Dışarı çıktıktan sonra hemen evime gittim. Bu halde kimsenin beni görmemesi lazımdı. Belki duş alırdam daha iyi olurum drdim. Ama duş almak fayda etmedi. İşlerime devam ediyim vakit çabuk geçer dedim. İşime konsantre olamadım. Ne yapmaya çalışsam, kendimi ne zaman toparlamaya çalışsam olmuyordu. O sırada telefon çaldı.
Alo Eva Hanım. Size Justin Bieber ile ilgili gelişmeleri aktarmak için aradım.
Buyrun , dinliyorum.
Aslında henüz birşey çıkmadı. Ancak her ihtimale karşı Justin Bieber'ın iki gün boyunca uyumaması gerek. Yoksa zamanla hafıza kaybı başlayacak ve adını bile unutur hale gelecektir.
Tamam. Peki şimdi mi başlayacağız onu uyutmamaya?
Evet. Onu alabilirsiniz.
Hemen geliyorum, telefonu kapattığım gibi arabaya doğru ilerledim. Arabanın hızı 150'ye yaklaşıyordu. Hastaneye vardığımda taburcu işlemlerini hallettik ve onu kendi evime götürdüm.
Waow bebeğim. Yoksa yarıda kalan işimizi mi telafi ediceksin?
Bilmem.
'Bilmem' dediğine göre başladığımız işi bitirebiliriz. Öyle değil mi? derken yüzümü okşamış ve saçımın bir tutamını geriye atmıştı. Daha sonra elimden tutarak beni yatak odasına sürüklemeye başladı. Evimdeki odaları nereden biliyordu ki? Beni yatağa yatırdı bir eliyle yüzümü okşuyordu, diğer eliyse vücudumda keşfe çıkmıştı. Birkaç dakika sonra sadece iç çamaşırlarımız ile kalmıştık. Burnu kokumu sanki oksijenmiş gibi soluyor, gözleri 'Sen benden başkasına ait olamayacaksın' dermiş gibi bakıyor ve elleri harekete geçmişti. Onu çok özlediğim için ona engel olmadım. Eninde sonunda istediğini alacağını biliyordum çünkü. Boxerının üzerinden sürtünmeye başladı. Alt dudağımı dişlediğimi görünce daha da azgınlaştı. Tam iç çamaşırlarımızdan da kurtulucakken
Yapamam, dedim.
Neden? diye sorduğunda
Olmaz. Olmaz çünkü ben bakireyim, dedim.
Sence seni bu kadar isterken, her geçen gün sabırsızlaşırken ve sana bu kadar yaklaşmışken vazgeçeceğimi mi sanıyorsun?
Bakireyim dedim.
Umrumda değil. Senin ilkin de ben olacağım, sonunda ben olacağım.
Bir şey sorabilir miyim?
Sor.
Canım acıyacak mı?
Merak etme. İçine girdiğimde olabildiğince yavaş hareket etmeye çalışacağım.
Justin Bieber'ın ağzından:
Dedikten sonra bana izin verdi ve ben hiç vakit kaybetmeden içine girdim. Sanırım biraz sert girmiş olmalıydım. Çünkü gerçekten büyük bir çığlık attı. İçinde olabildiğince yavaş hareket etmeye çalışıyordum. Ancak bu kadar ateşli bir kızın içinde ne kadar yavaş hareket edebilirim bilmiyorum. Zamanla hızlanmaya başladım ve bu da onun sürekli inlemesini sağladı.
Justin artık bırak-bırak beni. Canımı yakıyorsun.
İmkanı yok güzelim biraz dayan. Çünkü gelmesine az kaldı.
En azından yavaşla bari, derken dediğini yapıp yavaşladım ancak bu sefer de sert oluyordu. Durdum çünkü boşalıcaktım. Artık içinden çıktım ve ona yataktan kalkmaması gerektiğini söyledim. Hemen duş alıp eczaneye gittim. Gerekli olan ilaçları aldım ve eczacının ağzını sıkı tutması için tembihledim. Eve geri döndüğümde ılık suyu açıp küveti doldurdum.
Güzelim nasıl hissediyorsun?
Namusu kirlenmiş.
Yapma ama. Elbette bir gün seninle bunu yaşayacaktık o gün de bugüne nasipmiş. Kasığın nasıl?
Sayende çok ağrıyor.
Tamam. Sakın ani bir hareket ile yataktan kalkma, dedim ve küvete girmek için soyundum. Çünkü destek olmadan küvete girerse tek başına işini halledemeyip kasıklarına bir saplantı saplanabilirdi. Kendim altta Eva ise üstte yüz yüze gelecek şekilde küvete girdik. Olabildiğince yavaş ve canını yakmamaya çalışarak kasığını yıkıyordum ve bunun ona zevk verdiğini gördüm.
Emin ol şuan istediğin şeyi senden daha çok istiyorum. Biraz daha böyle yapmaya devam edersen acımam ve seni dinlemeden içine girip seni en hızlı şekilde beceririm.
Tamam ya bir şey yapmadım, küvette işim bittikten sonra onu yatağa yatırdım ve aldığım kremleri kasığına sürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK GÖRÜŞTE AŞK
FanficBir erkek bir kadını en fazla ne kadar sevebilir? Ya da bir erkek bir kadını en fazla ne kadar kıskanabilir? Erkek kadını sevdiğinden mi yoksa kadının kendisini delirttiğinden mi kıskanır? Bu soruları Justin Bieber davranışlarıyla yanıtlayacak. NOT:...
