Jimin dünkü karışıklığı çözüme ulaştırmak için sabahın erken saatinde soluğu sekreterlikte aldı. Aslında bu durumu düzelttirmeyi istemiyordu, kendisi de bizzat Jungkook ile ilgilenebilirdi ancak asıl bakması gereken yaşlı adama bir şey olursa sorumluluğu Jimin'e ait olacaktı ve bu olabilecek en kötü durumlardan biriydi. Jimin dün eline geçen haftalık plan ve hasta bilgilerinin yazılı olduğu dosyaları çantasından çıkartırken oradan geçmekte olan Bayan Hea-Jung hızlı adımlarını yarıda kesip Jimin'in yanına geldi.
- Park Bey, ben de sizinle konuşacaktım. Bu sabah Jeon Jungkook adlı bir hastamızdan telefon geldi.
Jimin şaşkınlık içinde gözlerini Hea Jung'a dikti. Jungkook'un bu kadar erkenden sağlık merkezini aramasına çok şaşırmıştı.- Jeon Bey'in dediğine göre bir karışıklık olmuş, sabah bizzat dosyalara baktım da gerçekten sekreterler adres yerini karıştırmış, olacak iş değil! Biz bu insanlara ne için para veriyoruz?!
Jimin hala şaşkınlıkla Bayan Hea Jung'un sözünü bitirmesini bekliyordu ama kendisi lafı uzattıkça uzatıyordu. Sonunda Jimin dayanamayarak onun sözünü kesti:
- Peki... Peki şimdi ne olacak? Bay Jeon Jung Hee'nin evine mi gitmem gerekecek?
Bayan Hea Jung sözünün kesilmesinden dolayı Jimine iğneleyici bir bakış attıktan sonra:
- Hayır... Nedense Bay Jeon Jungkook senin gelmen konusunda ısrar etti. Senin gibi çok deneyimi olmayan genç birinin gelmesi konusunda emin olup olmadığını sorduğumda ise diretti. Öyle olunca ben de kabul ettim tabii ki. Öncelik hastalarımızın kararı nasıl olsa...Jimin bir an içinden "Sağ olun gerçekten(!)..." diye düşünmeden edemedi. Bu kadının nedense sürekli çalışanlarını aşağılamak gibi bir huyu vardı ve gerçekten insanın modunu düşüren biriydi.
- Yani Park Jimin bundan sonra Jeon Jungkook hastamız sana ait. Kendisinin bilgilerini sekreterlikten alabilirsin. Lütfen söyle de bana daha fazla iş çıkartmasınlar!
Hea Jung gözlüğünü burnunu üstüne atarak koridorun sonundaki merdivenlerden kırıtarak inmeye başladı. Jimin uzun bir süre neden böyle bir kadının dünyada var olduğunu sorguladı ama sonra kendine geldi. Bundan sonra Jungkook'tan o sorumluydu. İçini dün akşamki gibi iç gıdıklayıcı bir his sarmıştı. Heyecanla Jungkook'un dosyalarını aldı, incelemek için ofis bölümüne geçerken kendine oldukça acı bir kahve almayı da es geçmedi. Eşyalarını yerleştirip masasına geçtiğinde sinir bozucu Dong Hyun yine hemşire kızlarla sabahtan koyu bir sohbete dalmıştı.Dosyanın kapağını açtıktan sonra Jungkook ile ilgili bilmesi gereken sağlık raporu ilk sayfaya iliştirilmişti. Yaşı, doğum yeri, aile bilgileri, alerjisi olan besinler geçirdiği operasyonlar... Jungkook şimdiye kadar tam beş kez ameliyata girmiş gözüküyordu. İkisi göz diğer üçü ise ciddi kanser hücresi ameliyatlarıydı. Kalbi burkulmadan edememişti Jimin. Oysa daha yirmi iki yaşındaydı Jungkook. Üniversitede arkadaşları ile zaman geçireceği vakitlerde o hastane odalarına kapanmış gözüküyordu. Görünüşe bakılan Jungkook'un hastalığı irsi bir şeydi. Jimin merakla sayfaları çevirirken kalbini paramparça eden bir şeyle karşılaştı. Şaşkınlıkla sayfanın başına iliştirilmiş olan Jungkook'un eski vesikalık fotoğrafını ataştan çıkararak eline aldı. Büyük ihtimalle fotokopi çekilmesi için bırakılan fotoğraf dosyanın içinde unutulup kalmıştı.
Jimin bir süre gözlerini o fotoğraftan alamadı. Üniversite kaydı için çekilmişe benzeyen fotoğrafta Jungkook sarı bir bluz giyiyordu. Parlak kahverengi kâkülleri kaşlarını örtmüştü. Yüzü şimdikine oranla daha dolgun ve pembeydi. Oldukça iri ve yuvarlak olan kahverengi gözleri ise ışıl ışıldı. Jimin daha net görebilmek için fotoğrafı gözlerine yaklaştırdı. Şu an tek gözünü kaybetmiş ve diğer gözüyle de göremeyen Jungkook'un gözleri ne kadar da güzeldi! Çoğu insanın estetik ameliyatlarla elde edebileceği bu biçimli gözler Tanrı'nın verdiği birer emanetti Jungkook'a. Ödünç verilmiş olmalı ki aynı sükûnetle geri alınmıştı. Jimin içi burkularak fotoğrafı yerine iliştirip dosyayı çantasına kaldırdı. Haftada yaklaşık dört gün boyunca ziyaret edeceği Jungkook'la onun için yeni bir dönem başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ephemeral ° Jikook
FanfictionHayatımın bir dönemi, Hayatımın aşkı, Hayatımın bir damla gözyaşı gözlerime bıraktığı... Hayatımın çok ama çok kısa süren mucizesi, Jungkook. "son - 22.01.2018"