20. BÖLÜM

104 5 0
                                    

İşlerim gerçekten yoğundu. Zaten işimin yoğun olmadığı vakit mi vardı? Birisi kapıyı tıklattı.'Gir' diye sesledim. Gelen Gürkan'dı. İlk önce yaptığı işlerin raporlarını bana verdi. Raporları inceledikten sonra onunla konuşmaya başladım.
Güzel . Gerçekten harika olmuş.

Beğendiğine sevindim Eva. Hem ne zaman baksam hep yoğunsun. Hiç sıkılmıyor musun gerçekten?

Sıkılmaz olur muyum? Hatta bazen o kadar çok daralıyorum ki beynim duruyor ve aklıma hiçbirşey gelmiyor. Bir an bayılıcağımı sanıyorum.

Eee hadi.

Ne hadi?

Çıkalım. Belli ki bunalmışsın. En azından bir kahve iç. Hem senin 40 dakikada bir ara vermen ve bu aranında en az 15 dakika olması lazım. Yoksa dediğin gibi artık daralırsın.

Peki neden 40 dakika?

Çünkü insan beyni en fazla 40 dakika bir işe konsantre olur.

Anladım.

O zaman artık bir kahve içersin.

Aslında hiç fena olmaz.

Hadi çıkalım.

Neden ki?

Yapma Allah aşkına. 7/24 şirkettesin kahveni de mi şirkette içeceksin?

Tamam, dedim ve dışarıya bir cafeye gittik. Kahvemizi içerken yanında tatlı da yedik. Tekrardan şirkete geldik. Ofisime geçiyordum ki ayağım takıldı. Ama düşmedim. Çünkü Gürkan beni belimden tutup yakaladı. Burun buruna geldik. Ancak tüm bunlardan daha kötü bir şey oldu. Justin Gürkan ile burun buruna geldiğimi gördü. Birkaç saniye bize kitlendi, dişlerini gıcırdatarak şirketin dış kapısına doğru yöneldi.
                                  Justin Bieber'ın ağzından:
Onu başka erkeklerle görmeye dayanamıyorum. O adam şükretsin Eva olmasaydı.... Eva olmasaydı elimden HAYATTA sağ çıkamazdı. Tam şirketten dışarı çıktım Eva yanıma geldi.
Justin beni dinler misin?

Neyi dinlicem ya? NEYİ!!! Resmen adam seni belinden tutup kendine çekmiş öpüyordu ya. Şimdi söyle ben ne yapıyım? Seninle mi ayrılıyım? Adama işkence mi ediyim? Söyle Eva. SÖYLE!!!

Daha beni dinlemeden yargılamayı kes Justin! Sandığın gibi bişey yok. Benim ayağım takıldı yere düşüyordum. O da bunu fark etti ve beni tuttu.

Bu mudur yani? Hı. BU MU?

Evet bu, onun beni aldatmayacağını biliyordum. Fakat içerdeki "İTE" güvenmiyordum. Hızla Eva'nın yanından uzaklaşıp arabama bindim. Evime gittim düşünmem lazımdı. Kafa dinlemem lazımdı. Ama nettim. Er ya da geç bu adam yaptığının cezasını ödeyecekti. Annem yanıma geldi.
Justin. Ne oldu? Yoksa Eva ile ilgili bir sıkıntın mı var?

O kadar belli mi oluyor gerçekten?

Evet. Anlat bakalım.

Şimdi ben Eva'nın şirketine gittim. Ama kapıdan içeri girdiğimde bir adam onu belinden tutmuş öpmeye kalkışıyordu.

Belki de olay sandığın gibi değildir.

Aslında Eva 'Sadece benim yere düşmemi engelledi' gibisinden bir şey söyledi.

Ve sen de sevgiline inanmadın.

Ya anne. Ben Eva'ya çok güveniyorum. Ancak onun yanındaki ite güvenmiyorum.

Anladığım kadarıyla sen Eva'yı çok seviyorsun, ona çok güveniyorsun ancak onu kimseyle paylaşamıyorsun. Eva'yı kimseyle paylaşamadığından da onu sürekli olarak kıskanıyorsun.

Evet. Tam olarak böyle.

İLK GÖRÜŞTE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin