1. Bölüm

1.4K 24 33
                                    

   Her yaz bitiminde bir yaz aşkı arkamda bırakırdım. Belki de bir taneden daha çok demeliyim. Her zaman can yakan insanlar erkekler olmak zorunda değildi. Eminim bir erkekten daha çok can yakabilmiştim. Kendime göre bir çekiciliğim vardı. Tamam kabul ediyorum. Bu şekilde. davranmam hiç hoş değildi. Fakat amacım can yakmak olmuyordu genelde. Bağlanmayı deniyordum. Gerçekten deniyordum ama yapamıyordum. Sanırım güven eksikliğim vardı. Bu eksikliğin sebebini çok iyi biliyordum. Bırak dillendirip insanlara anlatmayı, kendimle bile konuşamıyordum. Fazla düşünmeyi seven bir insan da değildim zaten.

   Yatağımın içinde dolanırken aklımdan geçenler tam olarak bunlardı. Uyumak istemiyordum. Gerçi istemek gibi bir seçimim yoktu, zorundaydım. Yarın okul açılıyordu. Koskoca bir yaz tatilinin bitmesi hiç hoşuma gitmiyordu. Tekrar o okula gidecektim.

   Sırf iyi bir eğitim alabilmem için ailem beni özel okula gönderiyordu. Henüz arabam yoktu. Ama alacaklardı. En azından söz vermişlerdi.

  Annem çok güçlü bir kadındı. Ellerinin uzanamadığı yer yoktu. En ufak bir şey istesem anında yapardı. Buna şımartmak demek çok şaçmaydı. Sadece benim diğerlerinden farklı olmamı, dikkat çekmemi istiyordu. Çekiyordum da.

  Ailem... Aileden bahsederken bile içim sızlardı. Annem de babam da tamamen iş kolik insanlardı. İş her zaman onların birinci önceliği olmuş, ben ise hiçbir şeyleriydim. Annem babama göre biraz daha ilgiliydi. Babama hangi liseye gittiğimi sorsam belki bilmezdi.

   Işıkların açılmasıyla derin düşüncelerim bölündü.

  "Masal, uyumadın mı sen hala? Sabah senden erken çıkıyorum ve seni uyandırmak hiç kolay olmuyor canım. Artık içinden yarın göreceğin insanlara küfretmeyi ya da kiminle nasıl eğlenirim dediğin o boş düşünceleri bırakıp derhal uykuya dalsan iyi edersin."

   Tanrım ne çok konuşuyordu bir anda. Tüm çocukların ortak derdiydi annelerinin çok konuşması. Annemi seviyordum. Gerçekten seviyordum ne kadar annelik yapmasa da. Ama bazen sinirlerimi bozuyordu işte.

   "Anne insan istediği saniye içerisinde uyuyamaz farkındasın değil mi? Bana suç işliyormuşum gibi bakmaktan vazgeç. En kötü ihtimalle yarın biraz daha erken yatarım."

   Bakışları sanki beni yapmadığım bir şeyle suçlar gibiydi. Bazen çok kötü bakabiliyordu...

   "Senden sadece uyumanı istiyorum. Bunu yapmak çok zor olmasa gerek!"

    Daha fazla uzatmayacaktım. Cevap vermezsem vazgeçerdi.

   "Hem sen güzelliğine düşkün bir kızsın. Yarın okula uzun bir aradan sonra ilk defa gideceksin ve eminim gözlerinin altının şişmesini istemezsin."

   Sus Masal, sadece sus. Yine iç sesimle konuşuyordum. Kendimi üçüncü tekil şahıs yaparak...

   "Peki Masal. İyi geceler benim küçük kızım."

   Küçük kızın... Küçük kızlar masum olur anne. Ben masum değilim. Hiç olmadım...

***

   Alarmın sesini duyuyordum. Fakat kalkamıyordum. Zaten Elif'in gelmesi çok geç olmamıştı.

   "Masal hanım, uyanma vakti."

  Bir el uyanmam için beni sarsıyordu. Bunu normal bir zamanda yapsa çok kızardım. Fakat kalkmam gerekiyordu.

  "Tamam uyandım tamam, sarsıp boş midemi bulandırmak yerine kahvaltıyı hazırlayabilirsin mesela?"

    Hiçbir şey demeden arkasını dönüp kapıyı kapattı. Eminim küfrediyordu. Bir türlü sevememiştim şu kadını. Benden çok fazla büyük değildi. Abime sarkıntılık ediyormuş gibi geliyordu bana. Fakat abime söylediğimde benimle gerçekten dalga geçiyordu.

KARANLIĞIN OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin