1.8

765 66 7
                                    

Yavaşça araladığım gözlerimi odamda gezdirmeye başlamıştım. Tek hatırladığım şey birisinin beni o adamın elinden kurtarıp kucaklamasıydı. Ardından beni büyüleyen o erkeksi koku...

Dünden beri üzerimde olan elbiseyi umursamadan yatağımdan kalkmaya çalışmıştım fakat başımda hissettiğim ağrıyla kalkma girişimim anında son bulmuştu.

Sanki kalbim kafamın içindeymiş gibiydi ve bu beni daha çok sinirlendiriyordu.

"Sonunda uyandın." Kapımın pervazına yaslanmış beni izleyen Jungkook'u daha yeni farketmiştim. Alttan alttan sırıtıp duruyordu.

"Dün gece ne oldu?" Sorduğum soruyla kahkaha arması bir olmuştu. Cidden.. bunda gülünecek ne vardı ki?

"Hatırlamak istemezsin." Suratımı anında buruşturmuştum. Tam 'tamam o zaman anlatmana gerek yok' diyeceğim yerde sözümü kesmiş ve anlatmaya başlamıştı.

"Seni gaza getirdim ve dans pistine gönderdim. Sonra da orda bi erkekle dans etmeye başladın -ve çok seksi bir şekilde dans ediyordunuz- neyse sonra adam seni bi odaya götürdü. Bunu başta umursamadım ama saat çok geç olduğunda etrafta seni aramaya başladım. Ardından birisi beni arayıp senin evde olduğunu söyledi. Geldiğimde ise yatakta uyuyordun." Aniden karnıma giren ağrıyla çığlık atmış ve başımın ağrısını umursamadan lavaboya gitmek için ayaklanmıştım. Resmen tanımadığım birisi benim hakkımda her şeyi biliyordu. İkinci bir gizli sapığım daha olmuştu.

Eski gizli sapığımla bu zamana kadar hiç konuşmamıştım. Çünkü buraya taşındığımda hemen telefon numaramı değiştirmiş ve eski telefonumdan kurtulmuştum.

"Senin için endişelenmeye başladım bebeğim. Kendine dikkat etmelisin. İstersen bende kal." Banyodan çıkıp ona gerek yok anlamında bakış atmış ve dolabımdan rahat kıyafetler çıkarmıştım. Bugün pazartesi olduğu için işe gitmeme gerek yoktu.

"Odamdan defol." Hala sırıtan suratıyla odamdan çıkmış ve adımlarını salona yöneltmişti. Ben ise hemen siyah eşofman takımımı üstüme geçirip makyajımı temizlemiştim.

Solana geçtiğimde Jungkook'un korku filmine bakmış olduğunu anlamıştım. Hemen yanına oturup ona eşlik ettim. İkimizde nedensizce gülüyorduk. Bir insan nasıl olurda korku filmi izlerken gülebilirdi ki? İşte maalesef biz Jungkook'la her boka gülüyorduk.

"Grinin elli tonunu mu izlesek?" Ani sorduğu soruyla gözlerimi devirmeden edememiştim. Dün gece yüzünden hala benimle dalga geçiyordu.

"Ağzının ortasına çakmadan kapa çeneni!"
Yumruk yaptığım elimi gözünün dibine kadar getirmiştim.

"Tamam abla,vurma yalvarırım." Ahh.. bu veletin oyunculuğu süperdi. İkimiz tekrardan gülmeye başlarken birden cebimdeki telefonun titremesiyle irkilmiştim.

"Yeri'den mesaj gelmiş olmalı."

"Ne?Yeri mi? Ahh.. kalbim.. çabuk oku mesajı!" Gözlerimi tekrardan devirdim ve telefonu elime alarak gelen bildirime baktım.

Siktir!

Anında elimden düşürdüğüm telefonla Jungkook korkmuş telefonu yerden alıp mesajı seslice okumaya başlamıştı.

"Mor günlüğünü ve beni özledin mi?"

Bir de burdan yak!

Albayım beeee!!!
Bilinmeyen geri döndü!!
Yak bir sigara albayım!

Not Purple ж mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin