Yoksa her şey oyun mu?

69 2 0
                                    

SEKİZİNCİ BÖLÜM

İki ya da üç hafta Kays benle hiç konuşmadı. O günler boyunca tamamen kendimi derslere verdim. Ama Kays aklımdan hiç çıkmıyordu. Gıcık ötesi laflarını bile özlemiştim. Onun o lafları olmadan bir hayat düşünemiyordum. Bazen sevdiğiniz kişi size çok kötü şeyler bile söylemiş olsa onu özleyebiliyordunuz. Çünkü onun ağzından çıkan her söz sizin için çok değerliydi. Bu sözler sizi kıracak bile olsa.

Bugün matematik dersinde canım sıkıldı ve telefondan oyun oynamak istedim.  Hoca saçma salak şeyler anlatıyordu. Acaba bu kadın matematik öğretmeni olacak kadar ne yaşamıştı? Bir yandan aklımdan bunlar geçerken telefonu açtım ve bir mesaj geldiğini gördüm. Bu çok garip bir olaydı çünkü bana hiç mesaj gelmezdi. Ya aveadan ya da annemdendir diye düşündüm. Fakat yine beklenmedik bir şey oldu. O hayatıma girdiğinden beri beklemediğim şeyler oluyordu. Tanımadığım bir numaradan "Akşam altıda, ufaklık." diye bir mesaj gelmişti. Ufaklık kelimesini gördüğümde kesinlikle Kays'tan geldiğini anladım. O kadar sevinmiştim ki matematik hocasına sarılacak kadar falan. Akşam altıda beni bir yere çağırıyordu, inanamıyordum! Yine ondan beklendik bir hareket olarak işin içinde bir gizem vardı. Akşam altıda bir yere çağırıyordu ve ufaklığı çağırıyordu yani beni. Fakat nereye çağırıyordu? Acaba mesaj yarım mı kalmıştı, yoksa bilerek gizemli olsun diye mi böyle yazmıştı? En önemliside telefon numaramı nereden bulmuştu?! Ve dahada mühimi yoksa bu Kays değil de bir başkasımıydı? Bir an kendimi bir oyunun içindeymiş gibi hissettim. 

İmkansıza DoğruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin