Çok Özlü İksir -5-

1.3K 80 22
                                    

Bölüm şarkımız Mavi Sakal'dan İki Yol. Neden soruyorsun, nereye gidiyorum? İki yol var demiştim, birinden gidiyorum. Çünkü Draco iki yoldan birini seçti, orda ilerliyor. 

Bu bölüm @silverseagull a ithaf edilmiştir. Yorumların için teşekkürler.

Yazarın notu: Bu bölümden sonra olay akışı kitaptakinden farklı olacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazarın notu: Bu bölümden sonra olay akışı kitaptakinden farklı olacak.

Noel tatilinden sonraki günlerde ortalık hayli sakindi, fırtına öncesi sessizliği hatırlatacak cinsten. Tabii bu sakinlik sadece savaşın yaklaştığının farkında olmayanlar ya da görmeyecek kadar kör olanlar içindi, ya da belki umursamayanlar için. Hermione ve Harry hortkulukların gizemini çözmeye çalışırken okul Harry ve Luna'nın çıkmaya başlaması ile çalkalanıyordu ve bu durum kızın deyim yerindeyse cinlerini tepesine çıkarıyordu. Hatırı sayılır miktarda insanın dedikodulara katılıyor olması Hermione'yi deli ediyordu. 'Seçilmiş kişi' olduğu için Harry'nin peşinde dolanıp duran kızlar ise hayli öfkeliydi. Luna'nın nasıl olup da altın çocuk'u kaptığına akıl erdiremiyorlardı. Halbuki gerçek apaçık ortadaydı, Harry okula geldiği zamandan beri bazen nimet bazen lanet olan ünüyle yaşıyordu. Yara izini gören herkesin tavırları değişiyordu, Luna ise ona bir kehanet yüzünden ilgi göstermiyordu, ya da kafasında yarattığı kahraman imajını sevmiyordu, gerçek kişiliğini seviyordu. Hermione "Bunun sevilecek nesi var?" diye uğraşsa da Harry'nin mutluluğunu paylaşıyordu.

Harry ve Luna çok tatlı bir çift olmuştu. Ron ve Lavender ya da Cho Chang ve Michael Corner gibi her yerde el ele, dudak dudağa dolaşmıyorlardı, her an, her saniye birlikte değillerdi. Sevgili olduklarını gösteren tek şey, Luna'nın yüzünde her daim olan hülyalı ifadenin Harry'nin yüzünde de belirmiş olmasıydı. Bir de şaşkın aşığın Ravenclaw'lı sarışını her gördüğünde istemsizce gülümsemesi... Hermione arkadaşının bu yeni halini sevmişti, Harry her zaman nazik bir genç olmuştu ama artık daha sevecen ve uyumluydu. Luna'nın sakinliği Harry'nin tezcanlılığını törpülemişti daha şimdiden. 

Büyük Salon'da kahvaltı yapmak yerine yanlarına bir kaç tost alıp gölün kıyısında atıştırmayı tercih ettikleri sabahlardan birinde, Luna da onlara katıldı. Luna, güvenilir olduğunu kanıtlamış olsa da, Dumbledore'un talimatları gereğince ondan saklamak zorunda oldukları şeyler vardı. Konuşmalarında sakınca olmayan konuları bir süre tartıştıktan sonra Harry yanlarından ayrıldı. İki kız yalnız kalınca kasvetli konuları bırakıp daha basit konularda sohbet etmeye başladılar. Bir süre sonra ise konu ister istemez aşka geldi. 

"Biliyor musun Luna, sizi Slughorn'un partisinde gördüğümde çok kıskanmıştım."

"Şaka yapıyorsun! Sen tanıdığım en temiz insansın Mione, içinde kıskançlık gibi habis bir duygu barındırdığına inanamam."

"Kıskançlık demeyelim o zaman, imrenme diyelim. Aynı şeyi yaşamak isterdim. Ama görünen o ki, hiçbir zaman olmayacak."

Luna eliyle sinek kovar gibi bir hareket yaptı, "Tabii ki yaşayacaksın, sana bunu söyleten ne?"

YILLAR SONRA - DRAMIONE ONE-SHOT HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin