İLK GÖRÜŞTE AŞK

34. BÖLÜM

İKİ HAFTA SONRA...

  Hayatım artık kalkmalısın. Sabah oldu.

Üfff. Justin bi senin kollarında huzur bulup uyuyordum. Sen de bu muhteşem anı mahvettin. Sırıtma bana öyle pis pis. Zaten evin bahçesine getirttiğin korumaları saymıyorum.

Papatyam sana daha ne kadar anlatacağım? Sen vurulunca bir daha sana zarar gelmesin diye yapılan ufak bir önlem sadece. Hadi kalk elini yüzünü yıka. Sonra aşağıya mutfak masasına gel. Kahvaltın seni bekliyor.

Tamam loliko hemen geliceğim.

(Loliko rusça bebeğim, bebişim demek) Dedikten sonra aşağıya masaya oturup Eva'nın gelmesini bekledim. Beş dakika bile olmadan yanıma geldi. Yanaklarımdan sulu bir şekilde öpüp yerine oturdu. Cidden bazen Eva'nın nasıl bu kadar hızlı olduğuna şaşırıyorum. Seviyorum ya ben bu. Hakikaten seviyorum. Sevimli şey. Ben ona bakarken tebessüm ettiğimi farketmemişim. Bunu farkettiren Eva oldu.

Bakma bana öyle sevimli sevimli. Üfff bir de gamzesiyle gülüyor. Bak yeminle üzerine atlayıp alnından başlayıp burnuna, burnundan yanağına, yanağından gamzene, gamzenden de dudaklarını öperim. Oradan da ensene boynuna, sonra kaslarına, geri kalanını sen düşün Justin efendi.

Bak böyle söyleme. İnadına inadına böyle bakar böyle gamzeli gamzeli gülerim. Haberin olsun. Sonrasını sen düşün Eva hanımefendi.

Doyuramıyorum seni Justin. Gerçekten doyuramıyorum. Ne yaparsam yapıyım sapıklığına devam ediyorsun. Azgın.

Hmmm. Azgın... ben bu lakabı sevdim. Özellikle senin ağzından duymayı. Ağız diyince aklıma dudak geliyor, aklıma dudak  gelince öpüşme geliyor. Ondan sonra birden bire seni öpme arzum harlanıyor ve dayanamaz hale geliyorum.

Herife boşu boşuna azgın demiyorum. Gerçekten azgın. Hem de fazlasıyla. Beni de kendisi gibi azgın biri haline getiriyor.

Sen. Azgınsın. Bunu bana ispatla.

İster misin?

Oh Eva. Bunu kim istemez. Fazlasıyla istiyorum.

Dedikten sonra olduğu yerden kalktı. Bir dakika. Kızım bunu yapmayacaktın. Tam Jerry'nin üzerine oturdu. Hırlama ile inleme arasında bir ses çıkardım. Bu arada Eva beni öpüyordu. Bu beni azgınlığımı tetikleyen şeyleri çok iyi biliyordu. O kucağımdayken bundan faydalanıp birden ayağa kalktım ve onu duvara yapıştırdım. Sırtını fazla sert vurmuş olmalıyım ki inledi ve ben tekrar ağzının açıklığından faydalanıp dudağından öptüm. Tam dilimi ağzına sokacakken dişlerini kapattı. Sadece dudaklarımız hareket ediyordu. Ben daha fazlasını istiyordum. Dilimle izin istedim ve o da dişlerini açarak bana izin verdi. Dilimi ağzının içine sokarak öpüşmemizi derinleştirdim. Fakat Eva'nın vücudu daha fazlası için çırpınıyordu ve bunu anlamak hiçte zor değildi. Elini tişötümün altına sokup kaslarımı okşuyordu. Sonra nefes alması gerektiği için dudaklarımdan ayrıldı.
Jus-Justin. Burada korumalar var. Bence yukarıya odamıza çıkıp devam edebiliriz. Zaten yaram iyileşti.

Hadi ama Eva. Hiçbir koruma buraya bakamaz ve duvar fantezisi yapabiliriz.

Yatakta daha rahat oluruz diye düşündüm. Üstelik sana seni ne kadar istediğimi gösterecektim. Ama... neyse tamam sen bilirsin.

Ah. Güzelim sen yeter ki iste. Üstelik bu sabah böyle başladık ya. Bence bunu her sabah yapmalıyız.

Hmm. Düşünmem lazım. Bu kadar ileri gitmem ama öpüşmeler olabilir.
Bunu demesi üzerine burnumu boynuna sürterek hırladım. Hemen merdivenlerden yukarı çıkıp yatak odasına yöneldim. Sertçe Eva'yı yatağa fırlattım. Bunun üzerine Eva.

Sanırım birileri beni çok özlemiş.
Dedi. Evet onu özlemiştim. İki haftadır yarasının iyileşmesini beklemiş ona dokunamamıştım. Başka kıza kattiyen dokunamazdım. Çünkü beni Eva'dan başkası idare edemezdi. Üstelik kendimi çok suçlu hissederdim. Onu çok fazla bekletmeden ve ona fazla yüklenmeden üstüne çıktım. Sanki bunu bekliyormuş gibi bu sefer beni altına almıştı. Yine bilerek Jerry'nin üzerine oturdu. Tam ön sevişmeye başlamıştık ki Eva'nın telefonu çaldı.
Boşver sonra bakarsın.

Olmaz Justin. Abim arıyor açmam lazım.

NEDENSE  BU BÖLÜMÜ  BÖYLE  BİTİRMEK İSTEDİM. BU ARADA JUSTİN İLE İLGİLİ BAŞKA HİKAYE DE YAZMAK İSTİYORUM.  BUGÜN KONUYU DÜŞÜNÜCEM. BULURSAM YAZARIM. BİR DE BALANCE'I  BEŞ GÜN SONRA YAZACAĞIM. ÖPÜLDÜNÜZ...