Ben böyle konuşurken içeri doktor girdi hatta odaya daldı da diyebiliriz hemen toparlandım. Bakın hanımefendi hastamiz...
Söylemesi çok zor ama hastamız... Hastamız ilik kanseri.
Ebrar:
Hastamız ne aq söyle bi. Aha konuşuyo dur. "Hastamız ilik kanseri." Neeemiss neeemiiss??? Ayaklarım altımdan kayıyo. Kendimden geçiyorum. Ağlamaktan kendimi kaybetmiş bitkin bi haldeyim. Doktorun o son cümlesi kafamda dolanıyo. Kahretsin kahretsin!!! Hayatımda bi sevdiğimi daha kaybedemem. Önce abim sonra Tolga olamaz. Ben hayatımda ilk defa birine böyle duygular hissetmisken olmaz. Olamaz olamaz.
-Ne dediğinizin farkında mısın doktor??
Doktorun göğsüne vurup üstüne yürüyodum. Aynı zamanda da salya sumuk ağlıyodum.
-Sakin olun hanımefendi. Iyilestircez onu sakin olun.
Hemşireler beni tutmaya çalışıyorlardı. Tam iki hemşire kollarımdan tutmuşken ayaklarım boşaldı gözlerim kaydı vee sanırım bayıldım.
-Mavi kodu çağırın!!
Hemşire bişeyler diyodu ama sesler kesik kesikti. Aman tanrım tüm kan vücudumdan çekiliyo gibiydi. Kendimden yavaş yavaş geçiyodum. Bilincimi kaybediyo gibiydim. Gözlerim kapalıydı ama herşeyin çok hızlı olduğunun farkındaydım. Bu hızlılık başımı donduruyodu. Başım, beynim... Ağrı,sızıltı hepsi birbirine karıştı derken bilincimi tamamen kaybettim herhalde çünkü en son bi ses duydum kız gidiyo bilinci kapanıyo gibi bişeylerdi.
****
-Yavaş yavaş kendine geliyo. Doktora haber verin.
Gözlerimi yavaş yavaş açıyodum. Camdan vuran Güneş ışığı gözlerimi açmamı zorlaştırsa da bunu başarıcak gibiydim. Ve sanırım başarmıştım bulanık bulanık da olsa bişeyler görüyordum. İki hemşire vardı. 10-15 saniye geçmedi kapıdan doktorda girdi lanet adam! Aslında şuan bağırıp çağırıp o adamı odadan çıkarasım var ama buna dermanım yok. O yüzden sessiz sedasız gelip beni muayene etmesine izin verdim. Muayene bittikten sonra bi sürü bişey zirvaladi. Durumun iyi. Bişeyin yok sadece bayıldın yaklaşık 1 tam gün uyudun falan filan. Şu söyledikleri zerre kadar umrumda değilken Tolga'da iyi olcak dedi. Kafamı hemen doktora çevirip anlamını benim bile bilmediğim bakışlar attım. Doktor neyse ben gidiyim deyip arkasına dönmüşken haa diyip bana geri döndü. Tolga'nin ailesi geldi iyiysen Sinem hanım senle konuşmak istiyo. Sadece kafamı salladım. Şimdi nolcak? Ne diycem Sinem teyzeye ben. Hepsi benim yüzümden. Yaşlar gözümden süzülüyodu istemsizce. Aslında bi nevi iyi bişey oldu böyle bişey olmasa Tolga'nın kanser olduğu ortaya çıkmayabilirdi. Kendimce düşüncelere dalmış ağlarken kapı açıldı Sinem teyze girdi yanında da annem vardı. Annem çok endiselenmise beziyodu. Tolga için de benim içinde. Hızlı adımlarla yanıma gelip yüzümü gözümü öpmeye başladı. Aaahhh anne tamam böyle yapma bende kötü oluyorum bak. Tamam kızım tamam yapmıyorum.
-Nasılsın?
-İyiyim annem sen nasılsın? Düşünme beni sadece bayıldım ben. Biseyim yok benim.
-Bende iyiyim kızım. Bundan sonra kendine daha fazla dikkat et olur mu güzel kızım?
Bu cümleden sonra odayı bi sessizlik bürüdü. Tolga'yı sormayı istiyodum. Ama dilim varmiyodu sormaya. Annem bu sessizliği bozdu. Kızım ben çıkıyorum Sinem teyzenin sana soyliycekleri varmış dedi ve odadan çıktı. Annemle konuşurken de sessiz kalmıştı Sinem teyze acaba ne diycekti ki? Yoksa Tolga'ya bişey mi oldu?
-Neler oluyo Sinem teyze?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bu Ben Olamam
RomanceAşırı rockçı, asosyal, hayattan kopmuş bir kız... Büyük bir aşk... Bu aşk için atlatılan zorluklar. Ebrar: Hayatımda ilk kez aşık oluyorum. Onu delicesine seviyorum. Ona bişey olmasını istemiyorum. Sadece benim olsun sadece benle olsun istiyorum. T...