KRİZ EMİR II

6.5K 433 33
                                    

"Son görülme 01 : 43. Bu saate kadar ne yaptığını sorabilir miyim? "

Napıyım ya oturuyorum sen naptın?

"Peki senin bu saatte neden psikopat gibi beni takip ettiğini sorabilir miyim? Manyak mısın sen? Yat uyu."

"Bu saate kadar uyumayan kişi bana uyumamı mı söylüyor?"

"Ben yatıyorum valla Anıl. Hadi iyi geceler."

Ne harikayım ya hem suçlu hem güçlü bir ben.

Ayrıca artık uyuması gereken bir ben...

...........

"Ya ben burda ne haldeyim! Hanim efendi Uyusun! Kalk lan!"

Beni yataktan aşağıya doğru itti Ayağıyla.

"Ya sen Manyak mısın! Git ötede yaşa depresyonunu. Ruh hastası ya!'

Yatağıma yine yerleşip yastığıma sarıldım.

Allahım keşke böyle bişey söylemeseydim. Rana bağıra bağıra ağlamaya başladı.

"Ya zaten beni kimse sevmiyo! Şu hayatta bi başıma kaldım! Allahim ben kimin ahını aldım!"

Ağlamaklı bir ses çıkarıp ben de bağırmaya başladım.

"Allahım bir gün olsun kendi isteğimle uyanamıycak mıyım ben! Neden hep uykum ile arama giriyorlar Yarabbim!"

Sonra Ranaya döndüm ve isyan eder gibi konuştum.

"Yıldız nerde?"

"O da beni buraya bırakıp kaçtı. Allahım ben çok kötüyüm. Kimseler benimle ilgilenmiyor! İlgi çekmek için bileklerimi mi kesem? Çatılara mı çıkam? Obez olana kadar ekmek mi yiyem? Ne yapam ya ne yapam?!"

"Ekmek dedin de Karnım açıktı ya. Bizimkiler kahvaltı yaptı mı?"

Hemen normal haline bürünüp düzgün bir şekilde konuştu.

"Yok daha kahvaltı yapmadılar. Annen hazırlıyodu ama sofrayı."

Sonra durdu. Acıları aklına gelmiş olmalı ki ağlamaklı bir ses çıkarıp yüz üstü yatağa attı kendini. Ardından da boğuk sesi ile bağırmaya başladı.

"Ulan Emir! İnşallah sıçamazsın! O yanındaki şırfıntının da inşallah o güzel götü kopar!"

Ben devam ettim.

"Ulan Emir! Bu Ranayı senin yüzünden sabah sabah çekmek zorunda olduğum için cehennemde Yanacaksın. Bunların hepsi kul hakkı yemekten!"

Rana bana tekme savururken ben yataktan kalktım.

Yatakta hâlâ yüz üstü yatmaya devam eden Ranaya dönüp konuştum. Nefes alıyor muydu acaba?

"Ben elimi yüzümü yıkıycam sakın çatıya falan çıkmaya çalışma. Kahvaltıya in ben de geliyorum."

..........

Annem ve Ben hayvan gibi yemek yiyen Ranaya bakakalmıştık. Bu kız depresyondaydı. Depresyondaki insan yemek yemez diye biliyorum ben. Bu kız Utanmasa masa örtüsünü yiycek.

"Ranacım çay ister misin?"

"Olur Merve teyze."

Gülerek gözlerimi devirdim ve önümdeki peynire batırdım Çatalımı.

"Eee anne? Napıcaksın bugün?"

"Kızlarla Mira lara gidicez. Siz de gelin isterseniz."

Ben cevap vermeden Rana dolu ağzıyla araya girdi.

"Yok Merve teyze! Bizim biraz işimiz var."

Ona yan yan bakıp anneme döndüm.

"Bizim işimiz varmış annecim. Sen selam söyle bizimkilere."

Baktım Rana abla hâlâ yemek yemeye devam ediyor.

"Rana abla. Hadi odama çıkalım artık. Doyduk zaten."

Tabağındaki son zeytini de yiyip kalktı.

SONUNDA!

..........

"Plan ne?"

"Emirin çalıştığı kafeye gidicez."

Devam etmesini bekledim. Ama etmedi.

"Eee? Bu kadar mı? "

"Sen ne bekliyordun? Çocuğu çuvala koyup kaçırcağımızı falan mı?"

Derin bir nefes çekip sabır Diledim. Sonra da bu tam olmamış planı Kabullenip hazırlanmaya başladım. Bu sırada Rana abla da Yıldızı aradı.

Yıldız bir süre sonra odama giriş yapınca onu hemen bir kenara çekip konuştum.

"Birincisi sen neden sabah sabah Rana ablayı benim başıma bırakıyorsun? İkincisi bu Rana ablanın hali hiç iyi değil. Kafayı üşütmüş gibi geliyor gözüme."

"Sabah sabah ben bu eziyete dayanamadım. Ondan bıraktım sana. Ayrıca ben de seninle aynı fikirdeyim. "

"Ne konuşuyosunuz siz ya! "

"Hiiiiç!" Deyip aynı anda Rana ablaya döndük.

"Hadi hazırsanız gidelim."

Birşey dememize fırsat kalmadan Rana abla çıkışa ulaşmıştı bile.

Rananın söylenmelerini dinleye dinleye kafeye ulaştık. Kafeden içeriye girer girmez Rana susmuş ve bir asilzade gibi başını diklestirip prenses gibi nazik bir şekilde cam kenarındaki masaya oturmuştu.

Yıldızla Şaşkınca Ranaya bakarken aramızda konuştuk.

"Bu kız çok acayip."

"Kesinlikle!"

............

"Bak bak bak! Şunlara bak ya! Utanmasa içine düşecek! "

"Kız altı üstü çocuğa gülümsüyo. Abartma Rana abla."

Yıldızın milyonuncu kez söylediği bu cümle den artık sıkılmıştım."

Yerimden kalktım ve bizimkilere seslendim.

"Çok sıkıldım ben! Gidiyorum. Geliyor musunuz?"

Yıldız Hemen yerinden kalkıp çantasını Aldı.

"Vallaha bende sıkıldım. Kusura bakma Rana abla."

"Nereye ya? Oturuyorduk? Konuşuyoduk?"

Ciddi bir şekilde konuştum.

"Konuşuyor muyduk?"

Cevap vermedi .

"Senin işin bitince katılırsın bize Rana abla. Hadi Yıldız gidelim."

Kafeden çıkarken Yıldız konuştu.

"Ayıp mı ettik?"

"Yıldız biz orda hicbirsey yapmıyorduk. Rana abla kendisi konuşuyor bizimle alakali bir konu bile değil."

"Haklısın aslında.  Neyse ne yapıyoruz?"

"Anılları arayayım mı? "

"Ara kız. Yada dur ben arıyım canım Sevgilimi."

Kıkırdadı.

"Ara bakalım."

İki üç çalıştan sonra telefon açıldı.

"Sen kimsin?"

Ah Rana abla peşimden beddua mı ettin? Çünkü telefonu bir kızın açması hiç de normal birsey değil!

Yolun ortasında cırladım.

"Asıl sen kimsin be!"

Umarim beğenmişsinizdir. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.


YAN KOMŞUM 2- VELET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin