Aşk

1.2K 60 1
                                    

Ali Eylülün peşinden koşuyordu.

Ali: Eylül bekle!

Eylül Ali'yi duymuyordu bile. O kadar üzgün ve kızgındı ki. Annesine kızıyordu, Kemale kızıyordu ve en çokta kendine kızıyordu. Annesi ona inanmayıp bu pislik herife inanmıştı. Ama o hala annesini çok seviyordu. Bu yüzden en çok kendinden nefret ediyordu.
Eylül koşa koşa yorlumuştu. Sahile gelmişti. Sahilde bir banka oturdu.
Göz yaşlarına hakim olamıyordu. O sırada ali geldi.
Eylül'ü bu halde gören Ali çok üzülmüştü.

Ali: Eylül!

Eylül: Ali..senin ne işin var burda?

Ali: Seni merak ettim. İyi misin?

Bu soruyu sormasına gerek yoktu. Kötü olduğu o kadar belliydi ki. Hiç düşünmeden Eylül'e sarıldı. Eylül de o na sarıldı. Hıçkırmaya başladı.

Ali: Eylül ne olursa olsun ben senin yanındayım, tamam mı? Bunu sakın unutma.

Eylül: İyi ki varsın. Beni tanımıyorsun bile.

Ali: Eylül ben senden çok hoşlanıyorum.

Eylül: Şey...

Ali: Bir şey demene gerek yok. Sadece söylemek istedim. Biliyorum üzgünsün şu an ama birşey sormak istiyorum.

Eylül: Sor tabi.

Ali: O adam kim'di?

Eylül: Kemal...üvey babam.

Ali: Seni dövüyormuydu? O yüzden mi yurtta kalıyorsun?

Eylül susmuştu. Nasıl anlatılırdı ki bu?

Ali: Ya çok özür dilerim. Saçma sapan sorular soruyorum. Zaten üzgünsün. Çok aptalca davrandım.

Eylül: Yok, boşver. Beni dövmüyordu..taciz etti beni kaç kere.

Ali: Ne?!

Ali donmuştu. Bu gerçek miydi? O pislik nasıl böyle birşey yapabilir? Eylül'e nasıl böyle davrana bilir?
Eylül yeniden ağlamaya başlar.

Ali: Eylül..ben..ben o adamı gebertirim! Nasıl böyle bir şey yapabilir?!

Eylül: Annem'de kocasına inanip beni yurda bıraktı. Anlayacağın benim başım beladan kurtulmuyor. Sen en iyisi kaçıp git. Seninde başını belaya sokmak istemiyorum.

Ali: Eylül o nasıl söz? Ben seni seviyorum! O pisliğin sana zarar vermesine asla izin vermem!
Polise gittin mi hiç?

Eylül: İlk başlarda gidemedim çünkü korkdum. Sonra gittim Kemali tutukladılar ama annem iftira atıyor dediği için onu serbest bırakdılar. Anlayacağın benim hiç bir çözümüm yok.

Ali: Ben ne diyeceğimi bilemiyorum Eylül..Ama söz veriyorum sana zarar gelmesine izin vermem!

Eylül: Off saat kaç oldu, benim yurda dönmem lazım Neriman hanım yoksa canıma okur!

Ali: Neriman hanım kim?

Eylül: Cadı.

İkisi gülmeye başlar.

Ali: Gülmek sana daha çok yakışıyor.

Eylül gülümser. Ali nasıl bu kadar mükemmel olabiliyordu? Ona daha söylememişti ama Eylül'de ondan hoşlanmaya başlamıştı.

Eylül: Şey gitmem lazım benim, saat çok geç oldu. Kızlarda çok merak etmişlerdir beni. Saçma sapan davrandım.

Ali: Kendini suçlama, senin bir suçun yok. Ben seni bırakırım yurda.

Eylül: Peki. Teşekkür ederim.

Ali Eylül'ü yurda bıraktıktan sonra eve döner.
O adam Eylül'e nasıl böyle kötülük yapabilir ki? Aklı almıyordu. Sinirden 
masasındaki kitapları yere fırlattı.

Ali: Ne olursa olsun, Eylül'ü koruyacağım. O pislik herifin yanına yaklaşmasına bile izin vermeyeceğim.

Ali o an anlamıştı Eylül'e sırıl sıklam aşık olduğunu.

Çözümüm Yok Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin