Çok Özlü İksir -3-

1.4K 84 64
                                    

Bölüm şarkımız Low'dan Lullaby. İnsan kendini nasıl bile bile depresyona sokar diye sorarak devam ediyorum. 

was not supposed to make you cry, i sang the words i meant...

Seni ağlatmaması gerekiyordu, içimden geçenleri söyledim...

Hermione ne kadar sarsıldığını göstermemeye kararlıydı, o yüzden planladığı gibi hazırlandı ve  Cormac'ın kolunda Slughorn'un partisine gitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hermione ne kadar sarsıldığını göstermemeye kararlıydı, o yüzden planladığı gibi hazırlandı ve  Cormac'ın kolunda Slughorn'un partisine gitti. Partiye en ufak bir ilgi duyduğu yoktu, öksenin altında herkesin göreceği şekilde Cormac'la öpüşmüş, okula yeterince dedikodu malzemesi vermişti. İlk fırsatta kaçacaktı, McLaggen zannettiğinden daha salak çıkmıştı, daha fazla katlanabileceği zannetmiyordu. Denk geldikleri üçüncü öksenin altında Cormac'ı ekip Harry'yi aramaya başladı. Arkadaşı sabah erkenden Ron ve Ginny ile gideceği için görüşemeyeceklerdi, hem vedalaşmak hem de konuşmak istiyordu gitmeden önce. 

Ancak Harry'yi bulduğunda beklediği manzara ile karşılaşmadı. Harry herkesi şaşırtarak partiye Luna'yı davet etmişti. Gerçi Peeves ikisinin konuşmasını duyup "Potur, Laklak'ı seviyor" diye şarkı bestelediğinde Gryffindor'ların haberi olmuştu ama diğerleri bilmiyordu. Luna, Hermione'nin tam anlamıyla zıddı olmakla beraber son derece zeki bir kızdı. Luna'nın acayiplikleri bazen Hermione'yi bezdirse de, sakinliği, soğukkanlılığı,bitmez tükenmez iyiliği, problem çözme becerisi ve açık sözlülüğüyle zaman zaman Luna'ya imreniyordu Hermione. Kendisi de zeki ve pratik bir insandı ama kızınca gözü dönerdi. Üstelik Luna tüm tuhaflıklarına rağmen son derece gerçekçi bir insandı. Hermione bazen Luna'yı dinlerken, onun bu dünya için fazla olduğunu düşünürken buluyordu kendini. 

Ama Luna ve Harry'yi öpüşürken görmeyi beklemiyordu. Hiç. Öksenin altındaydılar, ama tipik bir yılbaşı geleneğini yerine getirmek için öpüşüyor gibi bir halleri yoktu hiç. Harry ellerini kızın narin yüzüne koymuş, Luna ise kollarını gevşekçe Harry'nin boynuna sarmıştı, ikisinin de gözleri kapalıydı. Hermione'nin bir an kalbi sıkıştı; arkadaşlarının görüntüsü çok güzeldi, sevgi dolu ve sıcak. Hep yaşamak istediği ama yaşayamadığı bir yakınlık. Okula ilk başladığı zamanlarda, henüz ergenliğe ilk adımlarını atan küçük bir kızken, Draco'dan etkilenmişti. Genç Slytherin her fırsatta muggle doğumlulara olan antipatisini gösterdikçe ve kızı aşağılama fırsatlarını değerlendirdikçe, duygularını bastırmış, sonunda ondan nefret etmeye başlamıştı. Zaman ilerledikçe Ron'dan hoşlanmış, ama Ron ve Lavender'ı birlikte görünce aradığının Ron olmadığını anlamıştı. Aradığı, şu an Luna ve Harry'nin paylaştığı şeydi. İkisini rahatsız etmemeye karar verdi, nasılsa Harry sonra anlatırdı olanları. 

Çaktırmadan kaçma girişimleri sırasında lanet McLaggen'a bir kez daha yakalandığında, içinden kendi kendine söverek mutlu görünmeye çalıştı. Bir on dakika daha oyalanıp karnım ağrıyor bahanesiyle sıvışacaktı. Klasik bir bahaneydi ama erkekler üzerinde hep işe yarardı, çok yakın oldukları halde Ron ve Harry bile regl döneminde Hermione'nin üstüne gitmezdi. Belki de iki oğlan o kadar da salak değildi. 

YILLAR SONRA - DRAMIONE ONE-SHOT HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin