Eski Sevgili

1.1K 54 0
                                    

Pazartesi

Kader: Hadi uyanın, daha bavul hazırlayacağız.

Songül: Ne bavulu kızım ya.

Kader: Unuttun mu Songül? Bugün camp yapmaya gidiyoruz sınıfla.

Songül: Ayy tamamen aklımdan çıkmış.

Meral: Off Kader car car kafamı yedin.

Kader: Çok konuşacağına kalk bavulunu hazırla.

Eylül: Ben dün hazırladım o yüzden rahatım.

Cemre: Ben de öyle.

Kızlar okula geldiklerinde okulun önünde bir otobüs görürler. Toprak Hoca da ordaydı. Güney, Serkan ve Ali de kızları bekliyordu.

Serkan: Günaydın kızlar.

Cemre: Günaydın aşkım.

Güney: Heyecanlımısın sevgili?

Songül: Ne heyecanı Güney? Alt tarafı 2 gün camp yapacağız o kadar.

Ali: Nasılsın Eyül?

Eylül: Daha iyiyim. Teşekkürler.

Toprak Hoca: Herkes geldiğine göre gidebiliriz. Otobüs'e binin çocuklar.

Herkes otobüse biner. Kader Eylülün yanına oturur. Serkan ve Cemre, Songül ve Güney bir oturur.

Meral: Ali canısı senin yanına otura bilirmiyim? Malum bazı arkadaşlar aralarında plan yapmış.

Kader: Aşk olsun Meral. Plan felan yapmadık. Dönüşte senin yanına otururum.

Ali ve Eylül güler. Meral Alinin yanına oturur.

Eylül: Ya Kader, Serkan hasta felan mı çok kotü gözüküyor.

Kader: Evet biraz hastaymış Cemre öyle dedi. Gece ateşı çıkmış.

Eylül: Hastalanınca ona meyve ve ballı zencefil iyi geliyordu. Durduğumuz bir yerde markete uğrarım.

Ali Kader ve Eylülün konuştuklarına kulak misafiri olmuştu.

Ali: Acaba Serkan hakkında neden bu kadar çok şey biliyor?

Ali düşüncesini yanlışlıkla sesli söylediğini fark etti.

Meral: Onlar eski sevgili canısı ondan.

Ali şok olmuştu. O yüzden Serkan ona soğuk davranıyordu. Acaba Eylül'ü kıskanıyor muydu?
Ali Eylül'e kızmıştı ama nedenini bilmiyordu. Belki onu kıskandığından'dı ve ona söylemediği için. Ama sevgili bile değillerde, neden söylesin ki? Eylül ona karşi bir şeyler hissediyor muydu onu bile bilmiyordu daha. Ama yinede kıskanıyordu.

Campus yerine geldiklerinde çadır kurmaya başlamıştı. Erkekler beceremiyordu. Eylül Alinin yanına gider.

Eylül: Yardım edeyim mi?

Ali: İstemez, ben hallediyorum.

Bu neydi şimdi? Ali neden böyle davranıyordu?

Eylül: Sen nasıl istersen.

Eylül Serkanın yanına gider.

Eylül: Serkan sana meyve ve ballı zencefil aldım. Umarım iyi gelir.

Serkan: Teşekkür ederim Eylül.

Ali herşeyi görmüştü. Acaba Eylül hala Serkana karşı birşeyler hissediyor muydu? Bunu kaldıramazdı Ali. Eylülü yeni bulmuşken kaybedemezdi.

Toprak Hoca: Evet çocuklar şimdi size görev vereceğim ve siz onları yapacaksınız.

Toprak Hoca diğer öğrencilere iş vermişti sıra kızlara geldi.

Toprak Hoca: Serkan, Eylül, Ali, Kader. Siz çeşmeden su almaya gidin. Güney, Songül, Meral, Cemre. Siz yemek yapmama yardım edin. Hadi bakalım.

Herkes görevin başına geçmişti. Ali, Eylül, Serkan ve Kader su almaya gidiyorlardı.

Kader: Eylül niye üzgünsün?

Eylül: Ali bana kırgın ama nedenini bilmiyorum.

Kader: Kızım çocuk senden hoşlanmıyor mu? Sen de ondan hoşlanmıyor musun? Git konuş. İçindekileri dök.

Eylül: Öyle mi diyorsun?

Kader: Tabi kızım, git anlat herşeyi.

Eylül bütün cesaretini toplayıp Alinin yanına gitmişti.

Eylül: Ali konuşabilir miyiz?

Ali: İşim var.

Eylül: Sadece iki dakika.

Ali: İyi tamam söyle.

Eylül: Sen bana geçen şey demiştin ya..benden hoşlanığını söylemiştin ya ben birşey dememiştim.

Alinin birden gözleri büyür.

Ali: Ee?

Eylül: Ben de şey.. ben de senden hoşlanıyorum.

Eylül yine kızarmıştı. Ali mutluluktan havaya uça bilirdi her an. Eylül'de onu seviyordu!

Ali: Utanmana gerek yok. Doğal birşey bu.

Ali hiç düşünmeden Eylül'e sarılır. Çok mutluydu. Ne Serkan ne de bir başkası boza bilirdi mutluluğunu o an.

Çözümüm Yok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin