6.Bölüm

947 109 27
                                    

   Aradan iki hafta geçmiş, garip bir şekilde Jungkook'un vücudundaki ağrılar artmıştı. Bazı günler öyle derin kas ağrıları çekiyordu ki oturduğu yerden kalkamıyordu. İlaçlarının dozajı arttırılmış, bu sebeple de sürekli uyur hale gelmişti. Bu duruma epey canı sıkılan Jimin, Jungkook uyurken sık sık onu kontrol ediyor ve ne kadar korksa da "Acaba..." diyerek nefes alıp almadığına bakıyordu. Bunu yaparken parmakları titrese de kendini bunu yapmaktan alıkoyamıyordu. Kendisi bu işin eğitimini almış, onca hastayla ilgilenmişti ama konu Jungkook olunca deneyimin de gerçeklerin de bir önemi kalmıyordu.

    Jimin perdeleri olabildiğince geriye itti, pencerenin kolunu çevirip temiz havanın salona dolmasını sağladı. Hava çok güzeldi, artık bahar geliyordu artık çiçek açma zamanıydı. Aklına gelen fikirle içi ısınan Jimin, evden çıkmaya hazırlanan Jungkook'un annesinin yanına heyecanla gitti. Kadın mutfaktaki eşyaları toparlamış, ellerini yıkıyordu. Jimin yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi.

- Bugün Jungkook'u yakınlarda bildiğim büyük bir park alanı var, oraya götürmeyi düşünüyorum. Hava çok iyi, bolca temiz hava alabilir!

"Harika bir fikir!" cevabını bekleyen Jimin bir süre sessizlikle karşılaştı. Şaşıran Jimin başını hafifçe eğerek Jungkook'un annesine baktı.

- Jungkook'u dışarı çıkarmam konusunda bir sorun mu var?

Kadın birkaç saniye Jimin'e baktı daha sonra kısa bir nefes vererek mutfak tezgâha döndü.
- Son zamanlarda ağrısı çok oluyor, dışarıda zaman geçirirse yorulmaz mı?
- Parkta biraz oturacağız, vücudu D vitamini almış olur hem.
Jimin, sorunun bu olmadığına emindi. Kimse böyle bir şeyi sorun etmezdi, inanmadığını belli ederek çekingen bir şekilde Jungkook'un annesinin gözlerinin içine baktı. 

- Sizi rahatsız eden bir şey mi var? Eğer benimle ilgiliyse...
- Jungkook'la bu şekilde yakından ilgilenmenden çok memnunum. Ben olmadığım zamanlarda oğlumla kendim gibi yakından ilgilenen biri olduğunu bilmek beni çok rahatlatıyor ama... Endişelendiğim bir konu var. Jungkook'la ilgili yani. Lütfen beni yanlış anlama annesi olarak onu düşünüyorum.

Jimin yüzündeki kasların gerildiğini hissetti, acaba bu kadın konuyu nereye bağlayacaktı.
- Sadece... Acaba Jungkook, senin ona gösterdiğin bu ilgiliyi fazla mı abartıyor?
Kalbinin atış seslerini boğazında hisseden Jimin, soğukkanlı gözükmeye çalışarak boğazını temizledi.
- Abartmaktan kast ettiğiniz nedir?
- Yani... Sürekli birlikte zaman geçirdiğiniz için Jungkook'un seni yanlış anlamasından korkuyorum. 

Jimin bir süre gözlerini kırpmadan Jungkook'un annesine baktı. Konuyu ne kadar Jungkook'un üzerinden anlatsa da üstü kapalı bir şekilde "Oğlumla fazla ilgilenmiyor musun?" demişti ona, Jimin bunu anlayabiliyordu. Bir adım geri çekilse annesinin dediklerini kabul etmiş olacaktı ama bunu asla istemiyordu. Kötü bir şey yapmıyordu ki? Bir insanla ilgilenmek ne zamandan beri kötü bir şey olmuştu? Bir adım ileri atsa ters tepeceğini de biliyordu, o yüzden aniden kuruyan dudaklarını yalayıp Jungkook'un annesine birkaç adım yaklaştı.

- Jungkook 22 yaşında aklı başında genç bir adam, benim burada ne amaçla bulunduğumu bildiğine eminim. Boşuna endişelenmişsiniz.

Jungkook'un annesinin gözleri büyüdü, bir süre kendinden emin bir şekilde duran Jimin'e baktı. Bir şeyler söylemek istedi gibi göründü ama sonra başını eğdi, çantasını omzuna takıp kapıya yöneldi.

- Kusura bakma Park Jimin, sana anlamsız şeyler söylemiş olmalıyım. Dediklerim seni rahatsız etmek için değildi.
- Rahatsız olmadım, sorun değil. İyi günler.
-Sana da!

ephemeral ° JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin