2.2

732 54 6
                                    

Kulaklığımla müzik dinleyip paspas yardımıyla yerleri temizliyordum. Yine normal bir gündü ve her zaman ki gibi iş yerinde yer siliyordum.

Dinlediğim hareketli şarkı sayesinde ritimimi arttırmış aynı zamanda elimde tuttuğum paspası daha hızlı hareket ettirmeye başlamıştım. Bu yaşadığım çoğu olayı unutmamı sağlıyordu. Yani müzik hayatımın büyük bir parçasını oluşturmuştu.

Dünyadan kopmuş gibi dans edip işimi yaparken sırtımda hissettiğim ellerle ilk önce irkilip yerimde sıçramış ardından kulaklıklarımı çıkarıp arkamı dönmüştüm. Patronum bana kızgın bakışlar atıyordu. Maalesef iş yerinde böyle davranılması hoşuna gitmiyordu. Hiç enerjik ve gülen yüzlü birisi değildi zaten.

"Buyrun efendim?" Dedim başımı biraz eğerek. Eğer ona istediğim gibi davransaydım işe alındığım gün kovulurdum herhalde.

"Şu afişleri her yere asmanı istiyorum. 5 gün sonra bir şarkıcı burada sahne alacak. Hazırlıklara şimdiden başlanmasını istiyorum çünkü gelecek olan kişi son zamanlarda çok ünlendi." Elinde tuttuğu rulo halindeki posterleri elime tutuşturmuş ardından cevap vermemi beklemeden hızlıca yanımdan uzaklaşmıştı. Hatta yürürken yerleri iyi silmem hakkında şeyler zırvalamayıda unutmamıştı çok bilmiş.

Hız kaybetmeden yerleride sildim ve afüşleri asmak için barın girişinde bulunan büyük ve kırmızı panoya ilerledim. Aslında buraya gelicek olan şarkıcıyı biraz merak etmiştim çünkü patron gitmeden önce son zamanlarda tanınmış birisi demişti. Çok fazla ünlüleri takip etmezdim ama yinede tanınmış birini görmek sosyal medyadaki takipçilerim için iyi olabilirdi.

Panonun karşısına geçtiğimde hemen koltukaltıma sıkıştırdığım afüşleri elime alarak yavaşça açtım ve ilk önce sanatçının ismini okudum.

Büyük harflerle 'suga' yazıyordu. Bu ismi işk defa duymuştum. Bir de patronum olacak adam son zamanlarda ünlenmiş biri demişti. Herhalde delirmiş olmalıydı.

Afişi biraz daha açtığımda ise tanıdık bir yüz beklemeyi hiç beklemiyordum. Kıvrılmış olan dudaklarım anında düz bir hale gelip kaşlarımda çatılmıştı. Mideme giren ağrı posteri yere düşürmeme sebep olurken başıma saplanan ağrı ise bacaklarımın direncini azaltarak yere düşmem için beni zorluyordu.

Ben yıllardır onun suratını dahi görmemiş,sesini dahi duymamıştım. Sesine,bakışlarına,dudağına aşık olduğum adamı,canımı bu kadar çok acıtan kişiyi unutmak için yıllarca tedavi görmüş ve kendime temiz bir sayfa açmıştım. Fakat o yıllar sonra bir şekilde tekrardan karşıma çıkmıştı.

5 gün sonra.. onu görecektim. 5 gün sonra hayatımda ilk ve son aşkım olan Yoongi'yi tekrardan hissedecektim. Ama o bana nasıl davranacaktı? Eskisi gibi yine beni dışlayıp kötü mü davranacaktı? Ya da olgun bir şekilde benimle konuşmak mı isteyecekti?

Ah ne diyordum ben böyle? Beni tanıyacağından bile emin değilken böyle düşünmem çok aptalcaydı. Kim lise yıllarında eziklediği bir kızı hatırlardı ki? Özelliklede bu kişi Min Yoongi ise! Lise zamanlarında bile kendimi ona tanıtmak,gösterebilmek için çok uğraşmıştım. Şimdi mi beni tanıyacaktı?
Hiç sanmıyordum.

"Yoora!" Arkamdan gelen sesle tıranstan çıkmış ve kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirmiştim. Gözlerim kapanmak için direnirken karşımdaki kişinin kim olduğunu anlamak çok zordu fakat duyduğum ses sayesinde Jungkook olduğunu anlayabiliyordum. Hemen yanıma gelip güçlü kollarıyla ayakta durmama yardımcı olmuştu.

~
Jungkook beni oturturmuş ardından da kendime gelmem için bir bardak su getirmişti. Ne yapsam onun bana yaptığı yardımların karşılığını ödeyemezdim.

"Anlat artık Yoora ne oldu? İyi misin?" Masaya koyduğum ellerimi kendi elleri arasına aldı ve güven verircesine sıktı.

Kendimi toparlamaya çalışıyordum. Aslında bazı kişilere göre dışarıdan bu olay bu kadar abartılmazı saçma olabilirdi ama bu zamana kadar yaşadığım şeyleri ben kaldıramıyordum. Maalesef o kadar çok güçlü değildim. En sonunda derin bir nefes verip konuşmak için dudaklarımı araladım.

"Bugün temizlik yaparken patronum geldi ve bana beş gün sonra bir şarkıcı geleceğini bu yüzden posterleri panoya asmamı söyledi. B-bende işimi bitirip posterleri asmak için girişe g-gittim." Daha fazla dayanamayıp hıçkırıklarımı ve göz yaşlarımı tekrardan gün yüzüne çıkarmıştım.

"Yoora beni korkutmaya başladın."

"Posteri açtığımda onu gördüm. Jungkook,o.. Onu tekrardan göreceğim. İsmini suga olarak değiştirmiş. Yani beş gün sonra sahne alacak kişi Yoongi." Tekrardan hıçkırıklara boğulurken Jungkook'un tek yaptığı şey sessizce küfür etmek olmuştu.

"Siktir."

Not Purple ж mygHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin