Dilhun(Düzenli bölüm geliyor)

32) Teklif Nasıl Olmalı?

Nisa'dan

Kim bu dingil gecenin bir körü kapıyı böyle çalıyor. Dur bi dakika aman Allah'ım! İkimizde birbirimize bakarak aklımıza direkt Emre'nin olabileceği fikri gelmişti ama o içerideydi. Gelmesi imkansızdı. Bahar mutfaktan bıçağı almıştı bense odamda duran ve sadece güven hissi yaşatan beyzbol sopasını almıştım. Bahar geride dur direktifi vererek kapıyı açtım. Karşımda gördüğüm yüz karşında hem rahatlamış hem de sevinçten delirmiştim.

" Haruuuunnn!"

"Of ödümüzü koparttın Harun ya!"

" Hiç mi sevinmediniz yahu ne yapayım sokakta mi yatayım Bahar abla"
"Gel kuzum gel kapıda kalmış ablasının gülü"
"Bebek değil Nisa resmen koca sırık bu"
"1 yıldır görmediğim kardeşim geldi Bahar! Ne çok özlemişim seni ya "
"Biraz salarsan çocuğu  senin kollarında can vermeden bizde sarılıp hasret giderelim"
Sonunda ne kadar sıktığımı fark ettikten sonra kardeşimi bırakmıştım. Benim ardımdan Bahar çullanmıştı. Çok özlemiştik  bir yıl olmuştu sadece görüntülü konuşmalardan hasret gideriyorduk. Harun ile bir süre sohbet ettikten sonra esnediğini görünce ona yatak açmıştık yorgun gözüküyordu ama bıraksak daha bizimle konuşurdu. Ailendekileri say deseler kardeşlerim, Bahar, Can ve ailesi derdim  ve nihayetinde artık hayatıma giren oğuz vardı bunlar benim için yeterliydi. Annem ve babam neden böyleler neden sevgilerini göstermiyorlar diye düşünmüyordum sonra fark ettim ki çevremdekiler benim zaten ailemdi.

Tam ışığı kapatacakken Harun yüzünü yıkayıp üzerini değiştirmişti ve yanağıma iyi geceler öpücüğünü yerleştirip;

''Çok özledim sizi  abla''

''Bu kadar uzak kalmayı tercih eden sendin kimse seni zorlamadı biliyorsun''

''Kalmam gerekliydi abla biliyorsun'' Evet biliyordum sevdiği kadın evlenmişti. Kaçmıştı ailesinden sevgilisi de it kopuk birisiydi onun peşine takılıp gitmişti. Harun bunu öğrenince bir süre bunalıma girmiş ve ardından erasmus ile yurt dışına gitmişti. Şimdi daha iyi duruyordu.

'' Biliyorum hadi yatağına geç yorgunsundur daha buradasın nede olsa konuşuruz''

''Emredersiniz komutanım'' Eliyle turist Ömer selamı çakmıştı. 

''Sen nasıl askerlik yapacaksın hiç bilmiyorum şapşik''

Biz dalaşırken Bahar odasından çıkıp çok ses yaptığımızdan dolayı bizi kovalamıştı. Sabah erkenden kalkıp Can'a ve Oğuz'a  mesaj atmıştım kahvaltıya gelin diye ikisinden de 'tamamdır' cevap geldiğinde hemen herkesin sevdiği şeyleri yapmaya koyulmuştum. Bugün  19 Mayıs olduğundan Bahar tatildeydi bizimkilerde patron olduğundan iş yerine geç gitseler sıkıntı olmazdı bende dükkandan kızları arayıp haber verdim bugün geç geleceğimi işlemler tamamlandıktan sonra bizimkileri uyandırdım daha doğrusu uyandırmak için savaş verdim. Tam o sırada kapı çaldı ve 

''ne yaparsanız yapın ben pişileri yerim'' diyerek kalkıp kapıyı açtım. Gülen gözleriyle Oğuz duruyordu karşımda kollarına atladım. O da boştaki eliyle beni sarmaladı. 

''Günaydın aşkım''

''Benim günüm seni görünce aydınlandı asıl güzelim.İçeriden çok güzel kokular geliyor''

''Ooo neler pişirdim neler ama uyanmıyorlar''

''Can mı burada''

''Ay ben sana söylemedim sürpriz olsun diye bak seni kiminle tanıştıracağım''Meraklı gözlerle bakmaya başlamıştı 

''Hadi gel neler getirdin bakalım ne gerek vardı aşkım''

''Şu köşedeki fırın çok güzel zeytinli poğaça yapıyor dedin geçende bende deneyelim dedim''