Yılan

2.1K 73 49
                                    

Eylül toparladıktan sonra sınıfa geri döner. Ağlamaktan gözleri şişmişti.

Defne: Nooldu? Gerçekler çok mu ağır geldi?

Songül: Dayak istedi canın yeniden herhalde.

Ali: Bana baksana sen, kendine gel yoksa günah benden gider.

Eylül: Tamam Ali boşver.

Ders bittikten sonra Serkan Eylül'ün yanına gelir.

Serkan: Şey Eylül ben Defne adına çok özür dilerim.

Eylül: Boşver Serkan özür dilemene bile gerek yok.

Serkan: Ben çok kötü bir şey yaptım çok pişmanım.

Eylül: Ne diyorsun Serkan, anlamıyorum.

Serkan: Senin bu kadar üzüleceğini bilsem yapmazdım ama o pisliğin gerçek yüzü ortaya çıkmasını istedim.

Ali: Bir dakika..sen yoksa..bu mesajları gönderen sen miydin?

Serkan kafasını öne eğer. Eylül Serkanın böyle bir şey yapacağını hiç düşünmemişti.

Eylül: Serkan..yüzüme bak. Yüzüme bak dedim! Bir kere soracağım. Sen mi gönderdin o mesajları?!

Serkan: Ben gerçekten çok üzgünüm.

Güney: Sen nasıl bir insan oldun? Bizi tehdit ettiğini farkındasın demi?! Arkadaşlarını tehdit ettin sen. Ne istedin bizden?! Allah seni kahretsin!

Eylül: Neden yaptın bunu?!

Serkan: Eylül...ben sana hala çok aşığım, hemde çok. Bana karşı yeniden bir şeyler hissetmeni istedim.  Güney sizi de tehdit etmesem şüphelenirsiniz diye düşündüm. Gerçekten çok pişmanım.

Songül: Pişmanmış. Sen nasıl bir manyaksın?!

Kader: Arkadaşsandık bir de biz seni. Yılan çıktın.

Eylül daha fazla dayanamayıp Serkan'a tokat atar.

Eylül: Sen beni Kemalle tehdit ettin, farkında mısın? KEMALLE! Sen nasıl bu kadar düşebildin? Ben seni arkadaşım sanıyordum. O kadar çok şey yaşadık beraber. Sen artık benim için bir hiçsin! Bir daha karşıma çıkma anladın mı? Sakın! Seni görmek bile istemiyorum. Bir de 'görev' verdin. Seni öpmemi istedin resmen. Sen nasıl bir pisliksin!

Eylül sınıftan çıkar. Ali Serkanın yanına gider.

Ali: Ben şimdi seni dövmesini bilirdim ama sen onu bile hak etmiyorsun.

Defne: Vaay Serkan, sen mi yaptın bunları? Gerçekten pes. Birde ben kendimi kötü sanıyordum. Sen benden de kötü çıktın. Bravo öğreniyorsun yavaş yavaş.

Serkan: Defne kapa çeneni!

Eylül dışarda yalnız oturuyordu. Sonra yanına Ali geldi. Eylül ağlıyordu.

Ali: Otura bilirmiyim?

Eylül: Tabi ki. Sormana bile gerek yok.

Ali: Üzülme değmez çünkü.

Eylül: Herkes'den beklerdim. Annem'den bile. Ama Serkan'dan asla. Çok kırgındım ona daha da çok paramparça etti kalbimi artık onu asla affedemem. Ona karşı birşey hissetmiyorum. Kaç defa söyledim ama dinlemiyor.

Ali: Artık yoluna çıkmaz zaten, boşver unut gitsin. Desene koynumuzda yılan beslemişiz.

Eylül güler. Ali rahat bir nefes alır. Eylülü mutlu görmek için herşeyi yapardı.

Eylül: Bu halimle bile beni güldürdün. Bunu kaç defa dedim bilmiyorum ama iyi ki varsın. Seni çok seviyorum.

Ali: Sen de iyi ki varsın. Ben de seni seviyorum. Beni öpersen daha da çok seveceğim.

Ali sırıtır. Eylül şakadan koluna vurur.

Eylül: Şımarma istersen.

Ali: Aman tamam, tamam.

Bu arada Mesude okula gelir. Eylül ve Ali'yi bahçede görünce yanlarına gider.

Eylül: Senin ne işin var burda?

Mesude: Kızım ben sana bir şey demeye geldim.

Eylül: Duymak bile istemiyorum.

Eylül tam gitmek üzereyken Mesude arkasından bağırır.

Mesude: Kızım biz Kemalle herşeyi yeniden başlamak istedik. Evliliğimizi tazeleyeceğiz. Senin yaptıklarını'da hiç yaşanmamış sayacağız. Sana düğün davetiyemizi getirdim lütfen sen de gel. Yeniden bir aile olalım.

Eylül artık dayanamıyordu. Bugün o kadar çok şey yaşamıştı ki ve sonunda bayılmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 18, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Çözümüm Yok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin