Sabah keskin bir baş ağrısıyla uyandım.
DILAN: " oww başım! "
Yerimden doğrulmaya çalışırken gözüme dilek takıldı. Tek gözü kapalı sekilde yerde hala kimin olduğunu öğrenemediğimiz garfieldlı pofileri giymeye çalışıyordu.
DILEK: " günaydın. "
Deyip odadan çıktı jing me ise hala uyuyordu. Jingmenin yatağının yanındaki masanın üstünde duran saate baktım. Saat 09:07'di
Jing meyi uyandırarak dışarı çıktım. Ilk işim mutfağa girmek oldu çünkü şuan kocaman ikitane fil yiyebilecek kadar açım ıyy iğrençleştim yine. Mutfağa girdiğimde jinin muhteşem sesiyle kutsandım adeta. Bir yandan omleti çeviriyor bir yandanda çekimleri bitsede henüz daha yanyınlanmayan şarkıyı söylüyordu 'ı need you girl '(!) Arkası dönük olduğu için sarılsam sapik sanarmı acaba.JIN: " günaydın bitanem iyi uyudunmu? "
DILAN: " artık senden şüpheleniyorum yoksa ensende de gözlerinmi var?
Essah ya beni nasıl gördü o?
JIN: " 6. His diyelim biz ona "
Vay be ben o meşhur 6. Hiss sadece kadinlarda var sanırdım küçükken dilek bana hep hosslerin çok kuvetli senin 6. Hissin var derdi ama ben onu başımdan savuşturmakla meşguldüm.
JIN: " hadi sofraya git diğerleri orda ayıp olur. "
Ah ne kadarda düşünceli bir sevgilim vaar! Masaya gittiğimde çok tatlı bir görüntüyle karşılaştı.
YOONGI: " dilek ye şunu dedim. "
DILEK " : banane suga dilan be jin hyung gelmeden ağzıma bir lokma dahi sürmem "
Yoongi elindeki çatlda duran yumurtayı dileğin ağzına sokmaya çalışıyor dilekse kafasını yana çeviriyordu. Bu sevimli görüntüyü bozan namjoon ve jimin bozdu.
NAMJOON: " yo jomon yo şono! "
JIMIN: " binini ripmin dilin vi jin hying gilmidin iğzimi bir likmi dihi sirmim. "
Namjoon yoongunin taklidini yaparak elindeki çatlda duran yumurtayı jiminin ağzına sokmaya çalışıyor jiminse kafasını dilek gibi yana çeviriyordu.onların haline kahkaha atmak isterdim ama sadece isterdim. Çünkü şuan jungkooka gözüm takıldı.
Tabağındaki jinin yaptığı yeşil yemekle oynuyordu tek elinede kafasını yaslamış vaziyetteydi onun bu haline gerçekten üzülmüstüm.TAE: " hey dilan jungkooka niye öyle bakıyorsun bu korkutucu oluyor! "
Tae'nin dediğine karşın jungkook ile birlikte tüm üyeler bana baktı.
JIN: " dilan baktığın yerlere dikkat et lütfen! "
Arkamda duyduğum sevgilimin sesiyle birlikte hızla ona baktım. Yüzünde hayal kırıklığına uğramış bir ifade vardı. Düzeltmek adına koşarak elindeki omleti alıp yanağına küçük bir öpücük bıraktım.
DILAN: " özür dilerim aşkım gözüm dalmış sabahları hep böyle olurum farketmedinmi? "
Jinin yüzünde rahatlamış bir ifade oluştu gülerek kafasını ikiyana salladı.
JIN: " geç otur. "
Jinin sözünü dinledim ve jungkookun çaprazına oturdum gözleriyle yerime oturana kadar beni takip etmişti. Omleti aldım, herkezin tabaklarına yemek koydum ve yerime oturdum. Okadar sessizlerdi ki bu bir süre sonra korkutucu olmaya başladı. Tabağıma zeytin almak istiyordum ama jungkookun önündeydi.
DILAN: " ımh.. şey jungkookuk? Zeyti- "
Jin elinde duran zeytin kasesini önüme koydu.
JIN: " bundan sonra benden iste. "
Başımı aşağı yukarı salladım ve birkaç zeytin aldıktan sonra yemeğimi yemeye başladım. Jungkook un gözlerini dudaklarımda hissediyordum.
DILEK: " jing me ve dilan kahvaltıdan sonra han nehrine gidiyoruz. "
Yoongi dileğe bakmaya başladı. Ama dilek umursamaz tavırlarını ortaya sergilemekten başka bir şey yapmıyordu.
HASEOK: " jing me gitmiyorsun bebeğim. "
Jing me haseokun bu sinir bozucu haline vurarak karşılık verdi.
JING ME: " bir şeyede izin ver be adam! "
Haseok sinsice güldü ve dileğe baktı.
HASEOK: " çok mu önemli? "
Dilek kafasını salladı ve dudağını büzdü.
HASEOK: " ah, şu bakışlara hangi insanoğlu dayanabilirki? "
Yoongi dileğin yanağını sıkarak.
YOONGI: " ah! Onu bide bana sor! "
Dilek haseokun yanına gitti.
DILEK: " eniştelerin en güzeli en tat- "
JIN: " öhöm öhöm "
Jin boğzını temizleyerek ayağı kalktı kendini kollarını açarak gösterdi. Kendi etrafında iki kez dönüp yerine oturdu. ah tanrı aşkına ne yapıyor bu adam?
Gerçekten kıskanmış olamaz.HASEOK: " tamam tamam 2 saat veriyorum eğer 2 saat içinde dönmezseniz bide çıkmak yok."
Jing me el salladı ve ekmeğinden koca bir parça kopardı.dilek yavaş adımlarla jinin yanına gelmeye başladı.
DILEK: " eniştelerin en ponçikerllası en yakışıklısı en iyi yemek yapanı. Bize izin vericeksin dimi? Bak sadece 2 saatliğine "
Jin kafasını aşağı yukarı salladı.
JIN: " sadece 2 "
DILAN: " eee kimin sevdiceği "
Sofradaki herkes: " senin~"
Gülüştükten sonra ben jine kısa ama anlamlı bir öpücük kondurdum. Masadaki herkez 'ooo ' ' vaaay' gibi saçma sesler çıkarıyordu. Jing me de haseok'a tam burnundan öpücük verdi. Herkez yine o garip sesleri çıkartıyordu. Jiminse namjoonun yanağından uzun bir şekilde öptü.
TAE: " öğk kusucam. "
JUNGKOOK: " yemek yiyoz yapmayın ya"
Bence çok şirin. Dilekde yoongiye yanağını uzattı.
DILEK: " hadi öp öp acıdım. "
Yoongi ağzına salatasını atıp.
YOONGI : " siktir git dilek uğraşamam sonra gel. "
Dilek ağzını bir 0 şeklinde açtı. Sonrada dudağını büzerek önüne döndü. Eline peynir alıp tam ağzına atçaktı ki yoongi ondan önce davranıp dileğin elindeki çatalda duran peyniri bir çırpıda yedi. Dilek hala ona bakmayı sürdürürken o ağzındakini bitirmeye çalışıyordu. Sonunda bitirdiğinde dilek kafasını bana çevirdi. Tebessümle gülerken bende ona karşılık verecektim ki! Yoongi dileğin kafasını kendine çevirip dudağına yapıştı. Ben dahil masadakiler ooo'layıp alkışlarken tae ve jungkook surat asmakla meşguldü.
TAE: " sevgi gösteriniz bittiyse yemeğe dönelim."
JUNGKOOK: " midem kalktı yemin ederim. Öpüşen öpüşene "
Tek sap jungkook ve tae'ydi. Haseok ayağa kalktı ve işaret parmağını havada tutarak
HASEOK: " buldum vkook'a nedersiniz? "