Bedenimi zorla hareket ettirerek yürümeye devam ederken, gökyüzünden lapa lapa yere inen kar ve hafifçe esen rüzgara karşı savaş başlatmıştım adeta.Soğuk havayı severdim fakat şimdi bir anlam ifade etmiyordu benim için.
Gözlerimin soğukluğu bedenime vurmuş, karı hissetmiyordum.
Hissedilemeyen şey sevilir miydi ?
"Çok durgunsun."
Melda'nın sesinin ardından hemen yan tarafımda el ele yürüyen Melda ve Murat bana dönerken, ellerimi pantolonumun cebine sokup başımı salladım hafifçe.
"Değilim."
Murat'ın düşmanca bakan gözlerini yok saydım, son bir aydır olduğu gibi.
Bugün finalleri atlatmıştık fakat içimde en ufacık bir ferahlama yoktu. Aksine, okulu bırakmak istiyordum.
Tıpkı onun gibi.
"Pamir gizemli çocuk havalarını seviyor bence." dedi Murat imalı bir sesle.
Bir ay önce Hilal'e söylediğim sözleri muhtemelen Hilal'den duymuştu ama umrumda değildi.
Ne Hilal ne de Murat.
İçimde sadece yakıp yıkma hissi vardı ve gerisi boştu.
Ve sözlerimin hala arkasındaydım.
"Sen de boş konuşmayı seviyorsun bence." dedim ifadesiz bir hisle.
Sevgililerin yanında bulunmaktan nefret ederdim ve liseden beri yakın arkadaşım olan Melda ısrar etmese, yanlarında bir saniye kalmak istemezdim. Hatta gitmeden önce de Murat'ın burnunu kırmak istiyordum.
"Senin gibi mi ? O işi senden iyi kimse beceremez gerçi."
Kin kusar gibi çıkan sözlerini yok sayacaktım fakat bu sadece üç saniye sürdü.
Sağ tarafıma dönüp hızla Mete'nin önüne geçtim elimi sertçe göğsüne çarpıp geri indirdim.
"Hilal'e söylediğim sözlerin hıncını mı almaya çalışıyorsun ? Biraz erkek gibi davran da açıkça söyle."
Öfkeyle yükselen sesimle Melda beni durdurmaya çalışsa da, elimle sertçe iteledim.
Kimse umrumda değildi şu saatten sonra.
"Amına koyduğumunun ibnesi !" dedi sevgilisinin elini bırakıp üzerime yürürken.
"Suçu günahı olmayan bir kızı suçlarken iyi ama, değil mi ? Asıl sen erkek misin ulan ?"
Sol elimle sertçe boğazını sıkarken, içimde aylardır çağlayan öfkeyle tısladım. Kaldırımdan gelip geçen herkes bize baksa da, kimse öfkemize karşı cesaret gösterip yaklaşamıyordu.
"Suçu günahı olmayan mı ? O masum dediğin biricik arkadaşın, herifin birinden hamile kalıp okulu bırakıyor, ben bunu söyleyince suçlu oluyorum öyle mi ?"
Melda şaşkınlıkla elini ağzına götürürken, "Saçmalama Pamir !" dedi sertçe.
Murat ise, öylece duraksadı.
"Kimden bahsediyorsun sen ?" dedi birkaç saniye sonra kendine geldiğinde.
Elimi boğazından çekip, büyük bir yumrunun gelip çöktüğü ve aylardır beni nefessiz bırakan boğazımı sıvazladım.
"Hilal," dedim canımı acıtan ismi telaffuz ederek.
Murat'ın yüzü önce acıyla kasıldı, sonra açtığım mesafeyi kapattı.
"Kimden hamile kalmış ?" dedi ifadesiz bir sesle.
"Okan." dedim o herifi gidip öldürmemek için kendimi sıkarken.
Murat'ın dudaklarında hüzünlü bir gülümseme yer buldu, sonra da elini omzuma atıp sıktı.
"Sanane bundan Pamir ? Ne diye bu kadar sıkıntı yaptın bu durumu kendine ?"
Sertçe yutkunup sadece duymayı beklediği şeyi söyledim. Çünkü az önce çoktan anlamıştı her şeyi.
"Çünkü seviyordum o kızı. O gidip pezevengin birinden hamile kalana kadar, deli gibi seviyordum."
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZIT
Teen FictionSeni ilk gördüğümde, yüzünde asılı kalan yabancılığı sevmiştim. Bu dünyaya ait değil gibiydin ve saat 10'u 8 geçiyordu. Ve şimdi de saat 8'i 10 geçiyor ve ben bu zıtlığı seviyorum. İçinde 8 ve 10 sayılarını barındıran her saatte, yüreğime biraz daha...