Ertesi gün
Şuan yataktayım dilan ve jing me hala uyuyorlar kalmam gerektiğini biliyorum. Ama hala uykum var ve hala yorgunum. Dün eve gelince jin,haseok,dilan,jing me ve ben biraz sohbet ettik.3 de odalarımıza dağıldık ama, dilan jing me ve ben muhteşem üçlü yine konuştuk. Ve ne oldu biliyormusunuz jing me by haseok dan çok hoşlanıyormuş. Herşeyiyle onu beyeniyormuş. Beyenir tabi benim oppam o.
Ben bunları düşünürken kapımız çaldı.
DILEK: " girebilirsiniz efendim."
Nazik bir ses ronuyla karşılık verdim. İçeri bir beden girdi ama bu bedenin kime ait olduğu gözükmüyor saat sabahın altısı ve hava delicesine yagmurlu hatta arasıra şimşek çakıyor. Beden yavaş adımlarla bana yaklaşmaya başladı.
DILEK: "efendim, hanginiz olduğunu bilmiyorum ama bir sorun mu var?"
X: "yanımda uyurmusun korkuyorum."
Ne buda ne böyle? Aniden bir şimşek çaktı. Odamla birlikte heryer beyazladı. Ve böylece bedenin sahibini az da olsa gördüm.
DILEK: "taehyung?!"
Tae bedenini yavaşca yatağıma koydu ve uzanır şekile geldi. Bana bakıyordu bense sadece tavanı izliyordum.
TAE: "küçüklükten beri gökgürültüsünden korkarım."
gözlerimi gözleriyle buluşturdum.
DILEK: " bunun geçmişinle bir alakası var sanırım."
Tae başını onaylarcasına salladı.
TAE: "küçükken bir gün hava yine şimdiki gibi soğuk ve yağmurluydu. Gök gürültüleri ve yıldırımlar peşpeşe geliyordu.yatağımda uzunanıyordum üst ranzada kız kardeşim vardı. Bir ara çok yakınlara bir yıldırım düştü bizde o korkuyla kız kardeşimle koşa koşa annemlerin yanına gitmiştik. Annem ve babam kız kardeşimi ortalarına aldı bana bağırarak odama çıkmamî artįk büyüdüğümü söylemişlerdi.garip olan kızkardeşimden sadece 7 ay büyük olmam yani aynı yaşta sayılırdık. Beni yanına almadıkları için bende o gün o soğuk ve büyük odada yalnız başımaydîm. Uykumu alamamıştım. Sonra yemin ettim 'birdaha asla gökgûrûltüsünden korkmayacağım' "
DILEK: " ee o zaman niye korkuyorsun?"
Tae tavanı izlemeye başladı.
TAE: " jimin ile aynı odada kalıyorduk ama o namjoonla yatmak istediğini söyledi bende onayladım. Tek,tek yatan sugaydı. Oda bana 'siktir git' dedi ve odasından kovdu. aklıma sen geldin. Bu arada özür dilerim!"
Bende gözlerimi tavana diktim.
DILEK: " geçti gitti işte boşver."
O gün o piç kurusunun elinden bizi kurtarmamıştı simdide özür diliyor. Garip.
¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤
DILAN: " dilek uyan okula geç kaldık"
Hemen gözlerimi açtım ve karşımda duran dilana baktım.
DILEK: " ne? Nasıl! ALARM"
jingme ise formalarını giymeye çalışıyordu.
DILAN: " uyandığımda alarmımızın biri tarafından ertelendiğini farkettim."
Dilan zaten formasını giymişti. Bende dolabıma yöneldim ve üstüme bir şeyler arıyordum.içeri tae girdi.
TAE: " dilek yoongi gönderdi bunu giycekmissin"
Itiraz etmeden kabul ettim ve formamı giymeye başladım. Bidakika bu forma sadece götümü kapatıyor.
DILEK: " BU FORMA ÇOK KIS-"
DILAN: VAKTIMIZ YOK DILEK HADI!! "
Hızlıca saçımı topuz yaptım.
DILAN: " şu ukala jungkooku çağır jing me"
Jing me odadan çıktı. Bende dudağıma lips sürdüm gözüme rımelimi sürdükten sonra çantamı hazırlamaya koyuldum.
DILEK: " salı: kimya, biyoloji,coğrafya...bidakika kimya dersini kaçırdık"
DILAN: " farkettim kimya kitabını alma boşuna"
Içeri jing me dalınca gözlerimi ona çevirdim.
JING ME: " kızlar size 1 iyi 2 kötü haberim var. Hangisinden başlıyayım."
DILAN: " iyisinden başla."
JING ME: " okula yetişmemiz için bizi jimin arabasıyla bırakacak ve o etek ne dilek?"
Of jing me devam et utanıyorum.
DILAN: " sen onu boşver kötü haberlere devam et"
JING ME: " 1. Biyoloji dersini 10 dakika arayla kaçırdık."
DILAN: "oh dilek biyoloji kitabınıda çıkar peki jing me 2?"
Of ama daha okulun 2. Gününden ne bu olanlar?
JING ME: " alarmımızı erteleyen jungkookmuş ve bizi uyandırmaması için tae'yi nazikçe (!) Uyarmış."
Oha jungkook sınırı aştın artık.
DILAN: " okula hemen gidelim yapmam gereken bir kaç cinayet vakası olacak"
Dilan hızla odadan cıktı. Bizde pesine takıldık.
Arabadayken jimin eteğimin boyundan rahatsız olduğunu dile getirmekten başka bir şey yapmadı. Asıl sorun o değil jimin asıl sorun şu jungkookun cesedini gömcezmi yakcazmı onu