Merhaba! Dramione kurgularında evlilik yasası temasının işlendiğini çok görüyorum. O yüzden benim neyim eksik diyerek, bir tane de ben eklemeye karar verdim. Söz konusu evlilik olunca bölüm şarkımız da Frank Sinatra'ya bir selam çakarak, Love & Marriage.
Love and marriage, love and marriage, go together like a horse and carriage
This I tell you brother you can't have one without the other.Try, try, try to separate them, It's an illusion. Try, try, try, and you will only come to this conclusion
Aşk ve evlilik, aşk ve evlilik, tıpkı tuz-biber gibidir. Bak sana söylüyorum kardeşim, bu ikisi hiç ayrılmaz. İstediğin kadar uğraş, istediğin kadar dene, hep bu sonuca varacaksın.
***
...Önce bir fısıltıydı, sadece yakınındakiler duymuş ve yanlış duyduklarını sanmışlardı. Sonra yüksek sesle tekrar edildi: Hayır. Basit ve net bir sözcük, Hogwarts'a çökmüş ölüm sessizliğinde yankılandı. Tüm gözler Draco Malfoy'a dönmüştü, bakışların altında ezilse de dik durmaya çalışan genç adama...
2 Mayıs 1998
Voldemort, peşinde ölüm yiyen ordusu ile Hogwarts'ın kapılarına dayandığında, Hagrid'in kucağındaki Harry'nin cesedini gören Yoldaşlık yıkılsa da, geri çekilmeyi kabul etmemişti. Sessizce duruyorlar ve savaşarak ölecekleri anı bekliyorlardı. Draco Malfoy ve bir kaç Slytherin öğrencisi daha, Hogwarts'ı terk etmeyi reddetmişti. Bina başkanları Slughorn dışında kimse onlara güvenmese de kalmışlardı. Kimse fark etmese de, katkıları olmuştu; ölüm yiyenleri yavaşlatmayı başarmışlardı. Ama sonuç belliydi, yenilmişlerdi.
Voldemort bir sessizlik büyüsü ile Yoldaşlık'ı susturup nutuk atarken Draco'nun da diğerleri gibi merdivenlerde beklediğini gördü. Kollarını açarak "Yanlış yerde duruyorsun genç Malfoy" diye seslendi, "Buraya gel."
Voldemort'un sözleri üzerine varlığını fark eden herkesin gözleri Draco'ya döndü. Ölüm sessizliği içinde Draco anne ve babasının kendisine umutla baktığını görse de, karanlığa dönmeyi reddetti. "Hayır" dedi fısıltıyla, sonra daha güçlü bir sesle yineledi. Narcissa ve Lucius'un yüzündeki umut hayal kırıklığına, Bellatrix'in zalim ifadesi nefrete, Voldemort'un zorlama gülüşü tiksinmeye dönerken, Yoldaşlık Draco'yu izlemeye devam etti.
"Sanırım seni yanlış duydum Draco" dedi Voldemort buz gibi bir sesle, "Ait olduğun yere gel"
Narcissa oğluna seslendi, gelmesi için yalvarıyordu. Savaş burda bitmişti, yanlarında olmayan herkes bu gece ölecekti, eğer gelmeyi reddederse, oğlu da.
Draco, omuzlarını dikleştirip son kez "Hayır" dedi, "İlk defa doğru yerdeyim. Bir omurgasız gibi yaşamaktansa, bu gece ölmeyi tercih ederim."
Voldemort kin dolu bir kahkaha attı "Ne kadar dokunaklı! Ve ne kadar acınası! Safkan ailelerin bile kirlendiğini görmek utanç verici. Ailenden bir kanı bozuk çıktığı için oğlunla gurur duyuyor olmalısın Lucius."
"Ailemde hain yok Lord'um, çünkü o artık oğlum değil."
Narcissa kocasının sözlerini kulaklarına inanamayarak dinlerken bir yandan da adamın soğuk gözlerinde rol yapıyor olduğuna dair bir işaret arıyordu. Ama yoktu, Lucius ciddiydi, Draco'yu, öz oğlunu, tek evladını, gözden çıkarmıştı.
Voldemort bakışlarını Malfoylar'dan ayırıp bir kez daha kalabalığa hitap etti "Tekrar söylüyorum, Harry Potter öldü! Karşımda duran herkesin sonu aynı olacak." Tiradına devam edecekti ancak sözleri Neville Longbottom'ın meydan okumasıyla bölündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA - DRAMIONE ONE-SHOT HİKAYELER
FanfictionHogwarts Savaşı'ndan yıllar sonra Hermione ve Draco karşılaşırsa neler olur? Güncelleme: Dramione temalı kısa ve orta uzunlukta hikayeler. Bazıları 15+ ve 18+