Nisadan
Oğuzun abisinin yardımıyla en azından ezginin güvende olduğunu biliyorduk. Bizim bu akşam şehre dönmemiz emre tarafından göze batacaktı yarina kadar her şey normalmiş gibi davranmalıydık.
telefondaki konuşmasında ezgiyi kastetmiyordu ya da belkide hedef oydu. Bu zamana kadar kim bilir ne zorluklar çekmişti. Susmak, sessiz kalip kabullenmek tüm bu haksızlığa karşı bir insan için çok zor olmuştur. Şimdilik güvendeydi. Hazırlanmamız bitince bahar'ın rahatlamış haliyle bahçeye indik. Bizimkiler etleri sosluyor mangal için hazır hale getiriyorlardı. Ziya dede sürekli karışıyor ve şikayetçi tavrıyla baştan üstünlük kurmaya çalışıyordu.bizi görünce
"Bayanlar yine çok şıksınız"
Ziya dedenin sözleri üzerine can ile oğuz gözlerini etlerden alıp üzerimize dikti ve ikisininde gözlerinden büyülendiğini anlaşılıyordu. Bir anda bahar tökezledi. Koluma tutundu.
"Iyi misin"
"Iyiyim nisacim sunlar bakmasaydi düşmezdim" gülüşmeye başladık.
Ziya dede araya girip
"Şu kem gözlerinizi hemen çekin kızlarımın üzerinden işinize bakın"
"Ya dede sürekli karışıyorsun acaba nefes alabilir miyim izin var mı?"
"Bak can benim tepemin tasını attırma oğuz hic gıkını çıkarıyor mu biliyor bak o hatasını"
"Yaşına hürmetinden susuyor bence"
"Öyle mi oğuz "
"Ha...hayır efendim"
"Efendim ne evladım. Ben digerleri gibi seninde dedenim bu haylaz ne kadar kotası varsa seninde aynı"
"Peki ziya dede"
"Hadi hadi acıktım ben kızlar sizde tabakları getirebilir misiniz mutfaktan"
"Tamamdır dede"
Bizi içeri girer girmez gülme krizi tuttu.Bahar "oguzun sana nasıl baktığını gördün mü nisa. Bak şimdiden söylüyorum seni gelinlikle gördüğünde herhalde bayılır heyecanından"
"Saçmalama bahar, her zaman ki gibiydi asıl canın bakışlarına bak sen nazarı hemen de tesir etti düşüverdin"
"Taşlıydı yer dikkat etmedim ne alakası var canla"
"Tamam kabul ikimizde çocuksu duygularla inkar etmeye devam mı edeceğiz durumu"
"Ne kadar inkar edersek edelim gerçeği değiştiremeyeceğiz dimi"
"Aynen o zaman bu geceyi anı yaşayarak geçirelim hiç kimseyi hiçbir şeyi düşünmeden duygularımız bizi nereye götürecekse bırakalım gitsin"
"Bırakalım gitsin!"
"İşte bu! Hadi sen bardakları al bende tabakları çıkarayım"
"Tamamdır"Akşamin ilerleyen saatlerinde
Bahardan
"Biz bu akşam aç kalacağız galiba nisa"
Endişeli bir şekilde 3 koca insanın mangal başında yarışmasını çocuksu hareketlerle atışması sonucu elimiz bomboştu. Bizde 1 saatte yaptıkları salatayı onlar görmeden tırtıklıyorduk
Tam ağzıma atacakken can'a yakalandım
"Birazdan olacak sakın salatayla doyma güzelim"
Güzelim? Elimdeki catalda düştü aklım firar etti resmen. Tamam hiçbir şey olmamış gibi davranacaktım fakat bir şeyler yanlıştı. Elim diger elime gitti fakat boştu. Nisa takmamam gerektiğini söylüyordu. Ben de takmak için hevesli değildim. Ama ya bir anda gelirse emre diye endiseliydim. O yüzüğün bir anlamı yoktu, hiçte olmamıştı.
Nisa kıkırdamaya başladı. Imalara karşılık
"Merak etme can! senin ellerinden yemek için midesinde önceden yer ayırdı. "
Herkes gülmeye başladı. Of ben mi çok geriliyordum ortamda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilhun(Düzenli bölüm geliyor)
Romance#Bazı şeyler, kötü sonlara rağmen yaşanacak kadar güzeldir. Yüzyıllardır oynanmasına rağmen, hiçbir seyirci sahneye fırlayıp, Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde, Titanic filmi defalarca izle...