11

23 2 0
                                    

Balık omzumda yatarken kedi gelip kucağıma oturdu. Beraber kedimizi sevdik. Akşama kadar balık omzumda uyudu. Ben de onu izledim. Çok güzeldi. Uyanır gibi olunca
"Omzum rahat değildir. Kendi yatağında uyumalısın." dedim.
Bir şey demeden beni kollarının arasına aldı. Yine kalp atışlarıyla uyuyakaldım. Ertesi sabah bana alışveriş merkezinde sinemaya gireceğimizi söyledi. Heveslendim biraz. Beraber ikinci kez sinemaya gidiyorduk. Ilkine yıllar önce gitmiştik. Ayrıca toplu gitmiştik ve çok samimi olmadığımız için yan yana bile oturmamıştık. Şimdiye baktığımızda her şeyim,hayatımdaki tek özel insan olmuştu.  Hiç tanımadığın birine bir anda böylesine sevgi duymak... Yıllar geçti ve bu haldeyiz işte.
"Eksik parçam oldun."
Bir anda kafasını bana çevirdi. Bir kaç saniye bakıp güldü. Zaten bana bakarken hep gülüyordu. Gözlerine bakmak güzeldi.
Filme girdiğimizde 5 dakika başlamasını bekledik. Beraber çok film izlediğimiz olmuştu. Bu film komediydi. Ben komedi seçmiştim çünkü balığın biraz gülmesini istiyordum. O gülerken ben de onu izlerdim.
Film başladı ve bir süre filmi tanımak için izledim. Komik kısımlarda balığa baktım gülüyor mu diye. Ben ona bakarken kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Ben de ona yaslandım. O gülüyordu ben dinliyordum. Kalp atışlarını da duyuyordum. Böylesine huzurlu bir anı kaçıramazdım. Tabii kalp atışlarının ve gülüşünün güzelliği beni uyutmasaydı... Gözlerimi açınca farkettim ki film bitiyor,hiç uyumamışım gibi davranmaya başladım. Aklıma balığın  filmin yarısında bunu anlamış olacağı geldi. Molada farketmiş olmalıydı. Lütfen farketmemiş olsun ya. Çok utanırım. Ama onun da gülüşü o kadar huzur verici olmasaymış değil mi ? Filmden çıkınca endişeliydim.
"Beğendin mi filmi?" dedi gülerek.
"Beğendim."
"Ee anlat bakalım ben de pek izlemedim kedicik sana bakarken."
Yanaklarımdan ateş çıkacaktı utançtan.
"Ya ben aslında uyumadım."
"Kesin öyledir."
"Uyudum da ama yani..."
Güldü.
"Neden uyudun ? Kalp atışlarıma alıştın herhalde."
"Öyle oldu balığım."

***

Ertesi gün kalkıp basit bir kahvaltı yaptık. Balığın bir telaşı vardı. Sonra bana bir sürprizi olduğunu söyledi. Başta tahmin edemedim.
"Valizini hazırla."
Bu cümlesinden sonra anladım az çok. Ama belli etmedim.
"Nereye yolluyorsun beni ?"
"Seni değil ikimiz gidiyoruz."
"Biliyorum."
"Biliyorum deme."
"Neden ?"
"Ben derim sadece."
Gözlerimi devirdim.
"Peki balık."

***
Balık valiz hazırlığına başladığında onu izledim. Sadece oturup onu izledim. Bir süre sonra duraksayıp o da bana baktı. Gülümsedi.
"Bunu uçakta da yaparsın,hazırlansana."
Dediğini yaptım. Ben hazırlanırken o da televizyon seyretti. Tam işim bitti diye valizi elime aldığımda balık gözlerimi kapattı.
Bir süre öylece bekledim. Ne yaptığını da anlamadım.
"Napıyosun ?"
"Bilmiyorum bi filmde gördüm."
Omuz silkip
"Peki." dedim.
Aslında elleri gözkapaklarıma değdiğinde bir kaç saniye garip hissettim.
"Yoksa bana şey mi demek istiyorsun? Seni kör ediyorum hayatını karartırım falan mı ?"
Kahkaha attı.
"Saçmalama ben yapar mıyım ?"
"Bilmem."
"Bil o zaman.

***

Havaalanına gelip orada bir süre bekledik. Balıkla oturup beklerken beni dizine yatırdı.
"Hâlâ var mı uykun ?"
"Saçmalama. Hayatımda ilk defa çok güzel bir şeyle uyudum nasıl uykum olsun ?"
"Neyle uyudun?" Güldü.
"Kalp atışlarınla."
"Pek önemli bir şey değil."
"Benim için öyle."
"Biliyorum."
Dizinde yatarken saçlarımı okşadı.
"Kedi gibisin."
"Öyleyim."

Bir kaç işlemi hallettikten sonra uçağın merdiveninden yukarı çıktık. Kendi yerimize oturduk. Camdan dışarı bakınca diğer uçakları izledim bir süre. Daha sonra balığa bakıp gülümsedim. Ne kadar kötü şeyler yaşasam da yanımda olduğu için ona ne kadar teşekkür etsem az olurdu. Bu sefer gözlerine baktım. O da bana baktı. Aynı anda güldük,güzel bir anı daha ekledim balık hafızasına. Uçak havalandığında midemdeki kelebeklerin de havalanma vaktiydi. Bir süre yükseldikten sonra,balıkla konuşmaya başladık. Eski anılardan tutup bugüne kadar çoğu şeyi... Birinde gülüyor birinde o günleri fazlasıyla özlüyorduk.
"Ama bak şimdi daha iyi öyle değil mi balık?"
"Öyle." deyip gülümsedi.
Bir süre sonra uçak garipçe sarsıldı. Biraz korktuk doğrusu. Birbirimize bakıp gülümsedik.

Çok geçmeden onun hızla çarpan kalbine elimi koydum.
"Saklasana beni orada."
Bir kaç saniye duraksayıp kafamı kalbine yasladı.
"Kalbimin kırık parçaları seni koruyacak kadar sağlam değiller. Seni incitirler diye korkuyorum. Ama istersen..." deyip beni kollarının arasına aldı.
"Burada saklanabilirsin."
Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Parmak uçlarımı öpüp onun yanağına dokundum. Ne güzel bir şeydi onu sevmek...
Ona her bakışımda daha çok seviyordum. Beni koruması,bırakmayışı da ayrı güzeldi. Beni saran kollarından elini tutup parmaklarıyla oynadım. Elleri çok güzel geliyordu. Gözleri gibiydi elleri de. Güzel.

***
Ben uyurken o da uyumuş. Hem de saçlarımı öperken. Bu tarifsiz güzel bir durumdu. Her kalbi attıkça seni seviyorum diyordum içimden.kafamı kaldırıp dediği gibi onu izledim. Evde izleyecek vakit yoktu,bari bu uzun yolculuğumuzda vakit varken izleyeyim diye düşündüm. Elimi çeneme yasladım ve onu izledim.
"Nasıl aşkla bakıyorsun be."
"Öyle."
"Güzel."
"Biliyorum balık."
O beni böylesine izlemiş miydi diye düşünürken aklıma ben uyurken beni izlediği gün geldi.
"Sen de beni izlemiştin."
"Öyle mi ?"
"Balık hafızalı."
"Balığın uyumak istiyor."
"İyi bakamıyorum balığıma. Zayıflıyor,hastalanıyor dinlenmeye ihtiyacı oluyor hep."
"Ondan değildi aslında. Böyle düşünüyorsan uyumayacağım."
"Uyuma."
"Sen iste yeter."
Omzuma yattı yine. Saçlarına karışan saçlarımı öptü. Ben de elini tuttum. Ama o çoktan uyumuştu bile. Omzumda uyumasın diye onu kollarımın arasına aldım. Şimdi ise kalp atışlarımla uyuyacak olan oydu. O bunun farkında değildi ama olsun. Ben de elimi saçlarında gezdirdim. Kirpiklerine baktım. Ah ne güzeldi. Kalbi daha güzeldi. Biraz daha sıkı sarıldım. Uyanmasın diye çok fazla sıkı sarılmadım.
"Seni seviyorum ya."

BAL'IK-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin