16. BÖLÜM

154 4 0
                                    

                                        Eva Deran'ın ağzından:
Haftaya ailem ve bizim tayfa Amerika'ya yanıma geliyor. Bu yüzden herşeyin kusursuz olması lazım. Yeni ortağımız olan Ruslar ile toplantım şimdi bitmişti. Ailemin ve tayfamın kalacağı evleri düzenledikten sonra sıra geldi giyicekleri kıyafetleri tasarlamaya... onlar yaklaşık dört gün sonra biterdi. İşime biraz ara verdim. Mert Alaş yanıma geldi.
Merhaba Eva Hanım. Bildiğiniz gibi ben Türkiye'nin en iyi fotoğrafçılarından biriyim. Madonna, Taylor Swift,  Kim Kardashian ve Justin Bieber gibi daha sayamadığım birçok dünya starlarının fotoğraflarını çektim.

Bilmez miyim hiç?

İsterseniz sizin şirkette çalışabilirim.

Sizin gibi biriyle iş birliği yapmak gerçekten mutluluk verici.

Öyleyse ne zaman çalışmalara başlayacağım?

Bilmem. Bugün olur, yarın olur,  bir hafta sonra olur. Siz nasıl isterseniz.

Yarın başlıyorum o zaman.

Pekala. Ben de ajanstan kızlar getittiririm.

Aslında bu ayki dergi kapaklarının ön yüzü olabilirsin. Herkes senin dergi çekimlerini bekliyor.

Bunu iki hafta sonraya ertelesek çok daha iyi olur.

Tamam. İki hafta sonraya hazırlanın, dedi ve gitti. Miley Cyrus'un kostümünü de tamamlatıp yolladım. Ancak istediğim başka bir şey vardı. Türkiye Vini Uehara için deliriyordu ve ben eğer Vini Uehara'yı şirketimizin mankeni yaparsam hem Türkiye'den büyük bir destek gelir hem de Vini Uehara dünyaca ünlü bir erkek manken haline gelir. Bu nedenle acilen Brezilya'ya gitmem gerekiyor. Bütün bunları düşünürken tekefon çaldı ve arayan babamdı.
Alo kızım. Ne oldu? Halledebildin mi işleri?

Hallettim hallettim. Sadece giyeceklerinizi ayarlıyorum. O da birkaç güne biter.

Tamam kızım. Bu arada Amerika'ya geldiğimde seninle konuşmam gereken özel bir konu var.

Tamam baba. Bahsettiğin konu her neyse konuşuruz.

Bye bye kızım.

Bye bye baba, dedik ve kapattık telefonu. Hislerim bu konunun Justin ile bir alakası olduğunu söylüyordu. Acilen Bora'yı aradım.
Alo Bora. Bugünlerde Justin ve benimle ilgili bir haber çıktı mı?

Ben de sana onu söyleyecektim.

Neyi?

Bugün seninle Justin'in arabadayken fotoğraflarınız çıktı.

Eeee.

Eeeesi fotoğraflar Justin'in senin bacağını ve gerdanlığını okşarken çekilmiş.

Neee!!!

Ne ya. Ne. Ben orasını hallettim merak etme. Fotoğrafların profesyonel olarak montajlandığını söyledim. Sıkıntı yapma.

Sağol Bora ya. Sen olmasan ben ne yapardım bilmem.

Dostlar bugünler için olur. Neyse Eva benim çok işim var kapatmam lazım.

Tamam. Ben senin işini bölmiyim. Bye.

Bye, dedi ve kapattı. O sırada Mete içeri girdi.
Naber?

İyidir. Senden naber?

Valla ben de iyiyim. Miley Cyrus'a gönderdiğin köstüm başta Miley Cyrus olmak üzere herkes çok beğendi. O kadar çok beğenildi ki magazinler de ve haber bültenlerinde de konuşuldu.

Gerçekten o kadar yoğunum ki haberlere bakıcak vaktim yok Mete. Bu arada Mert Alaş artık şirketimizin fotoğrafçısı.

Ne diyooooon? Gerçekten mi lan?

Gerçekten lan. Şimdi git ajansa kız getir adam çekim yapıcak.

Hay hay efendim.

Üfff Mete. Baydın hakikaten baydın yani. Sırıtma pis pis.

Tamam tamam. Hemen gidiyorum, o arada telefonum çaldı. Zaten hiç susmaz telefonlarım.
Kim arıyor?

Justin.

Heee tamam o zaman ben çıkıyorum. Özeldir falan.

Meteee.

Neee? Hadi ben çıkıyorum, dedi ve çıktı.  Ben de çalan telefonu açtım.
Efendim Justin.

Alo ben bir ambulans görevlisiyim. Yakınısınızdır diye aradık.

Ne oldu? Ne oldu ona?

Trafik kazası geçirdi. Kafa travması var.

Hangi hastane?

****** hastanesi.

Hemen geliyorum, duyduklarımdan sonra hemen hasteneye gittim. Ne yapacağımı bilemiyorum? Ağlamadım, bağırmadım, birşeyleri kırıp dökmedim, sinirlenmedim. Şok geçirmiştim. Sadece... sadece onu görmem gerekiyordu. Sadece onu görmem gerekiyordu. Hemen doktorun yanına gittim.
Ne oldu ona? Birşeyi var mı?

Henüz tomografiden ve çektiğimiz filmlerden rapor gelmedi. Raporlar olmadan net birşey söylememiz imkansız.

Peki onu görebilir miyim? Lütfen. Lütfen izin verin.

Peki ama sadece on dakika, odasına girdiğimde yatağının başın geldim ve yere çöktüm. Saçlarını ve yanaklarını okşadım. O an içimden çabuk ayağa kalkması için çok dua ediyordum. Gözyaşlarıma engel olamadım. Yavaşça gözleri aralandı.
Şişşt. Ağlama sakın. O güzel yüzün ağlayınca değil gülünce güzel oluyor. Sana söz veriyorum elimden geldiği kadar çabuk bu yataktan kalkıcam güzelim. Ama sen sakın ağlama. Üzme kendini.

Ya sen yataklara düşmüşsün bana üzülme diyorsun.

Güzelim sen üzülürsen ben daha çok üzülürüm.

Tamam sen üzülme ama iyileştiğinde bu olayın nasıl olduğunu anlatıcaksın.

Hay hay prenses, dışarıdan hemşire seslendi.
Hastayı daha fazla yormayalım.

Tamam çıktım. Kendine iyi bak aşkım.

Aşkımmm? Sen de kendine iyi bak aşkım.

İLK GÖRÜŞTE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin