11. BÖLÜM

184 6 0
                                    

                                  Justin Bieber'ın ağzından:
Nihayet onu bulmuştum. Mesajlaşmalarımız bittikten sonra kapıyı çaldım. Kapıyı açtığında çok şaşırdı. Şaşırması benim hoşuma gitmişti. Bu yüzden istemsiz bir şekilde arsız arsız gülmeye başladım. İçeri geçtiğimde onu kendime çekip kapıyı kapattım ve onu kapıya yasladım.
Şimdi telafi edebilirsin. Öyle değil mi?

Ya bırak beni.

Hayır, bırakmam, dedim kokusunu içime çekerek. Onu yatak odasına doğru sürükleyecektim ancak beni kafes gibi bacakları ile sardı. Düşmemesi için elimi beline doğru yaslayarak destekledim. Odaya vardığımızda onu yatağa yatırdım ve onun tişörtünü çıkardım. O da aynısını yapmıştı. Bacağını okşarken dudağımı dudağına sürttüm. Ardından dudaklarını tatmaya başladım. Ellerim onun vücudunda keşfe çıkmıştı. Yavaş yavaş ellerim onun kadınlığına doğru ilerledi. Tam onun ile sevişmeye başlamışken kapı çaldı. Lanet olsun. Ben acaba ne zaman bu kızla bir ilişki yaşayacağım. Hemen üstümüzü giyindik. Kapıyı açtığında "Mete" diye bağırarak adama sarıldı. Şuan o adamın ağzını burnunu dağıtmak istiyorum. O şükretsin Eva var. Eğer Eva olmasa eğer onu dövdüğümde Eva üzülmese onu anasının karnından çıktığına pişman ederdim. Beni görünce çok şaşırmıştı. Bana elini uzattı. Eli havada kalmasın diye sıkmıştım ama çok sert. Umarım vermek istediğim mesajı anlamıştır.
Eva bugün şirkete geliyorsun. Öyle değil mi?

Hayır...

Hayır çünkü o benimle kalıyor,  dedim Eva sözünü devam ettirmeden. Çünkü öyleydi. Bugünü benimle geçirecekti. Onu sevdiğimin farkına varmalıydı Eva. Üstelik bana göre o da beni seviyor. "Neden?" diye sorarsanız eğer Eva beni sevmeseydi sevişirken karşılık vermek yerine bana asla izin vermez ve bir daha benimle konuşmazdı. Mete gittikten sonra onu delice öpmeye başladım.
Hey hey hey. Dur bakalım deli oğlan. Dur diyorum sana. Ben daha karnımı doyurmadım.

Tamam beraber doyururuz karnımızı, dillere destan bir kahvaltı hazırlamıştık. Ben yerime ondan önce oturdum. O da tam yerine oturacakken onun kolundan çekerek kucağıma oturttum. Kendi ellerim ile ona yemek yedirdim. Kahvaltıyı toparladıktan sonra film seyretmek istemişti. Ben de kıramadım. Tabiii film izlerken hiç rahat duramadım. Bacağını okşadım. Omzu açık tişörtünden gözüken sütyen askısını çektim. Ama canı acımıştı. Daha sonra o omzunu öptüm. En sonundaysa bacağına yattım. Ancak o kadar güzel görünüyordu ki elim tişötünün içine sırtına doğru ilerliyordu. Daha sonra sütyeninin kopçasına ulaştı. Gözlerini kapatmıştı, kalp atışları hızlanmıştı ve bu anın tadını çıkarıyordu Eva. Bu da beni daha çok azgınlaştırmıştı. Yattığım yerden kalktım ve bu sefer bacakları iki tarafa gelecek şekilde kucağıma oturttum. Kalçasını okşuyordum. Jerry de kalkmıştı. Eva'ya sürtünüyordum. Hem de çok hızlı. Sonra onun alt dudağını dişlediğini gördüm. Dudaklarını öptüm. Telefonumun çalmasıyla durdum.
Efendim.

Justin abartısız söylüyorum iki saatten beri seni arıyoruz. Neredesin?

Sevdiğim ve yanında olmak istediğim kadınla beraber çok güzel vakit geçiriyordum. Sen sağolasın vaktimin ağzına sıçtın.

Oğlum ben nerden bileyim sevgilinle seviştiğini.

O kadar belli mi ettim?

Ancak biriyle tam ilişkiye gireceğin zaman ben aradığımda böyle konuşursun.

Tamam o halde kapat şu telefonu herşeyin içine ettin, diyerek kapattık telefonu ve güzeller güzeli Eva'ma geri döndüm. İlk önce yavaş yavaş dudaklarımı onun boynuna sürttüm. Nefesinin hızlandığını duyabiliyordum. Ardından nazik bir şekilde boynunu öpmeye başladım. Sonra da emdim. En son öpücüklerim sertleşmişti. Daha sonra boynundan köprücük kemiğine geçmiştim. Sadece onun bana özel olmasını istiyordum. Durmuştum. Çünkü onu sadece vücudu için sevdiğimi düşünmesini istemiyordum. Saçlarını öperek koltuktan kalktım.

İLK GÖRÜŞTE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin