Bölüm şarkımız Bryan Adams - Everything I do. Draco bu şarkıyı Hermione'ye söylüyormuş gibi düşünün. Burdan Alan Rickman'a da selam çakıyoruz çünkü 1991 yapımı Robin Hood filminin müziği!
I would fight for you, I'd lie for you, Walk the wire for you, yeah, I'd die for you
Senin için savaşırım, senin için yalanlar söylerim, senin için ipe yürürüm, evet, senin için ölürüm.
***
Hermione bir kaç saat sonra Draco tarafından uyandırıldığında önce nerede olduğunu hatırlayamadı. Andromeda'nın içmesini söylediği iksirleri verebilmek için Draco kızı uyandırmıştı. Şişeyi tutamayacak kadar halsizdi, elleri beyninin komutlarına uymuyordu. İlk iksiri Draco içirirken birden düşünceler aklına yığıldı. Gözlerini korkuyla açınca yanındakinin Draco olduğunu fark etti. Dehşetle "Neler oldu?" diye sordu fısıltıdan farksız bir sesle. Draco parmağını kızın dudaklarına koyarak "Kendini zorlama, dinlenmen gerekiyor" diye kızı susturdu. Hermione diğer iksirleri de içince "Herkes iyi. Güvendeyiz, uyu artık" dedi kibar ama itiraz kabul etmeyen bir tonla. Hermione kendini yeniden zorlayarak "Yanıma gel" diye fısıldadı. Genç adam Hermione'ni incitmekten korkarak göğsüne çekti. Hermione uyku iksirine yenik düşüp tekrar uykuya dalarken Draco da kızın saçlarını okşuyordu.
***
"Çek ordan ellerini sansar!"
"Ellerimi nereye koyacağımı sana soracak değilim Vızvız!"
Hermione Ron'un sesiyle gözlerini açtığında gün batıyordu. Draco, sırtını yatak başlığına dayamış, elleri kızın buklelerinin arasında, yatakta oturuyordu, Hermione de başını yastık yerine Draco'nun kucağına koymuştu. Ron'un sesini duyunca sevinçle doğruldu, daha doğrusu doğrulmaya çalıştı, kasları hala söz dinlemiyordu; eklemleri de içine cam kırıkları doldurulmuş gibi sızlıyordu. Draco yatakta oturur hala gelmesi için yardımcı oldu. "İyisiniz" dedi zor duyulmasına rağmen mutluluk taşan bir fısıltıyla. Harry yanına gelip "Her şey yolunda, çok şükür iyisin" diyerek kızı kucakladı. Hermione halsiz halsiz dostlarına sarıldı.
Tonks uğrayacağını söyleyerek ayrılmıştı ancak bütün gün bekledikleri halde gelmedi. Hermione zamanının neredeyse tamamını uyuyarak geçirdiği için bir terslik olduğunu fark etmemişti ancak diğerleri hayli endişeliydi. Sorun, yardım gelmemesi değildi, sorun birilerinin başına onlar yüzünden bir ziyan gelip gelmediğindeydi. İkinci günün akşamı kapı çalındığında beklenti ile olduğu kadar tedbirle de kapıyı açtılar. Gelen Remus Lupin'di. Harry asasını Lupin'in göğsüne tutarak baktı, "Odana ilk kez geldiğimde akvaryumda ne vardı?" diye sordu. "Garkenez" cevabını aldığında asasını indirdi.
"Bir oğlan! Adını Ted koyduk." dedi Lupin heyecanla. Bir anda ortam değişti, savaşın ortasında yeni bir can, yeni bir ışık gelmişti, Draco bile tanımadığı kuzeninin bebeğine sevinmeden edemedi.
Savaş bütün şiddetiyle devam ettiğinden Tonks ve Remus kendi evlerini bırakıp Ted Tonks'un ölümünden sonra Andromeda'nın evine taşınmışlardı. Luna, Dean ve Ollivander kendilerini toparlayınca Ron'un teyzesi Muriel'in evine gitmiş, halen yaralı olan Griphook ise Andromeda'da kalmıştı. Hermione yataktan çıkabilecek hale gelince gençler de Andromeda'nın evine gidecekti. Daha sonrasında Yoldaşlık onları daha güvenli bir yere almayı planlıyordu ancak Yoldaşlık'ın Harry'nin yeniden gideceğinden haberi yoktu elbette.
Draco'nun aklını kurcalayan başka bir konu ise annesiydi. Annesini hiç görmemişti ama haber almıştı, Narcissa Malfoy hiç akla gelmeyecek şekilde yardım ediyordu Yoldaşlık'a: Hemşire olarak. St Mungo güvenli olmadığı için kurulan derme-çatma hastanede gece-gündüz çalışıyordu. Annesinin ona ne kadar kızgın olduğunu tahmin edebiliyordu ama kadın bir köşede saklanmak yerine kendi yöntemiyle savaşmayı seçtiyse ilk görüşmelerinde kendini affettireceği kesindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILLAR SONRA - DRAMIONE ONE-SHOT HİKAYELER
FanficHogwarts Savaşı'ndan yıllar sonra Hermione ve Draco karşılaşırsa neler olur? Güncelleme: Dramione temalı kısa ve orta uzunlukta hikayeler. Bazıları 15+ ve 18+