One Night Stand

15| "Mistake." |M|

Oy verip yorum atmaktan, destek olmaktan aciz kişiler rica ediyorum bu bölümde aniden dirilip karakterlere sövmeye başlamasın. Kitabın başından beri düzenli oy veren insanlar durum hakkında haklı olarak yorum yapabilir ama hiçbir destek göstermemiş kişiler LÜTFEN bir anda ortaya çıkıp sadece bu bölümde yorum yapma hakkını kendilerinde bulmasın. SADECE BU BÖLÜMDE VE DİĞER BÖLÜMDE ortaya çıkanların yorumlarını sileceğim, kusura bakmayın.

Çok doğru bir şey yazdığımı elbette iddia etmiyorum. Yazdığım şeyin iyi olduğunu, örnek bir şey olduğunu da savunmuyorum. Zaten okuyan tüm 18 yaş ve üstü, aklı başında olan kitle demek istediğimi anlayacaktır. Ben boş duyar kasan insanlardan bahsediyorum.

İyi okumalar.

********************

Yatak odama yaklaştıkça gerginliğim artmaya başlamıştı. Benim vahşi bebeğimin çok sevgili öfke problemleri burada baş gösterir miydi acaba? Bilemiyordum ve bunu bilmemek beni biraz geriyordu. Açıkçası, oyuncak kullanmayı sevsem de içlerinde atmayı unuttuklarım vardı.

"Çok sert olma." bunun onayını almak istediğim için bilerek söylemiştim. Beni kucağında odama sokan bedenin, yatağa oturmamı sağlarken attığı ufak gülüşü fark etmiştim. "Senin canını yakmam. Kendini bana bırak ve zevk almaya bak güzelim." ah, bunu söylemesi onun için kolaydı. Asıl önemli olan, pasif tarafın neler hissettiğiydi. Aktif olan her türlü o zevki alıyordu zaten.

"Soyunmaya başla ve yorganı yataktan kaldır." neden böylesine otorite kurmaya başladığını anlayamasam da oyuncaklarımın olduğu dolaba ilerleyen bedenin sırtına yutkunarak bakıp sözünü dinlemiştim. Yorganı kaldırıp bir kenara bırakırken üzerimdekilerden de hızlıca kurtulmuştum. Geri dönmesini beklemeden önce belimin altına bir yastık yerleştirmiştim.

Onunla birazdan sevişeceğim gerçeği heyecanla yüzüme vuruyordu. Gerek sevişmemiz olsun, gerekse türlü aletleri kullanacağımız olsun. Düşünmek bile bedenimi titretmeye yetiyordu. Ben daha şimdiden içimdeki heyecan yüzünden aklımı kaybetmeye başlamıştım. Hisler bedenimde yer edinip beni çıldırtıyordu.

"Gözlerini bağlamak istiyorum." masumane ama bir o kadar maskülen ellerindeki eşyalar ile bana yaklaşıyordu. Gözlerimi bağlamak? Sevişirken onu göremeyecek olmak nedense kötü hissettiriyordu bana. Onun yakışıklı suratı sevişirken görmek istediğim şeylerden birisiydi. Onu izlerken zevkime zevk katıyordum. Bu da bana artı olarak geri dönüş yapıyordu ama dediği şey... Bilemiyordum. Belki denersek farklı ve eğlenceli olabilirdi?

"Seni göremeyecek miyim?"

"Evet. Ayrıca dokunamayacaksın da." bu bir şaka olmalıydı.

"Sen, ciddisin?" bu olay hem hoşuma gitmiş, hem de beni üzmüştü. Dokunmamak ve görememek seks sırasında pasif olan kişiyi bayağı zorlardı fakat alacağım zevki düşündüğümde bunları siktir etmiştim. Bir defaya mahsus böyle olacaktı. Deneyimlemiş olacaktık.

"Sana teslim oluyorum Jeon."

Üstündeki kıyafetleri, beni arsızca süzerken çıkartıp yüzündeki piçimsi ama bir o kadar da: 'Ben güvenilirim.' imajı çizen ifadesi beni germişti. "Senin canını yakmayacağım. Sadece biraz oynayacağız."

Kalbim, hissettirdiği heyecan dolayısıyla hızlı bir şekilde atıyordu ve bu oldukça şiddetliydi. İçimde, Jeongguk'un bu yanını ilk kez görecek olmanın merakı vardı. Titreyen nefesimi dizginleyemezken, karşımda çırılçıplak duran adama bakmıştım. O benim gözümde bir Tanrı gibiydi, gerçek anlamda tapılası bir cazibeye sahipti.

Yanıma yaklaşması saniyelerini almıştı. Bedenimin üzerine nazikçe çıkıp, bütün oyuncakları kenara koyarak sadece tüylü kelepçeleri elinde bırakmıştı. Kelepçelerin bir ucunu bileklerime, bir ucunu da yatak başlığına bağlama işlemi çok uzun sürmemişti. Her ne kadar gergin hissediyor olsam da ona sonsuz bir şekilde güveniyor, bana zevk vereceğini biliyordum. Jeon, canımı yakacak bir şey yapmazdı.