Açıklama-İpi Kopmuş Uçan Balon

41 6 2
                                    

Yeni bir bölümle yeniden selam. Umarım gününüz iyi geçer/geçmiştir.

Geçmediyse bile bu satıra söyleyemediklerinizi,özlediklerinizi yazabilirsiniz,içinizi dökebilirsiniz. Söz kimseye söylemem :')

Asıl konu şu ki kafamda kurguladığım 3-5 bölüm var ve bi an önce yazmak istiyorum. Kurgu benim çok hoşuma gitti. Yakında gerçekten de olacak bir şey zaten :')

Bölümü yazarken o anı yaşamak çok güzel. Neyse ben sizi faha fazla sıkmadan bölümü okumaya başlayın. Açıklama yapma ihtiyacı duydum.

Sevgili bunu okuyan,seni seviyorum. Ve kimsenin seni üzmesine izin verme...

***

Ona sarılarak vurulmak... Gerçekten ne iyisi ne kötüsü anlatılmıyor. Rüyaydı bu. Neden gerçeğe dönüştü ki şimdi. Hem de daha kötü bir şekilde.

Son kez, "Seni Seviyorum" la bilincim kapandı. Sürekli söylerdim. Ama farklıydı bu,belki sondu.

Belki hiç biz olamadan,sen ve ben olarak bitirecektik dizeleri. Belki de sözler boşa gidecek birimiz birimizi bırakacaktık... Bırakan kişi ben olmak istemiyorum. Varsın o beni bıraksın. Ben dayanırım yine. Sözünü bozan ben olmak istemiyorum. Ölüm acısını o değil,ben hissedeyim. Benim için üzüldüğünü görmedim,görmek de istemem zaten.

Gözlerimi açmayı çok istiyordum ama bir yandan da o kadar çok korkuyordum ki...

O beni bıraksa veya ben onu. İkisi de birsondu benim için. İkisini de istemiyordum.

Ama iki ihtimal daha vardı. Belki... belki beraber gidecektik buralardan. Belki de,belki de ne olacaktı biliyor musun ? İkimiz de,iliklerimize kadar yaşadığımızı hissedecektik.

Ve... öyle de oldu.

Ağır göz kapaklarımı araladım. Sadece tavana baktım.

"Sakin ol."

Hızlıca bakışlarımı sesin geldiği yere çevirdim. Bu,oydu. Yaşıyorduk. İçimden belki çığlıklar atmak istiyordum. Mutluluk çığlıkları. İlk defa ağzımdan çıkacak o çığlıklar... Ama olmadı. Gücüm yetmedi. Sesim çıkmadı bir türlü. Sadece gülümsedim.

Ama o gülüş farklıydı işte. Sanki doğduğum günden bu yana bütün mutlu anılarımı hatırlamış gibi güldüm. O gülüşüme karşılık verdi ve yaşadığımı hissetirdi bana.

Konuşabilsem,bu şoku atlatabilsem,bu acı dinse... Neler neler söyleyecektim ama sesim çıkmıyordu. Acı çekiyordum.

Hemşire odaya girdi ben yine de ısrarla onu izliyordum. Duymamazlıktan gelsem de kurşunun çıkartıldığını söyledi. Yani artık fazla kan kaybı olmazsa bir risk kalmamıştı. Yaşayacağımızı bilmek güzeldi. İkimizin de yaşayacağını... Zaten sözünü bozamazdı ki o. Bırakmazdı beni.

Gözlerimi açtığımdan beri onun gözlerine bakıyordum. Artık bakmayacağım bir saniye bile geçirmek istemiyordum. Çok özeldi. En önemlisi yaşıyordu,yaşıyorduk...

Aradan yarım saat geçmişti,yine de ona bakıyordum. O da bunu fırsat bildi tabii ve o da bana baktı sürekli. Sesim,çık artık da konuşayım. Bu anı kaçıramam,söyleyeceğim bir destanı yuttum şurada.

Biraz süre geçti ve kendimi toparladım. İçimden bir ses hadi artık deyip duruyordu.

"Seni özledim."

Neden böyle demiştim acaba ? Sanki, seni seviyorum'la ölüp,seni özledim'le dirilmiş gibi.

"Ben de özlemedim değil yani."
"Kaç saat geçti de bu kadar özledik be ?
"Hatırlamıyorum ki."
"Balık hafızalısın."
"Balığım."
"Balıksın."

Daha sonra yine özel bir an oldu. Aynı anda gülümsedik. Bunun üstüne daha da güldük. Güzeldi ya.

BAL'IK-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin