüşürüz." Apartmana girdim. Oğuz'un kapısının önüne geldiğimde durdum ve sakinleşmeye çalıştım gözyaşlarımı sildim ve kapıyı çaldım. Oğuz kapıyı açtı.
"Nerde kaldın ya ben gelecektim şimdi"

"Geldim işte buradayım. Bu arada sana bir şey sormak istiyorum. Birbirimizi daha çok tanımak için"

"Tamam sor"

"Daha önce hiç nişanlanma veya evlenme gibi bir olay yaşadın mı?"

"Nerden çıktı bu durduk yere"

"Hiç öylesine ama bir soru sordum cevap vermeyi düşünüyorsun değil mi"

"Tamam cevap veriyorum. Hayır hiç böyle bir olay yaşamadım."
Gözlerim doldu. Gözlerimin içine baka baka bana yalan söylüyordu.

"Gözlerin doldu bir sorun mu var?"

"Daha ne gibi bir sorun olabilir ki?" Sesim yükselmişti.

"Anlamadım" diyen Oğuz'a karşı bir kahkaha attım.

"Daha önceden evlendiğini biliyorum Oğuz bana neden söylemedin?" Oğuz gerilmişti. Hissedebiliyordum.

"Anlatsaydım ne olacaktı ki?"

"Ne demek ne olacaktı? Ben bunu Fatih'ten değil de senden öğrenmiş olacaktım"

"Fatih ne alaka?"

"Az önce eve gitmedim Fatih bana mesaj attı aşağı gel diye bende Fatih'in yanına gittim. Eski eşin hastaneye gelmiş."

"Hastaneye mi?"

"Evet hastaneye. Şimdi senin çocuğun falan da vardır dimi bari bunu söyle!" Sesim her kelimemde yükseliyordu ama buna aldırmıyordum.

"Hayır çocuğum falan yok"

"Nasıl inanabilirim?"

"Bana güvenmiyor musun?"

"Güvenimi sarstın" Sesim çok kısık çıkmıştı çünkü hıçkırıklara boğulmuştum. Kendimi paramparça hissediyordum. Oğuz bana sarılmaya çalıştı ama geri adım attım.

"Sakın dokunma bana!"

"Bahar yapma böyle"

"Ne yapıyorum ki?"

"Kendini benden uzaklaştırma"

"Bunu ben değil sen yaptın anlıyor musun sen yaptın!" Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken kapıyı sertçe çarparak evden çıktım. Öfkeyle arabama bindim. Oğuz peşimden geldi ve o da arabasına binerek beni takip etmeye başladı. Öfkeli olduğum için çok hızlı gidiyordum. Telefonum çaldı. Arayan Oğuz'du. Telefonu açtım.

"Bahar lütfen yavaşla kaza yapacaksın"

"Yavaşlamam için bana bir sebep söyle"

"Çünkü seni seviyorum"

"Geçerli bir sebep değil"

"Bahar sana bir şey olursa ben yaşayamam lütfen dur konuşalım"

"Ne konuşacağız ya ne? Eski eşinle yaşadığın anıları mı?"

"Bahar dikkat et!"
Araba kontrolden çıktı. Artık kontrol edemiyordum.

"Bahaaaar!"
Oğuz'un bağırışını duyduktan sonrası karanlık. Karanlığa hapsoldum ve birinin beni bu karanlıktan çıkarması gerekiyor.

Umarım beğenmişsinizdir yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada bölüm biraz kısa oldu ama bundan sonra böyle olacak. Bölümleri uzun tutunca bir sonraki bölüme konu kalmıyor. Anlayışınız için şimdiden teşekkür ederim❤

Kalp Atışı (oğbah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin