okuldan kaçış

2 2 0
                                    

Bilmediğim büyük okulun koridorunda dilanları aramaya koyuldum bir kaç kat aşağıya indim.
Bahçeye çıkmak için bahçe kapısına geldim.

Kapının önündeki erkekler bana bakmaya başlayınca çok utanmıştım.elimde olsa oradan hemen çekip giderdim ama büyük cüsseleri kapıyı kapatıyordu.

DILEK: "ımh şey geçebilirmiyim acaba"

Sapkalı olan yakışıklı çocuk

HOOKTAE: "bilmem dene ve öğren"

Alay mı ediyorsunuz heh bi bu eksikti

Aralarındaki ufak boşluktan geçtiğimde yüzlerindeki gülümseme yerini çatık kaşlara bırakmıştı. arakamı döndüm elimi kaldırarak orta parmağımı gösterdim.

Çimlere oturmuş bir şeyler konuşan dilan ve jing me'nim yanına geldim

DILEK: "tüh sizi allah kahr etmesin ne beni beklemiyonuz sizi bulcam diye kayboluyodum lan ben"

Jing me sırıtarak

JING ME: "seni o göbeğinle tanırız merak etme"

Ne ben şişko değildim -52-kiloydum okaa yani

DILEK: "ay götüm"

Dilan biyere odaklanmıştı

DILAN: "kızlar 3'e kadar sayıcam ve kalkıp okul bahçesinden çıkıcaz tamammı?"

Korkarak sorduğu soruyla gözlerini takip ederek onun baktığı yöne baktım

Aman tanrım benim hareket çektiğim çocuk bi be 7-8 kişi ile bize doğru geliyor

DILAN: "1...2...3...KOŞŞUUUN"

dilan önde jing me arkada bende ortada okuldan çıktık. Koşuyoruz ve o oğlanlar hala peşimizde sokaktan sokağa giriyoruz.

Sonunda yorulmuştuk.arkamıza baktığımda oğlanlarda bizi takip etmiyordu.

Rahatça bir 'oh'çektim ve dilanın gösterdiği cafeye girdik.

Cam kenarında bir masa seçtik ama bizim paramız yokki?

DILEK: "biz buraya niye geldik bizim paramız yokki?!"

Dilan okul hırkasının cebinden siyah bir cüzdan çıkardı ve içinden bir kaç para çıkardı. Tabi ben para falan bilmiyorum yakında alışırım

Madanın üstüne paraları koydu ve ellerini göğsünde birleştirerek arkasına yaslandı

JING ME: "dilan sen...sen bukadar parayı nerden buldun kanka?"

DILAN: "sabah jin bana para vermeyi unuttu daha doğrusi bize.bende sevgilim (!)olan jungkook oppanın cebinden aldım madem sevgilim birşey diyemez"

Oha bu da ne şimdi

DILEK: "ve oppamın bundan haberi yok!"

DILAN: "yok"

Jing me hızla bağırdı

JING ME: "süppersin kızım"

Jing me gerizekalısı tüm dikkatleri üzerimize çekti.

JING ME: "üzgünüm gençler ah garson bi bizlede ilgilensen bebeğim"

Seviyorum bu piç'i.

Garson bize doğru gelmeye başlayınca birden durakladı.
Garson ıslık çalmaya başladı.

Içero bir sürü oğlanlar...lan bu benim hareket çektiğim çocuk.

HOOKTAE: "şimdi kaçın bakalım nereye kaçacaksınız."

JUNGKOOKUN AĞZINDAN🐰

NERDE bunlar ya ders zili çaldı hala yoklar ya başılarına birşey geldiyse ağbilerim beni öldürü.ya tamam sarılmayı anlarımda,neden kızı öptüm ben ki. Ya eachean birşey yaptıysa...yok onlar bir bilinmezdeyken ben bu siktiğimin dersini dinleyemem

Telefonuma gelen mesajla irkildim
Açıp okumaya başladım.

Yeni bulduğumuz çıtırları görmen lazım başkan.hosjoon cafede ol.

Tamam. Zaten çıkacaktım ben.
Yavaş adımlarla.en sevmediğim hocanın yanına gittim.bu hocayı sevmememin nedeni ün ve şöhretimden dolayı bana yawşamasaydı.

Tergin gözlerle beni süzmeye başladı

MATEMATIK HOCASI: "jungkook iyimisin tatlım?"

'Bana yawşamayı kes üstüne adamlarım yollarım' demek isterdim ama bu doğru olmaz sonuçta bir bayan.

JUNGKOOK: "big hit den çağırdılar.gitmem gerekiyor."

Bu hocanın yanında çok rahatım. Beni okadar seviyor ki şikayet bile etmiyor.

MATEMATIK HOCASI: "peki bebeğim müdürden izin al git."

JUNGKOOK: "sikerim müdürünüde senide acelem var diyorum anlamıyormusun?"

Matematik hocası korkmuş olamı ki kafasını aşağıyor yukarıya sallayarak"peki çık"dedi.

UMUT...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin