İLK GÖRÜŞTE AŞK

6.BÖLÜM

Haftaya California'da olacağım için bugün özel uçağım ayarlanıyordu. Yanıma valiz almama gerek yoktu. Sonuçta kurduğum şirket kıyafet ve modayla ilgiliydi. Lansman için sabırsızlanıyordum. Daha gelmeden bir ay önce birçok ünlü sanatçı benden kombin istemeye başlamıştı bile. Amerika'ya gittiğim gibi bir ropörtaj yapıcaktım. Gerçekten çok heyecanlıyım. İşimi çok seviyorum. Buna da kimse engel olamaz. Türkiye' de son bir haftam olduğu için sadece mimarlıkla ilgileniyordum. Bir haftada 68 tane ev dekore ettiğim için uçağa bindiğim gibi uyuya kaldım. Uyandığımda artık Amerika'daydım. Amerika'da aldığım eve gidince yine heryeri ve herşeyi dekore ettim. Yorgundum ama gerçekten işlerimi çok seviyorum. Hatta onlar benim için bir iş değil onlar benim için bir hobi. Akşam yemeğine Bora ve Mete geliceği için akşam yemeğini hazırladım. Servisi de hazırladım. Kapı çaldı hem de gümbür gümbür. Lan dursana şimdi kapıyı kırcan öküz Bora. Kapıyı açtım.
Öküz kapıyı kırdın kırdın. Dediğim gibi öküzsün ne anlarsın ki insanlıktan.

He yavrum he. Öküzüm ben. He he. Lan üstümdeki takım elbiseyi görmüyon mu acaba? Öküz hiç takım elbise giyer mi?

Giyiyomuş demek ki. Sen giyiyon ya.

Huuu gençler. Bende varım fark ettiyseniz. Yaaa kaale almıyonuz mu beni. Bırakın artık didişmeyi , ayırmaya çalıştı Mete bizi.

Tamam tamam bıraktık. dedi öküz Boram.

Hadiyin bakalım sofra sizi bekler. diyerek onları yemek odasına sürükledim.

Hadidik bakalım. Yine ne şaheser yaratmış görelim. diyerek Bora yemek masasına geçti.

İçki olarak ne içersiniz. diye sorduğumda

Şarap, diye harika bir cevap aldım. Bunlar tam öküz. Yaa en azından kırmızı mı beyaz mı onu söyleseydiniz.

Beyaz mı? Kırmızı mı? Üzümden mi? Gülden mi? diye sordum.

Kırmızı. Gülden olsun. dedi Bora.

Benimkisi de kırmızı üzümden. Mete de ben mutfağa geçerken bağırdı.

Hemen getiriyim. dedim ve üç tane şarap getirdim. Ben kendime karışık yapmıştım. Yemekte Türk yemekleri vardı. Sonuçta kaç senedir Amerika'dalar özlemişlerdir Türk yemeklerini. Sarma , mantı , karnıyarık vardı. Bir de birkaç çeşit et yemeği. Bora ve Mete et yemeğini sevdiği için yapmıştım. Yoksa başka kişiler olsa bizi nasıl olsa tıkar diyerek yapmazdım. Ama Mete ve Bora hayvan gibi yiyor. Boğazlarından bi ben geçmiyorum.
Ya valla çok güzel olmuş. Öldüm öldüm dirildim resmen. Daha var mı? diyerek ağzı dolu olan Mete konuştu.

Var var. Eee yemek masasındaki siz olunca bir beni bir de tabak , bardak, çatal, bıçak ve kaşık kalıyor yemediğiniz.

Napalım kızım? Sen de bu kadar güzel yapma yemekleri , dedi Bora

Eee yaniii. Haklı. Sen de bu kadar güzel yapma yemekleri , diyerek Bora'yı onayladı Mete.
Yemeklerimizi yedikten sonra yayıldık salona.
Eee anlat bakalım Eva Hanım. Yarın ki açılış için heyecanlı mısınız?

Oğlum sen benimle kafa mı buluyon? Heyecandan gebericem resmen.

Ne kadar?

Deliriceğim kadar.

Deliriceğin ne kadar?

Müziksiz dans ediceğim kadar.

Diyosun.

Evet diyorum. Siz anlatın bakalım. Yarın ki düşüncelerinizi.

Valla ben onu bunu bilmem ama açılıştan sonra artık gece kulübüne gider bunu kutlarız herhalde

Valla sen de yarın açılıştan sonra gece kulübüne gitmeyi unutursun herhalde. Çünkü açılış gecesi İtalya'dan ve Türkiye'den hissedarlar gelecek. Amerika'da olduğumuz için Amerikanlar otomatik olarak gelecek.

Yaa. Ağlamak istiyorum.

Ağla. Ağlada ne kadar güzel ağladığını görelim. dedi öküüüz Bora.

Sussana bi sen. Mete kendini çocuk gibi yapma. Hafta sonu gideriz.

Kutlıcak birşey kalmıcak.

Niye kalmasın? Açılış haftasını kutlıca ya.

Aaa valla de.

Valla

Bu benim aklıma niye gelmedi lan? Yeeeeaaaaah

Yavaş yavaş evi başımıza yıkcan. ayyy Bora ne kadar da ergenlere benziyosun.