Bahardan
Emreye ne kadar dur desemde iceri girmişti. Can gerçeği algılamaya başladı emre ona sağlıklı düşünebilme fırsatını tanımadan
"Bu herifin ne işi var burda!! Hala nişanlımın aklına mı girmeye çalışıyorsun! O seni unutalı cok oldu, BAHARA SENİ UNUTTURDUM!"
Can gözleeini gözlerimden ayırmıyordugözlerini her ne kadar emre yakasından tutup sarssada. Tek bir kelime dahi etmiyordu.
"Yalvarırım bırak can'ı!emre dur!"
Can kelimesini duyduğunda küfür etmişim gibi suratını burusturdu ve cana yumruk attı
"Seni ben var ya öldürürüm lan seni öldürürüm!"
Can kendinde olmasına rağmen tek bir kelime etmiyordu keşke o da emre gibi yakıp yıksa etrafı ya da sözleriyle öldürse ama can gözleriyle bircok söylememiş sözden daha ağır ve keskin darbelerle aklıma kazıyordu gözlerini ve bu beni öldürmüyor yaşayan bir et yığınına çevriyordu. Emre yere yığılan cana tekme atacakken önüne gecip engellemeye çalıştım ve bende kendi ölümüme sebep olacak ama en azından onu bu evden sağ çıkarabilecektim ellerimle emrenin yüzünü kavradım bana bakmalıydi gozlerimden ayirmamaliydi gözlerini yoksa sinir krizini ne sekilde son bulur bilemiyordum
"Emre aşkım!bak bak bana! Sevgilim değer mi onun gibi herif için!bak!yalvarırım bizim icin dur!bi dinle beni aşkım!nisa!nisalaymıs ben eve yeni geldim sen geldin üzerine!bana bak gozlerime bak sakin ol aşkım" ağlamaktan konusamiyordum sakin olmaliydi beni gectim cana zarar vermemeliydi can saglamdı ama duyguları ölmüştü biz hic var olmamıştık artık.
"Nisa nerde? nerde ozaman!"
Can ilk ve son kez
" oğuz sitenin girisinde sıkıntı yasamıs guvenlik gorevlileriyle onu halletmeye gitti"
Dedi ve buraya kucuk cocuk tatinda hayelerle girip onu acımasız bir katil tarafindan imha edilen bir Can olarak buradan çıkarıyordum ağır adımlarla ilerleyip evden çıktı. Can çıkarken "bir daha seni nişanlımın etrafinda görürsem hic iyi olmaz!!"
Can ya bizim bildiğimiz benim canımdan da öte olan can kelimelrin altinda kalmaz kendi üslubuna gore kinayeli laflar kullanırdı ama ben resmen canın dili kestim kalbini söktüm kulak zarını deldim ama o gözleri o gözleri sökseydim de bana öyle bakmasaydı. Ben ağlamayı sürdürürken emre kollarımdan tuttu ve duvarla sırtım sert bir sekilde buluştu. Emre öfkesini geçirebilecek yöntemler arıyordu ama ben zaten tükenmişken beni daha fazla yıpratamazdı.
"Ne o sevdiceğine zarar gelecek diye mi korktun!"
"Ne ne alakası var emre?"
"Kaç yıldır bu geceki kadar aşkım demedin bana kimi kandırıyorsun kızım sen!!"
" Be-ben-"
"Söyle söyle SÖYLE DEDİM SANA"
"Ne neyi soyleyim Allah aşkına sen kriz geçiriyorsun bırak beni kolum acıyor!"
"Benim seni delicesine seven kalbim, senin ellerine dokunan ellerim, senin kokunu icine ceken ciğerim, bu gözleri hafızamda tutan aklım her hücrem lime lime yanıyor !!söyle BENİ SEVDİĞİNİ söyle dedim"
"Se-se-seni se"
"SÖYLE "
"sen-seni seviyorum" korkuyordum deli gibi çünkü karşımdaki saplantılı bir manyaktı emre. Onunla ilişkime psikologum dahi sert bir şekilde onaylamamıstı. Haklıymış herkes! emreyle psikolojik yardım alırken tanısmıstık. Ikimizinde randevuları aynı gündü o zamanlar sıramızı beklerken başlayan konusmalar simdi bu hale geldi emreyi tam tanımıyordum aslında sadece doktorumun söylediği kelimeler kulağımda yankılanıyor
"Bahar emre çok tehlikeli bir hastam onunla konuşmanı hele bu kadar sağlıksız ruh halindeyken konuşmanı uygun bulmuyorum"
"Aslında o da cok acılar çekmiş pınar hanım"
"Acısı herkesi kavurabilir hele seni, Bahar onun gibi bir hastayla daha once karşılaşmadım eger devam edecekse muhabbetiniz seni çok yakın arkadaşıma yonlendirmem gerekiyor"
"Pınar hanim emreyle yaralarımız çok benziyor ve agactan düşeni bir tek düşen anlar misali biz dostlukla baslayan ilişkimizi sevgili boyutuna gecirdik ikimizde birbirimizde kapatacagiz yaralarimizi emin olabilirsiniz ben kendimi toparlayabilecegime inanıyorum hem ilk terkedilisim değil ama son olsun istiyorum"
"Bahar ben seni cok iyi anlıyorum ama kaybolmus birinden yol tarifi istiyorsun bu çok yanlış"
"Buna ben karar vereyim isterseniz! Iyi günler!"
Aklıma geldikçe dogruluk payını anliyordum her bir kelimesinin. O gunden sonra emrede bende birbirimizin doktoru olmaya basladik yaralarımız alışkanlıklarımız oldu. Ben bu alışkanlığın bağımlısı olurken emre bunu aşk zannetti. Halbuki ne aşıktık ne de yaralarımız kapanmıştı.
"Tamam bak aşik oldugunu kabul ediyorsun bende ediyorum bu geceyi unutabiliriz baharım sen benim sonumsun anliyormusun? Senden öncesini seninle unuttum tıpkı senin gibi evet korkuyorsun bende korkttum seni kaybetmekten. Sşşht hadi artik ağlama ben gideyim artik iyi oldugunu beni sevdigini biliyorum ya gideyim"
Yüzü sanki hiçbir sey olmamış gibiydi seni seviyorum lafını duyması yetmiş gibiydi gormek istemiyordu duygusuz kelimelerimi duymak istemiyordu ondan delicesine korkan ses tonumu hissetmek istemiyordu dilimden çıkanla kalbimden geçenin aynı olmadığını. Yüzümü ellerinin arasına aldi alnımdan öperek çıktı evden ben hala duvara monte edilmiş şekilde duruyordum ağlamam hiç durmamıştı aslında önemlide değiller ağırlığıma dayanamayıp yere çöktüm.Kalbimden sokup atamiyordum Can'ı beni kac kere terk ederse etsin ama artık kelimelerle hayatımı zincirlemiştim emreye, kalbim o kadar da onemli değildi bu gece olanlardan sonra. Acaba nasıl şimdi benim kadar perişan mıdır? Benim kadar pişman mıdır? Benim kadar aşık mıdır hala? Gözyaşlarım kanepeden dokulen patlamış mısırlara takıldı. Bende boyle savruldum işte herkes beni boyle savurdu babam ,Can ,Emre... acaba annem haytta olsa ne derdi bir omzum olurdu da boyle duvarlarla aglaşmazdım benim için atan sevgi dolu bir kalp olurdu da tek başıma bu ateşi göğüslemezdim.
kac saat daha bu acıyla boğuştum hatırlamıyorum nisa ellerile beni sarstı yuzume dokundu ve nefesimi kontrol etti.Ağliyordu benim için endişelenen nadir insanlardandı. Kardeş,anne, sırdaş,baba abla, her ne sıfati koysam adinin yanina az kalırdı.
"Bahar bak banahadi anlat anlat ki kelimelerinle acısı çıksın içinden bir nebze olsun anlamsız kalsınlar ki rahatlayabilesin hadi gel yüzünü yıkayalım."
"Acı hic geçmeyecek ben ne kadar çabalasam da yarın konuşalım olur mu"
"A-ama"
"Lütfen yarın konuşalım uyku hapım nerde?"
"Sagdaki dolapta"
"Biliyorum için rahat degil ama unutmaya ihtiyacım var bir kac saatte olsa bu geceyi yoksa kafayı yiyeceğim"
Anlayışli gozlerle kabullendi bende kabullenmiştim hayatımı yolumu sadece buna inandirmaliydim kendimi uyku ne guzel kaçışti benim için 2 tane alıp yorganın altina girdim ve bu gecenin bitmesini diledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun(Düzenli bölüm geliyor)
Romance#Bazı şeyler, kötü sonlara rağmen yaşanacak kadar güzeldir. Yüzyıllardır oynanmasına rağmen, hiçbir seyirci sahneye fırlayıp, Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde, Titanic filmi defalarca izle...