DILANIN AĞZINDAN
JUNGKOOK: "aahh acıyor"
DILAN: " hadi ama abartıyorsun"
Jungkooka pansuman yapmaya çalışıyorum. Evet çalışıyorum çünkü mızmızlanmaktan başka bir şey yaptığı yok.
JUNGKOOK: " ya tamam yapma artık."
DILAN: "yaranın temizlenmesi gerekiyor."
Elimdeki pamuğu hızla aldı ve yere attı.
JUNGKOOK: "onu öldüreceğim"
Hah hiç gülceğim yoktu.
DILAN: "kimi by min yoongiyi mi?!"
Jungkook tek kaşını kaldırdı.
JUNGKOOK: " evet~"
Birden kahkaha atmaya başladįm.hatta öyle çok kahkaha attım ki yüzünde korkuya dair birşeyler görmeyi beklemiyordum.
JUNGKOOK: "ne oldu? Ne gülüyorsun?"
DILAN: " dikkat et de dayak yiyeyim deme"
Kaşları yavaş yavaş çatılmaya başladı.
JUNGKOOK: " ne güzel gülüyorsun sen öyle!"
Dudaklarında tatlı bir tebessüm oluştu.
Bunu söylediğinde askalsın tükürüğümde boğuluyordum.
DILEK: " n-ne?"
Bu sefer kahkaha atma sırası ondaydı.
JUNGKOOK: " inanmıyorum siz kızlar neden en ufak cümlemde bile tahrik oluyorsunuz?"
Ne benimle dalga mı geçti o?
DILAN: " ne? Afedersin ama sen beni siksen tahrik olmam ben?"
Bidakika bidakika ben az önce ne dedim?
Jungkook önüme gelen saçımı kulağımın arkasına bıraktı.
JUNGKOOK: " ufaklık? Imh...sence de biraz büyük oynamıyormusun?"
Büyük oynamak nedemekti ya büyük oynamak nedemekti koreceyi unutuyorum galiba.
Ses çıkarmadım
JUNGKOOK: " ne o? Dilini mi yuttun ufaklık?"
Yine sessiz kalmayı tercih ettim.
JUNGKOOK: " ben seve seve yerine getiririm şayet biraz lazım olacakta bi işe yarasın dimi?"
Ne yani gerçekten de bunu yapacakmıydı? Yapmazdı dimi? yapamazdı. kıyamazdı bana.
Üstüme gelmeye başladı. Bende koltukta geri geri gitmeye başladım.
Başımı koltuğun koluna çarptım ve durmak zorunda kaldım.
JUNGKOOK: " ah, kimi kandırıyorum aklımda hala eachean varken seninle ilişki yaşayamam ki..."
Dediği şeyle gözlerimin dolduğunu hissediyordum. 3 seneden beri onu seviyordum onun hakkında herşeyi biliyordum. Ama o sıradan aptal kezban bir kızı tercih ediyordu.
