Acı Gerçek

984 48 1
                                    

Eylül gelen mesajı Ali'ye anlatmamaya karar verir. Ali bir şeyler olduğunu anlamıştı ama üzerine gitmek istemiyordu. Eylül istese anlatırdı zaten diye düşündü.
Gece Eylül uyuyamamıştı kafasında binlerce soru vardı.
Alarm çalmaya başlar.

Meral: Biri şu alarmı kapatsın.

Songül: Of bu ne ya başım ağrıdı.

Eylül: Ben kapatırım. Siz de kalkın hadi okula geç kalmayalım.

Cemre: Eylül sen cok yorgun gözüküyorsun. İyi misin?

Eylül: Bilmiyorum, iyi olup olmadığımı gerçekten bilmiyorum. Gece hiç uyuyamadım.

Kader: Canım benim ya. Her şey güzel olacak, sen üzülme.

Eylül: Bilmiyorum Kader. Bugün olacakları hiç kestiremiyorum.

Meral: Eylül senin Romeo gelmiş. Yurdun önünde.

Eylül: Ne Romeosu?

Meral: Ay Ali'den bahsediyorum canısı!

Eylül pencereden dışarı bakar. Ali yurdun önünde idi. Eylül'e el sallıyordu. Eylül de ona el salladı.

Meral: Hayret sizinkiler neden gelmedi?

Meral Songül ve Cemre'ye bakar.

Cemre: Sizinkiler deyip durma Meral. Serkanla ayrıldık biz.

Meral: Ağız alışkanlığı canısı kusura bakma.

Songül: Güney'e ben gelme dedim. O ne öyle hergün hergün. Israr etti tabi ama sonunda ikna ettim. Neyse hadi inelim de daha fazla beklemesin çocuk.

Kızlar aşağı iner.

Meral: Günaydın Romeo.

Ali: Günaydın da..Romeo derken?

Kader: Boşver, klasik Meral işte. Hadi kızlar biz gidelim.

Eylül: Nereye gidiyorsunuz kızlar?

Kader: Nereye olacak okula. Sizi biraz yalnız bırakalım.

Eylül: Ha yok...

Eylül cümlesini bitiremedi bile, kızlar çoktan gitmişti.

Eylül: Şey keşke zahmet etmeseydin. Ben gelirdim zaten.

Ali: Bugün seni yalnız bırakacağımı mı sandın? Tabi ki de yanında olacağım.

Eylül: Hadi okula gidelim o zaman.

Ali Eylül'ün elini tutar. Birlikte okula giderler. Okula geldiklerinde kızlar, Güny ve Serkan onları bekliyordu. Birden herkes Eylül'e garip garip bakıyordu.

Eylül: Niye bunlar bana böyle bakıyor?

Cemre: Eylül şey..gazete..

Eylül donup kalmıştı, Ali'de öyle.

Eylül: Hayır...allah kahretsin hayır.

Ali Eylül'ün elini daha sıkı tutmaya ve Eylül'e garip garip bakanlara bağırmaya başlamıştı.

Ali: Ne bakıyorsunuz? Dönün önünüze!

Eylül: Sınıfa gidelim lütfen.

Sınıfta Defne (Serkan'ın kardeşi) Eylül'ü sınıfa girerken görünce onun hakkında konuşmaya başladı.

Defne: Gençler duydunuz mu? Eylül eziğinin annesi bunu yurda kocasına inandığı için bırakmış. Annesi ne kadar sevmiyorsa artık bunu.

Defne gülmeye başlar. Eylül'ün gözleri dolar.

Ali: Serkan sustur şu kardeşini yoksa..

Serkan: Defne sus!

Songül: Kızım senin saçını başını yolarım!

Meral: Bende sana yardım ederim canısı. Bunu dövmeyeli baya oldu zaten.

Güney: Defne kendine gel!

Defne: Ne ya ne? Gerçekleri söylemek suç mu? Annesi sevmiyor işte onu.

Songül: Sen kaşındın.

Songül ve kızlar Defne'yi dövmeye başlar. Ali, Güney ve Serkan kızları ayırmaya çalışırken Eylül ortalıktan kaybolur.

Ali: Eylül nerde?

Kader: Bilmiyorum ki. Daha demin buradaydı.

Ali: Defne bak dua et Eylül iyi olsun yoksa elimden çekeceğin var!

Ali ve kızlar sınıftan çıkıp Eylül'ü aramaya başlarlar. Eylül hiç bir yerde yoktu.
Sonra Cemrenin aklına bir fikir gelir.

Cemre: Belki lavaboya gitmiştir. Ben bir bakayım.

Cemre lavaboya gittiğinde Eylül'ü orda bulur. Eylül'ün ağlamaktan gözleri şişmişti.

Cemre: Eylül iyi misin?

Eylül cevap vermez. Cemre diğerlerini çağırır. Ali'de içeri girer.

Ali: Aşkım iyi misin?

Eylül: En çok ne canımı acıtıyor biliyor musunuz? Annemin bana inanmaması. Kemalin bana yaptıklarını bütün dünya bilse bile umurumda değil. O pislik herifin gerçek yüzü ortaya çıkması aslında beni sevindirdi bile. Zaten polisler bir şey yapamıyor delil olmadığı için.
Ama annem...dünya'da en çok sevdiğim kişi bana inanmıyor. Ne kadar kabullenemesem bile bunlar acı gerçek.


Çözümüm Yok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin