Bölüm 1

4.7K 143 55
                                    

 Bütün gün otelin önünde beklemiştim. Hava buz gibiydi, esen her bir sert rüzgar iliklerime kadar işliyordu. Kırmızı kabanımın içinde iyice büzüldüm, başımı atkımdan içeri çekerek ağzımın ve burnunun kapanmasını sağladım. Beni içeri almıyorlardı. Onu görebilmek için tek çarem kapısında beklemekti.

Otelin önüne yaklaşan siyah Audi'yi görünce başımı kaldırıp baktım. Şoför inip kapıyı açtı ve o arabadan indi. Bu, kardeşimin bahsettiği çocuktu. Burada beklediğim süre boyunca Google'daki fotoğraflarına ve haberlerine bakmıştım. Herkes onu şımarıklığı, egoistliği ve tam bir çapkın olmasıyla biliyordu. Bunu yapmayı her ne kadar istemesem de ona yaklaşmak için koşmaya başladım. Yanında iki tane koruması vardı ve sanki bir tehlike unsuruymuşum gibi hızla onu  tutup öne atladılar.

"Bay Styles! Sizinle konuşmam gerek!"

Yeterince yaklaşmıştım. Çocuğun yüzünü detaylıca görebilecek mesafeye gelmiştim ki adamlardan biri beni belimden yakalayıp geriye çekti. Harry Styles ile göz göze gelmiş ve adam beni ondan uzaklaştırmadan önce birkaç saniye birbirimize bakmıştık.

"Ben Tyler Gibbs'in kız kardeşiyim. Sizinle onun hakkında konuşmam gerek!"

Bakışları bir anda ilgiyle parladı.

"Bırak onu Ramsey." dedi sakince.

Beni tutan iri cüsseli adam, çocuğun dediğini yapıp benden uzaklaştı.

"Tyler birkaç gün sonra mahkemeye sevk edilecek. Eğer siz şikayetinizi geri çekerseniz bu süreç hızla kapanacak ve siciline kötü bir şey yansımayacak. Lütfen şikayetinizi çekin." diye yalvardım, tüm gururumu hiçe sayarak.

Bu, benim asla yapmayacağım bir şeydi. Ancak kardeşimin sırf bu yüzden üniversiteye gitme hayalinin bir hayal olarak kalmasına izin veremem.

Harry Styles güldü. Alaylı bir kıkırdamaydı.

"Seni dinlemeyi kabul ettim ve bu havada merdivenlerde dikiliyorum. Ancak senin söyleyeceklerin bu kadar mı yani?"

Onun yüzüne tüm gücümle sert bir tokat geçirmek isterdim. Ama sinirimi dindirmek için yumruklarımı sıktım ve devam ettim.

"Onun bir suçu olmadığını ikimiz de biliyoruz. Ne kaybedersiniz ki? Sadece şikayetçi olmayacaksınız. Bu kadar."

Sıkılgan bir tavırla gözlerini çevirdi. Kolunu kaldırıp saatine bakarak kaşlarını kaldırdı.

"Anlayışlı davranma sürem sona erdi ne yazık ki. Belki bir dahaki sefere tatlım. Ama muhtemelen olmaz."

Bir merdiven yukarı çıktığında önüne atladım.

"Sen suçlusun! O gece, alkollüyken araç kullanan sendin! Ama zengin olan da sensin ve sırf bu yüzden suçlu olan Tyler'mış gibi davranabiliyorsun! İtibarın zedelenmesin diye insanların hayatlarıyla oynuyorsun!"

Bakışları dondu. Bir anda sesim gereğinden fazla çıkmıştı. Tüm gün burada beklemiş olmanın siniri de üstümdeydi. Çocuk bir süre beni baştan aşağı süzdükten sonra etrafına bakındı ve tekrar bana döndü.

"Üşüdün mü güzelim? Üşümüş olmalısın. Neden bunları sakince otelin içerisinde konuşmuyoruz."

Bu fikir bana o kadar cazip gelmişti ki ondan önce merdivenleri tırmanmıştım. Öğlen, beni içeri almayan otel güvenlikleri, beni Harry Styles'ın yanında gördüklerinde tereddütle onu izliyordu.

Harry Styles elini belime koyarak içeri girmeme izin verdi. Girer girmez ondan birkaç adım uzaklaşıp dokunuşundan kurtulmuştum.

"Siz burada bekleyin." dedi korumalarına.

THUNDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin