"Olamaz!" Diye tısladım kendi kendime. Yoongi ise hala gülmekle meşguldü.
Ж
"Ben korkuyorum." Dedim ağlamaklı çıkan sesimle. O ise hemen ciddileşip bi hastalığımın olup olamadığını sormuştu. Şapşik sen benim için endişelendin mi?
Kapalı alanda kalma fobim yoktu ama sadece karanlıktan korkuyordum. Hem de fazlasıyla. Hatta bi gece evde elektrikler gittiği için yürüyerek Yeri'nin evine gitmiştim.
"Korkmana gerek yok bebeğim. Okulun en yakışıklı kişisi ile malzeme odasında kilitli kaldın. Bir kız daha ne isteyebilir ki?" Kendisinden büyük egosu vardı beyfendinin. Ama söylediği şeyler maalesef doğruydu. Okuldaki tüm kızlar benim yerimde olmak için du ediyorlardı.
"Okulun en yakışıklısı olmak zor olmalı." Dedim sessizce. Duymamasını umut ediyordum.
"Evet,zor." Onun tam karşısına oturup sırtımı soğuk duvara yaslamıştım. Bu titrememe sebep olsa da umursamadan gözlerimi kapatıp bunların bir rüya olabileceğini düşünmeye başladım.
Doğduğumdan beri başından bela eksik olmayan ben bir günlüğünede olsa güzel vakit geçiriyordum. Aşık olduğum kişiyle bir odada kilitli kalmıştım ve o bana eskisi gibi kötü davranmıyordu.
Ben bunları düşünürken elimde hissettiğim sıcaklıka gözlerimi sonuna kadar açıp Yoongi'ye baktım. Üstündeki montunu çıkarmış bana giydirmeye çalışıyordu. Ona 'ne yapıyorsun' der gibi bakmaya başlamıştım.
"Deli gibi titriyorsun. Üşümemem için." Dedi ve montunu bana verdi. Tanrım bu yaşadıklarım.. kesinlikle hayal olmalıydı.
Elimde tuttuğum montla Yoongi'ye bakmayı sürdürüyordum. Hala ne yaptığımın ve neler yaşadığımın farkında değildim.
"Eğer montu giymezsen az sonra üşüyerek öleceksin." Dedi ve tekrardan önümde eğilerek montu giymem için içime kadar girmiş ve ben onun erkeksi kokusunu bir kez daha hissedip kendimi melek gibi hissetmiştim.
Tam geri çekileceği sırada elektrikler kesilmişti. Her yer anında karanlık olmuş ve çığlık atmaya başlamıştım. Anında Yoongi'yi kendime çekip ona sıkıca sarılmaya başladım. Korkmaya başladığımda ya da karanlık olduğundan yastığıma veya birisine sarılmam gerekiyordu.
"Yoongi sakın beni b-bırakma. Çok korkuyorum... Lütfen.. bırakma.." gözlerimi sımsıkı kapatıp boynundaki kollarımı sıkılaştırdım. Bir kez daha kokusunu hissetmek çok güzeldi ve anında beni sakinleştirmişti.
"Sakin ol ergen." Diyerek bir eliyle saçlarımı okşamaya başlamıştı. Yoongi. Benim. Saçlarımı. Okşamaya. Başladı.
Hadi ama!! Eğer cidden bu bir rüyaysa sonsuza kadar uyumak istiyordum."Çok güzelsin." Ensemde hissettiğim nefesle dudağımın yukarı kıvrılışı bir olmuştu. İnanamıyordum!
Gözlerimi açıp bir kez daha Yoongi'nin mink gözleriyle karşı karşıya kaldım. İkimizde birbirimize anlamsızca bakıp sırıtıyorduk.
Yoongi birden gözlerini kapatıp bana doğru yaklaşmaya başlamıştı. Nasıl yani,beni öpmek mi istiyordu?
Ben de hemen gözlerimi kapattım ve yavaşça ona doğru yaklaşmaya başladım. Tam dudaklarımız birleşecekken ışıklar açıldı ve birisinin omzuma uyguladığı kuvvet yüzünden gözlerimi yerde açmıştım.
"Seni öpeceğimi mi sandın? Ahh.. senin gibi kızlar her zaman bunu hayal eder ama asla gerçekleştiremezler." Ayağa kalkıp cebinden anahtarı çıkardı.
Ben ise sadece yerde yayılmış gözlerimden akan yaşlarla onun ne yaptığını izliyordum.
Sonunda anahtarla kapıyı açtı ve son kez bana bakıp bir kaç şey söyledikten sonra odadan çıktı."Beni sevdiğini biliyordum ezik. Keşke biraz daha akıllı olsaydın. O zaman belki benim senin gibi birini sevmeyeceğini anlardın."
Sikeyim! Ağlamam daha çok şiddetlenmişti.
Aha beya Yoora.. acıyom bu gızana. Bi gün bile mutlu olamıyo. 🖤😭😓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Not Purple ж myg
Hayran KurguSon kez elimdeki mor balona baktım ve senin yanına gitmesini umut ederek gökyüzünde süzülüşünü izledim.