Selamlarrr^^
Ne yapıyoruz, karanlık bir odaya geçiyoruz, ve yukarıdaki müziği açıyoruz^^
İyi okumalar dilerim, oy vermeyi ve yorum yapmayı lütfen unutmayın hadi beğeni ve yorum rekorumuzu kıralım :')
Şövalye boğulmak üzere olan küçük kızı çekip sudan çıkarıp kurtardıktan sonra küçük kız yavaş yavaş kendine gelirken şövalyenin kucağında taşınıyormuş oradan oraya. Şövalye hava kararmadan bir mağara bulmuş, küçük kızı bir kayaya yatırmış, mağaranın içine ateş yakmış. Küçük kız uyurken soğuktan titriyormuş, ateş iyice harlanırken şövalye çıkarmış üzerindeki kaftanı küçük kızın üzerine örtmüş. Küçük kız sayıklamaya başlamış... "Baba... baba... baba..." Şövalye içi acıya acıya küçük kızın minicik elini tutmuş. "Bundan sonra senin baban benim." demiş, "Korkma yavrum. Ben yanındayım..."
28.Bölüm : Ben Senden Önce Görünmezdim.
*Ama sen beni gördün...*
Ege'nin öylesine tatlı bir ailesi var ki akşama kadar sohbet ettik ve bir kez olsun sıkılmadım, bir kez olsun gücenmedim, bir kez olsun kendimi geri çekmedim. Tabi şunu da itiraf etmeliyim sanırım, saatlerdir saatleri sayıyorum... Akşam olsun da Ege'yle biraz yalnız vakit geçirebilelim diye saatlerdir bekliyorum. Şimdi akşam yemeğinin sonlarına yaklaşmış durumdayız. Ege'nin babası toplantıda olduğu için evde değil, Lena ise uyuyor. Ben, Ege, Ege'nin annesi, abisi ve yengesi akşam yemeklerimizi bitirmiş sohbet ediyoruz. Gözlerim sürekli yanımda oturan Ege'ye kayıyor, ve onu böyle mutlu görmek her seferinde gözlerimi dolduruyor. Mutlu, neşeli, gözlerinin içi gülen bir Ege var yanımda. Fransa'da gördüğüm enkazına şahit olduğum o Ege yok. Bambaşka, dopdolu bir Ege bu...
"Ege okuldan nefret ederdi. Her sabah okula gitmeyeceğim diye ağlardı... Bir gün bu eşek sıpası küçükken evin çatısına çıkmış, kendini aşağı attı." Birden şok içinde Ege'nin annesine bakakaldım,
"Ölmeyeceğini biliyor, ev bir katlı çünkü. Sırf bir yeri kırılır da okula gidemez diye kendini on bir yaşında evin çatısından aşağı attı. İşte böyle bir çocuğu bulmuşsun İzmir'ciğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3391 Kilometre
Teen Fiction''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü...