7

43 4 0
                                    

Herkese selaaöö. Yeni bir bölümle geldim. Biraz kötü bölümler bunlar. Farkındayım. Ama güzel şeyler olacak...

Bazen eskileri hatırlayıp ben bunlara nasıl dayanmışım diyorum. Kötü günlerin geçtiğine inanıyorum. Güzel günler göreceğiz bence ya. Hemde çok güzel günler olacak. Sizin için de benim için de.

Belki aranızdan biriyle bir yerlerde tanışmadan bi sahil kenarında göz göze geleceğiz. Dünya küçük.

Belki de tanıdığım bir okurum olacaksın. Sımsıkı sarılacağımız günler gelecek.

Güzel günler gelecek ve en önemlisi de kış geliyoooooo. Benim Lacivert'e kavuşmama az kaldı gibi. 4 aycık canım fazla değil);

2018 güzel bir yıl olacak. Sen o özlediğine kavuşacaksın,hasta olan iyileşecek,asosyal çocuk çevre edinecek,umudunu yitirene mucize gelecek,en çok sarılmak istediğin kişi sana sarılacak,güneşli günler göreceksin... kendi alanında başarılı olacaksın,bir sürü şehir gezeceksin.

Mesela birinde de sahile gidecek,kediyle balığın oturduğu o bankın yanından geçeceksin. Yattıkları kumların üstünden yürüyeceksin. Bindikleri gondolun ışıkları gözlerinde parlayacak. Onlar gibi pizza yiyeceksin. Sen bu hikayeyi yaşayıp kalbinde hissedeceksin...

 Sen bu hikayeyi yaşayıp kalbinde hissedeceksin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Beni koğuşa alacaklardı kısa bir süre sonra. Uzun vedalar pek iyi değildir demişti. Ama ikimizin de gözyaşları dinene kadar yanımdan ayrılmadı.

O kadar ağlamıştık ki,kirpiklerimiz sırılsıklamdı. Oturup beni almalarını bekledik bir süre.

"Son kez omzuna yatabilir miyim ?"
"Orası senin."

Gülümsedim ve omzuna yaslandım.

''Milyonlarca insan var ama sen,ne bileyim''
"Bilirsin bence."
"Belki."
"Söyle."
"Özelsin benim için."
"Öyleyimdir."
"Balık pislik yapma."
"Tamam tamam."

Saçlarımı öptü. Kurumuş gözlerimden yine yaşlar akmaya başladı. İstemiyordum ağlamayı. Ama olmuyordu bu durumdayken.

"Balık. Belki bilmezsin ben hep bir şeyler yazar dururum."
"Bilirim."
"Gelemediğinde bana mektup yaz. Olur mu ?"
"Yazarım tabii."

***

Beni götürmeye geldiklerinde yine ağlayacaktım. Ama gözyaşlarımı tutmaya çalıştım. Balık beni son kez öyle görüp gitmesin diye.

Koğuşa giderken ona bakıp gülümsedim. Ama gözden kaybolduktan sonra tuttuğum yaşlar aktı. Gardiyan elimdeki ve cebimdeki her şeyi bırakmamı söyledi.

Her şeyi geçtim de,balıktan bana kalan son şeyi bırakmak istemedim. Ama zorundaydım. İkimizin fotoğrafıydı. İçim acıdı onu bırakırken oraya...

Gözyaşlarım daha fazla akmaya başladı. Elerimle sildim. İçimden yeter artık ağlama diyordum. Beni koğuşa getirdiklerinde etrafa bakındım. Her yer serseri tipli kadınlarla,kızlarla doluydu.

Bana attıkları soğuk bakışlarla kendi yatağıma doğru ilerledim. Kendi kendilerine fısıldaşmaya başladılar. Ben de daha fazla ağlamamak ve üzülmemek için uyumayı tercih ettim...

*** BALIK ***

Cezaevinden çıktığım gibi,kafamı dağıtmak için biraz yürüdüm. İçimde az da olsa bi burukluk vardı. Yani üzülmüştüm.

Her gün ya da her hafta gelemeyecektim sanırım. İşlerim olursa gelemezdim. Ve de her hafta gelip hem onu hem kendimi üzmek istemiyordum. Bazen birini görmemek de iyi olur.

Yürürken onunla oturduğumuz cafenin yanından geçtim. Bu aklımı karıştırmıştı yine. Ama aklımı toplayıp bunun geçmişte kaldığını düşündüm.

Artık kolay kolay birine güvenmemek lazım. Seni sevdiğini söyleyip seni bırakıyorsa güvenin zaten paramparça oluyor. Sonra kimseye güvenemiyorsun.

Onunla yaşadıklarımız aklıma geldi daha sonra. Hayallerimiz vardı. Beni hep sevecekti. Ama bunlar hep sözde kaldı.

Yine aynı konuları,aynı kızı,aynı anıları düşünmekten bıkmıştım artık.

Zaten uzun süredir bu yüzden canım sıkkındı. Kedicik de gidince daha kötü oldu. Abartmak da istemiyorum. Yakın bir zamanda tekrar gelecek nasıl olsa. Tabi o adamlara yeniden dava açmazsam.

Aklıma bu fikir gelince neden bilmiyorum ama içten içe sevindim. Hem dava bahanesiyle kedicik de çıkmış olur. Hem bizi iyi savunan birini bulursak daha kısa sürede çıkmış olur.

Kedicik bulaşmamamı istemişti. Ama onun iyiliği için değil miydi sonuçta ? Mutlu olacağı bir şeyse bu sayılmaz.

Onu düşünürken yolun karşısına geçiyordum. Fark etmemiştim ve bir araba bana doğru hızla yaklaşıyordu.

Neredeyse bana çarpacakken geri çekildim. Neyse ki bir şey olmadan atlattım. Kedicik kendime iyi bakmamı söylemişti. Bir şey olmasından da çok korkuyordu biliyordum.

Kedicikle sahilde oturduğumuz banka oturdum. Aklım karmakarışık yine... Bir yandan kafamdaki düşünceleri susturmaya çalışırken denizin dalgalanmasını izledim.

Aslında uzun uzun düşününce de özleyecektim kediciği. O kadar uzun süre sabredemezdi o. Belki ben de. Bir saat boyunca kedicikle sürekli oturduğumuz bankta uzunca düşündüm. Yeniden bir dava açmaya karar verdim.

Sonra fabrikaya gitmek için otobüs durağına yol aldım. Otobüs durağında biraz bekledikten sonra gelen otobüse bindim.

Gözkamaştırıcı şehrin ışıkları gözlerimi kamaştırıyordu. Aklıma kedicikle çadırda uyuduğumuz gece ve o tepede otururken izlediğimiz manzara geldi.

Bunları hiç düşünmeyen ben,hatırlayıp gülümsedim. Güzel anılar biriktirmiştik aslında. Şimdi sanki benden çok uzaklara gitmiş gibiydi... Benden gitmezdi o ama. Biliyordum.

Fabrikaya geldiğimde otobüsten indim. Hava soğuktu. Fabrikanın ışıkları gözlerimi yakıyordu. Bir kaç gerekli belgeyi aldıktan sonra yeniden durakta beklemeye başladım.Otobüse yeniden bindiğimde bir müzik açıp onu dinledim.

***

Kafamı kaldırdığımda geleceğim durağa son bir durak kalmıştı. Oraya varınca otobüsten indim. Kendi sokağımda yürürken apartmanın önünde bir kedi gördüm. Gülümsedim. Kedi gelip bacağıma yanaştı.

Bazen ona neden kedicik dediğimi daha iyi anlıyorum. Kedi gibiydi. Kediyi kucağıma aldım. Biraz başını okşadıktan sonra eve girdim. Üstümü bile çıkarmadan başımı yastığa koydum. Derin bir iç çektim.

İlk gündü. Belki aylardır genellikle her gün görüştüğümüz için,içten içe özlem duymuştum tabi. Şimdi burda olsa sarılırdı bana. Gözlerini kapatır,yanımda olduğu için dış dünyayı umursamazdı.

Korkarak kirpiklerime dokunurdu. Bana karşı en ufak bir hata bile yapmak istemezdi. Beni kusursuz görürdü. Boynuma sarılmak isterdi. Bana sormadan bir şey de yapmazdı.

Şuan muhtemelen beni düşünüyor. Tesadüf olmalı ki ben de onu. Uzaklaşınca daha çok değeri anlaşılıyor ama. Eksikliğini hissediyorsun. Hele eksikliğini hissettiğin kişi sürekli sana sevgisini dile getiren biriyse...

BAL'IK-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin