5.Bölüm/Oyun

25 5 3
                                    

nisanın ağzından

ziya dedem için bu yaptığın çok çocukça ama başka seçeneğim yok her şey ziya dedem için diyerek kendimi telkin ederken masada suskunluk oluştu sözlerimiz anlaştı bu oyun için ama gözlerimiz birbirinden ayrılmıyordu sanki savaşa devam edermiş gibi ne oldu da bu adama bu kadar çabuk tamam dedim aklım almasa da içimde bir şey bu adam için ilk alacağım risk değil diyor

''nisa artık bu işin içine girdiğimize göre ilk önce birbirimizi tanımalıyız öyle değil mi adımız ve ne iş yaptığımız gibi google bilgileriyle ilerleyemeyiz bu yüzden önce arkadaş olmalıyız'' söylediği mantikliydi bir ise basladiysak adam akilli yapmaliydik

''ben de aynı düşünüyorum sonuçta birbirimizi tanımadan pot kırma olasılığımız çok yüksek fakat bu anlaşmayı can bilmesin olur mu bizi normal sevgili olarak tanısın ailen gibi''

''tamamdır ikimizi-'' aceleyle yanımıza gelen canın yüzü perişan bir haldeydi masadan kalkarak

''ne oldu can bu halin ne telefon kimdendi''

''de-dedem ka-kalp krizi geçirmiş hastaneye geçmeliyiz '' ikimizde dağ gibi adamın kalp krizi geçirdiğine inanamıyorduk sağlığına dikkat eder ve düzenli kontrollere giderdi hiçbir söz yeterli olmadığından hemen kalktık ilerlerken yanımda oğuzu görmek büyük bir şaşkınlığa yol açtı ben onu unutmuşum

''senin ge-''

''hastaneye bende geliyorum.'' kararlı söyleşine ittiraz edecek halde değildim can ise kimseyi görecek durumda değildi anneannesinin hastalığının haberini aldığı zamandaki hale bürünmüştü bu halde araba kullanamazdı sürücü koltuğunda yerimi aldıktan sonra yol boyu sakinleştirmeye çalıştıysam da hiç konuşmadı benimle geçmişi yaşadıklarını düşünmeye başlamıştı ve bu yeni zihinsel bir savaştı onun için .aracı park ettiğimiz gibi hastaneye yöneldik kapıda bizi lütfiye hanım karşıladı ve doktorun yanına kadar eşlik etti doktor

''ziya beyin durumu iyi şuan için fakat bu bir daha kalp krizi geçirmeyecek anlamına gelmiyor biz ne kadar dikkat etsek de sağlığımıza bazen psikolojik nedenler etkili olabilir özellikle stres onun için ziya bey bu zamandan sonra huzurlu bir yaşantısı olmalı 2 gece burda müşade altında tutmamız gerekiyor duruma göre taburcu edebiliriz'' doktorun söyledikleri hem bir uyarı hem de rahatlama içeriyordu can yine kendini suçlayacak nedeni çoktan kendine yüklemişti doktora teşekkür ettikten sonra ilk söylediği ''benim yüzümden'' demek oldu şu an onun kaos dolu zihniyle savaşacak durumda değildim odadan çıktığımızda oğuzun endişeli yüzünü görmek ona karşı olan yargılarımı bir bir yıkmaya başladığını hissediyordum o sırada boynuma dolanan kollar sayesinde yüzümü gizledim bahara gelirken mesaj atmıştım ve o da hemen gelmişti sessizce ağlamaya başladığımızda korkumuzdan çok sevinç için ağlıyorduk bizim için baba rolündeydi ziya dede bahar ailesiz yetiştirme yurtlarında büyüdüğünden ziya dedeyle tanışması onun için her zaman eksik kalan baba figürünün tamamlanmasını sağlamıştı can yanımıza geldi ve bahara sarıldı ziya dedenin bu 3 kazık kadar insan üzerinde hakkı yadsınamayacak kadar derin ve önemliydi o gece 2 ye kadar yanımızda oğuzun kalması ortamı sakinleştirmiş hatta canla yaptıkları kafeterya yolculuğunda arkadaşlıktan dost konumuna doğru yol aldığının göstermişti. hayatımıza oğuzun girmesi nasıl bu kadar çabuk oldu anlamıyorum sanki yapbozun eksik bir parçası bulunmuş hissi veriyordu.

3 gün sonra

Baharın ağzından

ziya dedeyle yaptığımız tavla turnuvasından her zaman ki gibi 8-0 yenildikten sonra kolumun altında ki tavlaya bakıp

''ama dedecim zar tutuyorsun resmen bir dahakine fincan getireceğim olmuyor böyle '' kahkaha atarak

''kızım senin daha kaç fırın ekmek yemen gerekir haberin var mı hem beni yenersen sana olan sözüm hala geçerli unutmadın değil mi?'' gülümsemem yüzümde solmuştu

Dilhun(Düzenli bölüm geliyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin