25.Bölüm/Hayatıma bahar ol ben kışta kaldım...

15 3 0
                                    

(Imera/bitmeyen sevda)

Oğuzdan
Yemeklerimizi yedikten sonra osman abiyle sohbet etmiş hatta tavla için  sözleşmiştik bile. Nisa gibi neşeli bir kadının neden bu kadar duvar ördüğünü anlamaya başlıyordum. O sevgisiz Ailevi ortamın olmadığı yerde büyümüş sevgi onun bilmediği tatmadığı bir duygu. Olsun biz birlikte o sevgiyi büyüterek duvarları yerle bir ederiz. Şirkette geçen tatsız olaylardan sonra nisa ilaç gibi gelmisti ama ben her zaman ki öküzlüğümü yaptım. Kızı üzdüm. Onunla ayrıldıktan sonra sıkıcı toplantıların beni beklediği konusu beni geriyordu. Ihaleyi almamız ne kadar zor olduysa hayata geçirmekte bir o kadar sıkıntılı bir süreç. Odama doğru giderken sekreterim elif
"Hoşgeldiniz oğuz bey"
"Hoşbuldum elif hanım...ben yokken bir gelisme oldu mu babamın siniri  geçti mi en önemlisi"
"Efendim bence bugün kimse gözükmemeli  babanıza"
"Bende o yüzden sakin ce Uzaklaştım ya...bana orta sekerli kahve getirir misin"
"Kahvenizi hazırlıyorum efendim" 
Çalışmaya tam odaklanmışken kapı açılmıştı.kafamı kaldirmadan
"Elif hanim kahve yapma hızınız muazzam-"
Kafamı kaldırdığımda görmeyi beklediğim son kişi bile değildi karşımdaki 
"Bir Hoşgeldin yok mu oğuz"
"Yasemin..."

  (Yasemin)

  (Yasemin)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bahardan

Çocuklar bugün ne kadar da yordular beni. Özlemişim çalışmayı bu meslek sadece para kaynağı değil benim için aslında yaşam amacım çocuklarla ilgilenmek onların dünyasına girebilmek bu acımasız ve korkunç dünyadan biraz olsun uzaklasabilmemi sağlıyor. Çocuklarımın hepsini servisle eve yolladıktan sonra okuldan ayrıldım. Tam bahçe kapısından çıkıyordum ki her günkü gibi can arabasından çıkıp yanima geldi. Istisnasiz her gün ama her gün beni bekliyor ve konuşmak için çabalıyordu. Bense onu muhattap bile almıyordum. Bir keresinde çocuklarla iş birliği yaparak 'beni affet' temalı bir video çekmişti. Ziya dede den tut Oğuzun babaannesine kadar herkesin aklına girip benimle bu konuyu konuşması için ikna etmişti. Ve daha bir çoğundan hep geri çevrilmeyle karşılaştı. Benim için bunlardan ziyade daha özel ve anlamlı bir şey gerekiyordu bu yaptıkları gözümü  boyamaktı. Bense sözcüklerinin bakışlarının duygularının gönlüme işlemesini istiyorum.
"Yine yeniden ben"
"Şaşırdım mi peki...hayir can"
"Seni bir yere götüreceğim Hadi benimle gel"
"Nereye"
"Bu soru için pas hakkımı kullanmak istiyorum ama su kadarını söyleyim bu yaptığım benim için bir ilk" elimden tutup götürüyordu. Beni götürüyordu ve bende sesimi bile çıkarmıyordum normalde gelmemek için türlü bahaneler üretirken şimdi suspustum. Bir ilk derken neyi kastediyor.canı merakı yüzünden şuan ona ayak uyduruyordum.canın elleri sımsıcak heyecanlaninca ısınırdı avuç içleri. Daha öncekiler deki gibi değil daha heyecanlıydı. Beni de bu hali etkiledi kesin. Yoksa ben böyle davranmazdim.
Yol boyu gidilecek yer hakkında tek kelime etmemişti. Gününün nasıl geçtiğini ziya dedenin uğradığını falan bahsediyordu Bense gerekmedikçe cevap vermiyordum ama o susmadan anlatıyordu.
"Can tamam yeter! gerçekten caycinizin sekretere tuzlu cay şakası yaptığını anlatmana gerek yok "
"Tamam o zaman biraz sen konuş bakalım melek öğretmen,öğrencilerin sana melek ögretmen diyor bayağı seviyorlar... zaten seni sevmemek mümkün değil"
"Sevmek.... nasıl sevdiği önemli bir insanın yoksa seviyorum demekle sevgi olmaz"
"O insana sevdiğini göstermesi için fırsatta verilmeli ama değil mi...geldik"
bir şey demeye kalmadan arabadan indi.
"Burası  neresi beni nereye getirdin?"
"Süpriz hadi gel"
Arabadan çıktığında müstakil bir eve gelmistik... sadece bir ev değildi.bu ev bizim hayalimdeki evin gerçeğe dönüşmüş haliydi. Inanilmaz... ağzım açık kalmıştı resmen canın elleri yüzümü kavradı.
"Burası senin"
"Ne?"
"Bu ev bizim hayalimizdi aylardir bunun icin calisiyorum"
"Be...benim mi ama..."
"Simdi bu ev hayalimizdeki ev senin ne olursa olsun tamam mı...benim sana olan duygularım öküzlüklerim özürlerim pismanliklarim  hayalim hepsini toplasan bile bu ev bir hiç kalır ama yinede şansımı denemek istiyorum...eğer kabul edersen...yine bana kalbini acarsan affetmen için güvenini kazanabilmek icin bir şans daha hakkım olmadığı halde bana verirsen buna pişman etmeyeceğim seni"
"Tek bir soru soracağım Vicdanın mı yoksa duyguların mı şuan benimle konuşan "
"Duygularım sadece duygularım dile geliyor çünkü ömrüm boyunca icimdeki vicdan azabimi susturabilecek hiçbir güç yok o hep beni yiyecek bu onun için hiçbir sey"
"Eskiden beri beni görmedin hiç"
"Çünkü daha önce kalbimle hiç bakmamışım"
"Sonra da bana Söylediklerin incitici şeyler söyledin"
"Çünkü senin gibi biriyle karşılaşmamıştım nasıl yaklasilir bilmiyordum yani aptaldım"
"Sonrada beni bırakmayacağıni söyledin ve bıraktın"
"Aptalık ettim sevgiden korktum biteceğinden...." birden dayanamadim
"Yeteeer bahane üretme bana!" Ellerimden tuttu ve önümde diz çöktü

"Soylediklerimin hiçbiri bahane olamayacak kadar mantıksız ve saçma ama aşkın neresi mantıklı ki?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Soylediklerimin hiçbiri bahane olamayacak kadar mantıksız ve saçma ama aşkın neresi mantıklı ki?... Bahar bir kez daha hayatına kabul et beni... hayatıma bahar ol ben hala hata yaptığım yerde, kışta kaldım"
Ikimizde ağlıyorduk o yüzüğü takabilir miydim bunca olandan sonra

 kafam allak bullaktı kalbim çoktan affetmisti onu ama zihnim o anda Nisanin okuduğu şiir aklıma geldi ne olursa olsun her seye rağmen aşk yaşanmalı kim bilir bu sefer sonucu mutlu bitebilirdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kafam allak bullaktı kalbim çoktan affetmisti onu ama zihnim o anda Nisanin okuduğu şiir aklıma geldi ne olursa olsun her seye rağmen aşk yaşanmalı kim bilir bu sefer sonucu mutlu bitebilirdi.
"Bahar...baharım ne dersin Hayır desende bu kalp hep atacak senin için ama acı çekeceğiz  be baharım gel evet de bu aptal aşığa"bende doz çöktüm gözlerimiz aynı hizada merakla cevabımı bekliyordu
"Can çok hata yaptık... (tam bir şey diyecekken can elimde susturdum) kırdık... yıprattık...terk ettik...başlangıçlar yapmaya çalıştık. .. fakat bir şeyi beceremedik biz birbirimizden gidemedim bu yüzden de dönüp dolaşıp dipdibe geliyoruz...eğer can bu sefer açtığım kalbimden çıkarsan senden giderim bunu bil olur mu"

eğer can bu sefer açtığım kalbimden çıkarsan senden giderim bunu bil olur mu"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Teşekkür ederim tesekkur ederim hersey için teşekkür ederim baharım ..."
Ağlıyorduk iki hasarlıbinanın birbirinde yıkılması gibiydik. 

Dilhun(Düzenli bölüm geliyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin