"Hastadan nabız alamıyoruz." dedi, hemşire. Doktor hemşireye bakarak " Şok cihazını getirin!" dedi.
Birkaç deneme sonucunda hâla nabız alamadılar. Tülin odanın camına yapışmış bir şekilde Melis'e bakıyordu. Daha fazla beklemeyip içeri daldı. Arkasından gidip onu engellemeye çalışsamda başaramadım. Doktora dönüp "Ne olur son kez deneyin." dedi. Doktor şok cihazını hazırlatıp elinr aldı.
"3-2-1 hazır!"
Hemşire doktora gülümseyerek "Nabız almaya başladık." dedi. Tülin büyük bir sevinçle yanıma geldi. "Melis kurtuldu!" dedi. Birbirimize sarıldıktan sonra doktor yanımıza geldi. "Hastayı kurtardık, geçmiş olsun. Yalnız size kötü bir haberim var." Hastada böbrek hastalığı var, artık koşma gibi hareketleri yapamaz. Eğer yaparsa sonucu ölüm bile olabilir." dedi.
Tülin ile birbirimize baktık. Sevincimiz yarıda kalmıştı. Ailesine bu haberi biz vermek zorundaydık. En kötüsü de bu haberi Melis'e söylemek ya da söyleyememek...
Melis'i daha fazla yormamak için yanından ayrıldık. Tülin ile birlikte ailesini aradık. Ailesi haberi duyar duymaz çok üzüldü. Onlar gelmeden biz hastaneden çıktık. Tülin bana "Sen bana bir şey diyecektin sanki." dedi. Eğer gerçekten yanlış anladıysam ve bunu Tülin'e anlatırsam çok büyük karmaşa olabilirdi. "Önemli bir şey değildi zaten." diyip geçiştirmeye çalıştım. Yanıma iyice yaklaşarak "Emin misin ?" dedi, "Evet" dedim.
Eve doğru giderken önümüzü bir araba kesti. Daha sonra içinden daha önce hiç görmediğim biri indi. Belinde ki silahı aniden bize doğru tuttu. "Binin arabaya!" diye bağırdı. Tülin ile aynı anda bağırmaya başladık ve tam o anda ateş etti. Tülin yere düştü. "Tülin, iyi misin ?" dedim. "Bana bir şey olmadı, kurşunu önüme sıktı." dedi. Çaresiz bir şekilde arabaya bindik. Arabaya biner binmez ağzımızı bantladılar ve gözümüzü bağladılar. Yolda giderken kulağıma deniz dalgalarının sesleri geldi. Biraz daha gittikten sonra bizi arabadan indirdiler.
Kollarımızdan tutup bizi bir yere götürdüler. Gözlerimizi açtıklarında karşımda Kaan'ı gördüm. Bize karşı gülerek "Nasılsınız bakalım ?" dedi. "Ağzımız kapalı olduğundan bağırma şansımız yoktu. Tülin korkudan ağlıyordu. Kaan yanındaki adamlardan iki tane tabanca aldı ve yanıma geldi. "Evet kızlar, hazırsanız başlayalım." dedi. Sandalyeye bağlı olan ellerimizi yavaşça çözdü. "Şimdi size bir test yapacağım ? Hanginiz daha cesur ?" Elimdeki iki silahı size vereceğim ve bu silahları birbinize doğru tutacaksınız. İlk vuran hayatta kalır. Hanginiz canını daha çok seviyor acaba ? Hazırsanız başlayalım!"
Oy ve yorum atmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korku Okulu
TerrorO okula uğramasıyla başına geleceklerden habersiz olan Selin'in heyecan dolu hikayesi... Selin ve arkadaşlarının başına gelen ufak bir aksilik ve belki de bazılarının hayatına mâl olabileceği bir okul! 18.11.2017 KORKU #2 27.01.2018 KORKU #1