14. BÖLÜM

49 5 0
                                        

Sinem teyze acaba ne diycekti ki? Yoksa Tolga'ya bişey mi oldu?

-Neler oluyo Sinem teyze?

-Sakin ol kızım bişey olmuyo yani oluyo ama olmuyo neyse şimdi soracağın bişey varsa sor yoksa beni dinle.

-Tol..

-Dur kızım tamam Tolga iyi yani şimdilik.

-Simdilik?

-Uygun ilik bulamazsak iyi olamayabilir.

Hıçkırıklar boğazıma dizilmişti. Yaşlar sessizce gözlerimden akıyodu. Sinem teyze lafa devam etti.

-Bak kızım biz biliyoduk Tolga'nın kanser olduğunu. O kemoterapi olmak istemedi. Saçlarının dökülmesini, gucsuzlesmeyi... istemedi. Sonunda bu seviyeye geldi. Ona kanser olduğunu sana soylemesini istedim ama o söylemedi. O sana karşı bişeyler hissediyo gibiydi. Belki de ondan uzaklascagindan korkuyodu. Bilemiyorum ama hastalık iyice ilerledi.

Kadın ağlamaktan yarılacaktı resmen tabi bende öyle. Suan bana karşı bişeyler hissettiğine dair söylediği şeye takılmayı çok isterdim ama daha önemli şeyler var.

-Eğer benim iliğim uyarsa ona seve seve verebilirim.

Bunu zar zor soyleyebilmistim. Sinem teyzeyle birbirimize sarılıp hıçkırıklar eşliğinde ağladık. Sinem teyze benden ayrılıp hepimiz test yaptırcaz hangimizin iliği uyarsa o vercek. Kafamı salladım.

-Sinem teyze bende bu yataktan çıkmalıyım. Tolga'ya destek olmalıyım. Onun icin elimden geleni yapmalıyım.

-Kızım biraz daha toparlan iyi gözükmüyosun.

-Yok sinem teyze ben iyiyim. Çıkmam lazım bu yataktan bi hemşire çağırırsanız şu serumu fln söksün. Bide anneme derseniz bana yardıma gelsin.

-Tamam kızım sen nasıl istersen.

Sinem teyze odadan ayrıldı. 3-4 dakka sonra bi hemşire ve annem odaya girdiler. Hemşire serumu fln söktü. Annem de kalkmama ve diğer şeylere yardım etti. Toparlandiktan sonra odadan çıktım. Sinem teyze teste girmiş çıkmış şimdi de Hakan amca gidiyodu. Sonra da ben giderim dedim. Hepsi bana şefkat dolu ve aynı zamanda aciyan gözlerle bakıyolardı. Ağlamaktan şişmiş gözlerim dağılmış saçım başımla karşı konulmaz olduğuma eminim.

- Anne ben lavaboya gidip şu tipime bi çeki düzen vereyim. Bu şekilde olmaz toparlanmam lazım.

-Tamam annecim.

Sarsıla sarsıla duvarlara tutuna tutuna lavaboya ulaştım. Elimi yüzümü yıkayıp akan kalemi ve rimeli de temizleyip ve tabi ki saçımı da düzeltip çıktım. Daha iyi gibiydim. Geldiğimden daha rahat bi şekilde geri annemlerin yanına gittim. Hakan amca da testten çıkıyodu. Bende hemen içeri geçip o lanet testi yaptırdım. Benden sonra annem ve babamda sırayla girdiler. Sonuçların yarım saate çıkacağını söylediler. Hakan amca ve babam kantine inip bize bişeyler getirdiler. Ve tabi sigara da ictiler. Hakan amca çok üzgün gözüküyodu ve babam ona fazlasıyla destek çıkıyodu. Sinem teyzeye de annem. Biz o hastane koltuklarında otururken bi hemşire çıkıp sonuçlar çıktı efendim dedi. Çok heyecanlı. Hakan amca sonuçları hemşirenin elinden alıp okumaya başladı. Benim ki uymuyomus. Çok uzulmustu. Hepimiz çok uzulmustuk. Sinem senin de uymuyo. Yıkılmıştık resmen. Mine hanım ( annem olur) ne yazık ki sizin de uymuyo. Akif bey ( babam olur) sizin de uymuyo. Bildiğiniz çökmüştük. Tek çare ben kalmıştım. Ebrar ne yazık ki senin de uymuyo. Beni bi ağlama aldı. Hepimiz berbat durumdaydık olamazdı yaa annesinin babasının bile uymuyodu olamazdı. Peki şimdi ne yapacağız? Doktorun sesini duydum. Uygun ilik bulana kadar kemoterapi tedavisini deneriz. Belki ufak da olsa bi şans işe yarayabilir. Hepimiz çok kötüydük. Çünkü hepimiz Tolga'yı çok seviyoduk.O çok iyiydi. İçinde hiçbir zaman kötülük yoktu. Bu kısa zamanda bunu anlayabilmistik hepimiz. Odanın kapısının önünde oturmuş bekliyoduk hepimiz. Başka çaremiz yoktu. Hepimiz bitap düşmüş bi haldeydik. Herkes herşeyi öğrenmişti. Onu sevdiğimi herkes biliyodu. Bu da ayrı kötü bi yandı. Ama Sinem teyze onun da beni sevdiğini söylemişti acaba gerçek miydi? Herşeyden önemlisi iyileşcek miydi? Ona bişey olursa napardim? Napardik? Ona çok bağlanmıştım. Çok kısa zamanda herşeyim olmuştu. O benim ilk aşkımdı. İlk ve son aşkım olcaktı belki... Allah'ım inşallah ona bişey olmasın. Herkes sanki herşey bitmiş onu kurtaramayacakmisiz gibiydi ben bile. Toparlanmak lazımdı. Bişey yapmak lazımdı. Ayağa kalkıp eeee yeter biz bu durumda olursak Tolga nolcak? Biz dik durmaliyiz ayakta durmaliyiz ki o da iyi olsun! Biz kendimizi böyle salmisken hiçbişey olmaz. Silkinelim ve kendimize gelelim!  Herkes şaşkın şaşkın bana bakiyodu. Hepsi bi ağızdan haklısın dedi. Toparlanmaya çalışıyorlardı gözlerindeki yaşları sildiler önce. Aşağı inip bişeyler atistirdik kaç saattir bişey yemiyoduk Hakan amcayla babamın getirdikleri de duruyodu. Kendimize gelmek zorundaydik. Az da olsa bişeyler yedik ve doktorun yanına çıktık. Doktor aynı şeyleri söylüyodu kemoterapi uygulariz vs vs... Bide tolgaya kardeş yapabilirlermis işte onun iliği falan filan aynı benim gibi. Hakan amca da Sinem teyze de pek genç değillerdi. Çocukları olsa bile doğumda Sinem teyze problem çekecekti ve Tolga 9 ay dayanabilcek miydi? Off Allah'ım off sabır ver bize. Bi çıkış yolu göster yarabbim. Çaresizce doktorun odasından çıktığımızda kapıda ağlayan bi kız gördüm belki benle yaşıt belki biraz daha büyüktü. Ağlamaktan kendini kaybetmişti. Kızı kolundan çekip sıkıca sarıldım. Kimdi bilmiyodum ama aynı duyguları paylaşıyoduk buna emindim. Kız uzun bi süre kollarımda hüngür hüngür ağladıktan sonra kafasını kaldırıp bana sorgulayici gözlerle baktı. Tamam ssstt sakin ol gel bi konuşalım çay kahve bişeyler içelim biraz kendine gel. Hayır hayır olmaazzz... Onu bırakamam.

Bu Ben OlamamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin